Beni bulduğun çukurdan elini uzattın çıkardın, iyi ettin. Sevginle bana öne sürdüğün her şartı kabul ederdim, ettim de. Çünkü o güzel kalbi kaybedemezdim. Öyle iyi geliyordun ki dünyam aydınlanmıştı. Sadece nefes aldığım için yaşadığımı sananların sanıları senin sayende doğru oldu. Sana sarıldığım o an doğum günündü. Sevgin kalbimi hayata döndürdü çok mutluyum ama gün geçti sensiz nefes alamaz oldum. Seni her yerde görüyorum herkes sen. Yokluğun bir ızdırap, hayalin neşe, güneş, ben ışığında esir pervane...
Şimdi diyeceksin, diyorum, demem lazım. Çok yalnızım. Tek limanım sensin. Kalbin fırtına denizler de gemi gibi ruhum dalgalarla boğuşuyor. Aç kapılarını umut ver ölmeden. Kollarında uyuyup senin olarak uyanayım, amasız lakin olmadan sonra hiç ayrılmayalım. Düşeriz diyeceksin duyar gibiyim. Herkes ne der, söz vermiştin. Kalbim söz dinlemiyor ki... Senin kalbin ne diyor aklını bırak herkes sevdiğiyle mutlu oluyor. Bize ne deme hakları var ki sakatız... Evet senin eksik kaldığında ben, benim eksik kaldığımda sen; o da olmazsa birlikte el ele ölümü bekleriz... Zaten birbirimizden başka kimimiz var ki? Sadece iki kalp tek aşkta bağlanmışız biz. Allah’tan tek duam vardı ilk ve tek sevdiğim sensin. Seven gerçekten seviyorsa sevgisine güveniyorsa bu düşünmeden olmalı ben seni çok seviyorum diyorum. O, şu, bu, sorun değil, kimsenin bilmesi gerekmez. Sonbaharımızdayız annem babam bıraktı gitti, hatıraları kaldı. Biz de hatıra bırakmayalım mı? Senin gözlerinde ben, benim ruhumda aklımda varlığınım tüm varlığında sen. Tek aşkım her şeyim. Nefesim olarak kalsa en güzeli neden yaşamayalım biz de.
Biz de insanoğlu insanız. Anla be aşkım, kalbini dinle! Artık duvarlar üstüme geliyor. Şu an içerisi sıcak ama üşüyorum sensiz. Telefonu kapattığın an vücudum buz kesti. Gel ki ocak ayı temmuz olsun.
Sevdalın Divanen
ŞİİR
Çok özledim
Mavi gezegende iklim değişti
Bembeyaz dağları kışı özledim.
Odama serdiğim kilim değişti
Çömlekte kaynayan aşı özledim.
Kışın sonrasında nasıldı bahar?
Kimleri görmüştü şu yıkık duvar?
Düşlerin ardında acaba ne var?
Çatımda ötüşen kuşu özledim.
Nerede yattığım ot dolu döşek?
Nerede çayırda otlayan eşek?
Yıldızlar gözümde havai fişek
Beşikte gördüğüm düşü özledim.
Nerede tarlayı biçtiğim orak?
Nerede saçıma tuttuğum tarak?
Usta mı kalfa mı o eski çırak?
Çocukken yaptığım işi özledim.
Nereye gittiler babamla anam?
Ne zaman silindi elimde kınam?
Kadir Fidan der ki nerede Suna'm?
Aşk ile döktüğüm yaşı özledim.
Kadir Fidan- Dağların Şairi
KELAMI KİBAR KİBARI KELAMEST
Büyükler buyurdular ki;
Mektûbat'ta İmâm-ı Rabbani hazretleri "kuddise sirruh" buyuruyorlar ki; insanın tek başına, kendi kendine nefsiyle mücadele etmesi, muvaffak olması hemen hemen imkânsızdır. Çünkü dinine karışıyor, yediğine karışıyor, evvela silahları çok, onun için öyle buyuruyor Mübarek; siz tek başına bu işte başaramazsınız. Mutlaka müminlerle beraber olmaya, onlarla birlikte olmaya çalışın, beraber olunca Allahü teâlâ sizi birçok şeyden korur. Ve güzel ahlak da bulaşıcı olduğu için siz de iyi ahlaklı olursunuz. Allahü teâlâ mübarek Hocamız’dan razı olsun. Kim bilir her birimiz hangi dalda kuş, hangi dalda ne olacaktık. Onun için eğer bir mümin birini gerçekten seviyorsa, onun birkaç tane özelliği olması lazım. Bir; o çok sevdiği zatın, kişinin sevdiklerini sevecek, sevmediklerini sevmeyecek. Bu, bu işin aslı. İkincisi; eğer o neye seviniyorsa mümin de ona sevinecek, neye üzülüyorsa mümin de ona üzülecek. Üçüncüsü de; gıyabında dua edecek.