Sizden iyi kim bilebilir ki?

A -
A +

Sevgiyle büyümek, sevgiyle büyütmek... Küçükken annesi babası bir çocuğu sevgiyle büyütebilmişse ve o çocuk sevilerek büyüdüğünü ruhunda hissetmiş ise ondan daha büyük bahtiyarlık olabilir mi?

 

Sevilerek büyüyen çocukta bakın neler olmaz? Kıskançlık olmaz... Küskünlük olmaz... Öfke olmaz... Hodkâmlık (bencillik) olmaz... Bunlar niye mi olmaz? Çünkü o kimse çocukluğunda bunların hepsiyle karşılaşmış ve aileden aldığı sevgi sayesinde bunların her birini aşabilmeyi başarmıştır...

 

Eğer çocukluğunda bu sevgiye hasret büyüyor ise gençliğinde o kimse ister istemez çekingen davranacaktır. Eziklik yaşayabilecektir. Beraberinde hırs yapabilecektir. Hırçınlık gösterebilecektir... Bazen saldırgan olacak basen içine kapanık kalabilecektir... Her ne suretle olursa olsun gelecekte başarılı olmasını istiyorsak çocuklarımızı sevgiyle büyütelim...

 

Annem babam beni seviyor diye düşünebilsin çocuğumuz... Öğretmenim beni seviyor diye hissedebilsin... Hatta bu sevgi konusunda yaş sınırını biraz daha büyütebiliriz. İş yerinde amirlerin çalışanlarını sevdiğini hissettirmesi hiçbir motivasyondan elde edilemeyecek kadar çalışanı motive eder... Korkudan saygı elbette mümkündür ama sevgiyle bir olduğunda o saygının gözlerde ışıltısı da parlar...

 

Seven ne yapmaz derler değil mi? Evet ama sadece kendini sevmek değil... Sevgisini karşısındakine de göstermek ve sevgisini ona yansıtmak da bir o kadar önemlidir...

 

Özet olarak sevgiyle büyütülen nesiller sevgisiz büyütülen nesillerle kıyaslandığında birisi susuz çorak toprakta yetişen bitkiler gibi olurken sevgiyle yetişen nesiller nisan yağmuru ile beslenmiş ve yemyeşil dallara çiçek aşmış bitkiler gibi yetişirler...

 

Kendinizi en iyi siz bilirsiniz... Kendinizi bir değerlendirin... Çocukluğunuza bir uzanın... Çocukluğunuzda sevgiyle mi büyüdünüz... Çok şanslısınız... Sevgisiz mi büyüdünüz başka bir şansınız var... O da hasretini çektiğiniz sevgiyi, kendinizin nasıl sevgisiz büyüdüğünü bilerek sizden sonrakine vermek... Bunu sizden iyi kim bilebilir ki?

 

     Sevilay Özden

 

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

 

 

          YOL

 

 

 

Yürüdüm,

 

Geçmişin izlerinin arasından yürüdüm.

 

Her adımda başka insanlar çıktı karşıma,

 

Her köşe başıysa kalbime çıktı.

 

Bu hayatta öğrendiğim en güzel şey

 

İnsanları olduğu gibi kabul etmek oldu.

 

Kimseyi değiştirme çabam yok,

 

Kimseyi dönüştürme iddiam yok,

 

Kimse için değişme derdim de yok.

 

Ben sadece bir yolcuyum.

 

Payıma bir yol düştü,

 

Yürüyorum...

 

Gücüm yettiğince yürüyeceğim bu yolu...

 

Yürüdükçe kendime çıkacak yollarım...

 

Biliyorum en çok kendimi arayacağım

 

Belki yorulacağım, belki kaybolacağım,

 

Belki bazen bocalayacağım,

 

Belki de istemediğim insanlar çıkacak önüme,

 

Ama ben yoluma bakacağım.

 

Yolum da bana...

 

Sonra yine en çok kendime rastlayacağım.

 

Beni olduğum gibi kabul eden,

 

Sadece kendim olduğum için seven insanlara

 

Tebessüm edeceğim şükranla...

 

Gerisini çok da umursamayacağım.

 

Eskiden olsa kızardım yoluma taş koyanlara,

 

Hayat dizlerimdeki kan revanla o taşları kaldırıp

 

Koleksiyon yapmayı öğretti bana...

 

Sonra dönüp kendime ‘bravo sana ne ağır taşlar kaldırdın,

 

Ne büyük imtihanlar atlattın’ diyerek teşekkür ettim.

 

Herkes uzaktan bakıp ‘yolun ne güzelmiş’ dedi sonra...

 

Kimse yol yorgunluğumu da,

 

Yolumdaki taşları da,

 

Yolun sonunu da görmedi.

 

Sadece ‘yolun ne güzelmiş’ dedi.

 

Bense bir yolcuyum işte garip bir yolcu...

 

Yolum belli, solum belli, sonum belli...

 

Yolum teslimiyet, solum şükür,

 

Sonum bir Fatiha...

 

 

 

          Kübra Can

 

 

 

 

 

 SAĞLIK OLSUN

 

 

 

DAMAR SERTLİĞİ

 

Arterio sklerozun (damar sertliğinin) belirtisi net bir şekilde söylenemez. Ancak baş dönmesi, baş ağrısı, titreme, yürürken sendeleme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik veya damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülmesi, beyne alınan oksijen azlığına bağlı olarak görme ve konuşma bozuklukları, ilerleyici bellek yitimi, anlık bilinç yitimleri, yer ve zaman kavramlarının bozulabilmesi, kol ya da bacaklarda kas gücünün ani ve geçici olarak zayıflayabilmesi. Böbrek atardamarlarının tutulduğu durumlarda, kan basıncının yükselmesi, böbrek hareketlerinde hafif bozukluklar, sık idrara çıkma, bedensel ve ruhsal çalışma gücünde azalma, gündüzleri bile uyuma ve uyuklama, zayıflık ve solgunluk, hafıza zayıflığı, çabuk yorulma ve kalp çarpıntısı gibi semptomlar belirti olarak kabul edilebilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.