Uzak tarihte, 2007 yılından süregelen bir soykırım faciasının içerisindeyiz. İçimiz mazlumların çığlıkları ile dağlandı. Çocukların çaresiz gözyaşlarının acısı hançer gibi göğsümüze saplandı. İzlediğimiz, dinlediğimiz her bir zulüm insanlığımızdan ayrılıp giden bir parça oldu. Elimizden gelen gayreti yapmaya çalışsak da sonbahar gibi yaprak döktük.
7 Ekim’den sonra daha da şiddetlenen zulüm artık işkenceye dönüştü. Artık insanlar susuzluktan ve açlıktan ölmeye başladı. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, hastalar, gençler abluka altına alındı. Ne yemek yollayabildik ne su verebildik. Dünya önünde ölüme terk edilen bir halk vardı, Gazze. İman ve şehadet arzuları, zulmün önüne geçmişti. Onlar her şehadette ebedî hayatın cennetine uçarken, bizler imtihanı kaybetmiştik. Bu şehadetlerin tecellisi olmalı ki, insanlıkta bir uyanış oldu. Sanki her bir can, binler can olarak diriliyordu. İlk ayak sesleri Batıdan yükseldi. İslam’a koşan, imana koşan, Kur'âna koşan genç akımlar başladı. Ve böylece vicdan ve iman Batıdan doğmaya başladı.
2010 yılında Mavi Marmara ile başlayıp her gün daha da çoğalarak Akdeniz’in o mavi dalgalarına korkusuzca süzülüp, Gazze’ye özgürlük umudu ile yola çıkan Global Sumud Flotilla'ya destek olmak, insanlık ve Müslümanlık borcumuzdur. Boykotlarımızla, paylaşımlarımızla, her an gündem yaparak insanlık cinayetlerine dur demeliyiz.
Bütünlükte değil, birlikte kalplerimiz, Akdeniz’in mavisinde atsın. Özgür Gazze için...
Sevda Yerinde
Allah var gam yok
Dertlerin dağlardan büyük olsa da
Çıkış hak üzülme Allah var gam yok
Vuslata giden yol engel dolsa da
Yokuş hak bozulma Allah var gam yok
Hayat bu her şeyi önüne sermez
Zaman her gününe mutluluk vermez
Güzeli düşlersen dert kalbe girmez
Bakış hak ezilme Allah var gam yok
Sonuçta bu hayat imtihan kula
Tefekkür et bazen vererek mola
Gönül gözünü aç dikkat et sola
Nakış hak çözülme Allah var gam yok
Murada erilmez olursa benlik
Aydınlığa çıkar bütün karanlık
Bir de bakmışsın ki engel bir anlık
Yıkış hak büzülme Allah var gam yok
Tapmayasın sakın dünya varına
Ne mutlu menzile koşup varana
Hüzünleri atıp nurlu yarına
Akış hak azalma Allah var gam yok
Durmuş Tunacık
KABAKULAK: Kabakulak, daha çok 5 ilâ 10 yaş grubunu tutar. Kabakulak enfeksiyonlarının %85’i 15 yaşın altında geçirilir; hastalık diğer bütün yaşlarda da görülebilir. Her ikilim ve bölgede hastalığa yakalanılabilir. Kabakulaklı bir hasta, belirtilerin başlamasından birkaç gün öncesinden, tükürük bezindeki şişlik geçene kadar olan sürede (yaklaşık 7-10 gün) hastalığı bulaştırabilir. Kabakulak virüsü tükürük ile atılarak bulaşmayı sağlar. Hastalığın yayılmasını önlemek zordur. Hastanın tecrit edilmesi ve karantina metotları bir derece etkilidir. Hastalık bir defa geçirildikten sonra ömür boyu bağışıklık sağlar. Kabakulak kendi kendisini sınırlayan bir hastalıktır. Destekleyici ve belirtilere yönelik tedavi yapılır. Hastalar mutlak yatak istirahatine alınır ve en az iki hafta diğer şahıslardan ayrı tutulmalıdır. Hastalığın başlangıcında gammaglobulin yapılırsa hafif geçmesi sağlanabilir. Antibiyotik verilmez. Bu hastalar, ağrı sebebiyle katı gıdalar alamazlar, sıvı gıdalarla beslenmelidirler... Sağlığınızla ilgili doktorunuza danışınız.
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...