Yavşan stebinde sabah -1

A -
A +

Bakanlığımızın tarım ve hayvancılığa yönelen politikaları yüreklere su serpiyor. İnşallah en kısa zamanda özlenen eski günlere ulaşırız. Bu duygularla Türkiye’de bitki sosyolojisi alanının kurucusu Prof. Dr. Hikmet Birand’ın yıllar öncesini anlatan Anadolu Manzaraları adlı eserinden bir bölüm paylaşıyorum:

 

“Koyunsuz step olur mu? O da buğday gibi steplidir. Onun da ceddi atası buğdayınki gibi hâlâ stepte yaşamaktadır. Bu koyunların soyuna Karaman koyunu denir. Bunlar Orta Asya steplerinde parlak bir medeniyet kuran dedelerimizin orada evcilleştirip buraya getirdikleri bir türle Mezopotamya'da yaşayan bir türün kırmasıdır. Ama bu koyunların cetleri bunlara pek benzemezlerdi. Bu sekiz on kilo çeken yağ hazinesi kuyruk, stepin yaşama şartlarının etkisiyle yapılarında beliren bir değişikliğin (mutasyon) sonucudur...

 

Şimdi bu yağ hazinesinin dolacağı mevsimdir. Sürüler bu mevsimde anızlarda dolaşırlar. Orak artığı başakların özlü tanelerini yiyerek yağlanırlar. Önlerinde, böyle özlü, besleyici yemler bulamayacakları çetin bir kış var. Kar stepi örtünce, kurumuş yavşan pürçüklerini kemirecekler ve kuyruklarındaki ihtiyat (yedek) yağı yakacak, harcayacaklardır. Yavşan bu ovada (Anadolu) bahardan güze kadar kalan tek ottur. Bu ovada baharda yavşanların arasında çeşit çeşit otlar biter, ama hepsi baharla, ilkyazla geçer gider. Bu koyunları güzün ve kışın tek başına yavşanlar besler. Bu ovada yılına göre iki milyon, üç milyon koyun yayılır. Yıl kötü (yaz kurak, kış çetin) olursa fenadır, kıran gelir ve sürülerin yarısını siler süpürür. Ama tasalanmamak kişiliğin şanındandır: Cana gelecek, mala gelsin denir ve ezelî teselli, rahmetlerin bol yağdığı, stepin güzel çiçeklerle bezendiği ve kara gözlü koyunların ikiz kuzuladığı bolluk yıllarıdır. Lakin bu koyunlar, bilseniz, ne kadar da kibardırlar. Güzün ne kadar çelebi iseler baharda o kadar şımarık, o kadar hercaidirler. Bu ovada yetişen otların hepsini tanırlar; özlüsünü, ağlısını (zehirlisini), şifalısını, acısını, tatlısını, hepsini... 

 

     Ö. Reşat Tuncel

 

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     Bayram hatırına

 

 

 

Her bayram geldiğinde

 

Bir sevgi ruhu dolar gönlüme...

 

Nedendir bilinmez, daha affedici,

 

Daha ön yargısız olurum.

 

Unutuveririm bana yapılan

 

Saygısızlıkları, kötülükleri.

 

Haksızlığa uğramışsam bile, öfkelensem bile,

 

Bir şans daha vermek isterim.

 

Herhalde "bayram hatırı"na

 

Kesin suçsuz olsam da öz eleştiri yaparım,

 

Empati yaparım, masum olduğum hâlde

 

Harekete geçmek isterim.

 

Aramız limoni olan kişilerle, bir araya gelmek,

 

Arayı düzelterek, her şeye yeniden başlamak,

 

Sağlam akrabalık ve dostlukların

 

Temelini atmak isterim.

 

İlk adımı biz atalım ki kazanan da biz olalım.

 

Bu dünya yorgun, bu dünya yalan...

 

Madem dünya bir handır,

 

Bizler de birer yolcu...

 

Bir müddet konakladığımız bu yerde,

 

Gerek yok kimseyi üzmeye.

 

Bayram vesilesiyle, açalım kollarımızı;

 

Sarıp sarmalayalım

 

Tüm akrabaları, dostları

 

Ve diğer insanları!..

 

 

 

     Rafetdin Bülbül

 

 

 

 

KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST
(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)

 

 

Din Büyüklerimiz buyurdular ki: Şüpheli yapılan ibadet kabul değildir. Bir insan, bir arazide araştırmadan, kıble böyledir diye namaz kılsa, namazdan sonra araştırıp kıbleyi bulsa, namazı tekrar kılması lâzımdır. Hâlbuki, araştırsa, doğru diye kılsa, yanlış da olsa, namazı kabul olur. Ramazan-ı şeriften sonra 2 gün oruç tutmak, bir başından, bir sonundan 2 gün kaza etmek lâzımdır. Rasih İslam âlimine sorulmuş: "Sonra tutsak olur mu?" diye. Onlar da: "Ömrüne güvenen olursa, orucu tehir etsin!" buyurmuşlar.

 

En büyük müjde, mümine ölümü hatırlatmaktır. Müminin ölümü, büyük saadettir. Herkes ölürken, Allahü teâlâ, Peygamber Efendimizi "aleyhissalatü vesselam" gösterecek ve "Bunu tanıyor musun?" diye soracak. Hiç kimsenin elinde garantisi yoktur. Numune insan olmak lâzım. Numune insan, İslam ahlâkı ile mücehhez insandır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.