Bu vahşet burada kalmaz

A -
A +

Bir yanda öldürülen binlerce masum çocuk, kadın, yaşlı, hasta…

 

Öbür tarafta bu katliamdan aldığı hazla dans eden Siyonist katiller...

 

Ve bu katliamı suskunlukla destekleyen, hatta mutlulukla izleyen ‘sözde medeni’ Batılı ülkeler!

 

Sürpriz mi?

 

Değil!

 

     ***

 

7 Ekim’de, daha ‘paramotorlarla sınırı aşabilen(!) Hamas’lılar sivilleri katletti’ tezgâhını görür görmez belliydi arkasından bunun geleceği.

 

İsrail Başbakanı’nın, 22 Eylül’de BM’de Filistinsiz harita göstermesinden anlaşılıyordu zaten olan biten.

 

Düşman görünüp, gizlice Siyonist emele hizmet eden ülkelerin desteğiyle hazırlandı katliamın altyapısı…

 

Gazze’ye yağan bombalar öyle bir dehşete dönüştü ki, kimse artık ilk kıvılcımı çakanları konuşamaz oldu.

 

İşin özüne bakarsanız; Suriye ve Irak’ta yıllardır İran’ın, Rusya destekli Esad’ın, ABD destekli PKK’nın, İngiliz aklının ürettiği DEAŞ’ın Suriye’de Müslüman masumlara yaptığını, şimdi daha şiddetli biçimde İsrail Gazzelilere yapıyor.

 

Halep’teki vahşet ve yıkımın bir benzerini şimdi Gazze’de görüyoruz.

 

     ***

 

Şaşılacak olan şey, Müslüman görünümlü haydutların yine Müslümanlara yaptığı zulüm…

 

Siyonist Yahudi'nin zaten inancı böyle.

 

Kendilerinden olmayanı insan olarak bile görmüyorlar.

 

Özellikle masonların hiç sevmediği merhum Kadir Mısıroğlu şöyle anlatmıştı o sapkın zihniyeti;

 

Yahudi inancını tanımalı.

 

Bu inancın kendi hayatları ile başkalarının hayatları arasındaki farkı bilmeli.

 

Özet şu; kendilerini bütün insanlıkla kardeş kabul etmiyorlar.

 

Onlara göre, Hazreti Âdem efendimiz ile Havva annemizin münasebetinden ‘goyim’ler (Yahudi olmayanlar) dünyaya geldi.

 

Onlar (hâşâ) Havva annemiz ile şeytanın münasebetinden Yahudilerin dünyaya geldiğine inanıyor.

 

İnançlarına göre; ilk Yahudi Habil’i öldüren Kabil’dir.

 

İnsanlık tarihinin ilk cinayetini işleyen, kardeşini öldüren Kabil’le iftihar ederler.

 

Şeytana ise ‘nur-i ziya’ derler.

 

Mason derneğinin Beyoğlu’nda bulunduğu sokağın adı Nur-i Ziya Sokağı’dır.

 

Çoğu kimse bunun şeytan olduğunu bilmez.

 

Hâlbuki bu Yahudilerce şeytan demektir.

 

Şeytanı ataları görürler.

 

Ataları gördükleri şeytan cin soyundandır.

 

Ateşten yaratılan şeytanı topraktan yaratılan Âdem’den (aleyhisselam) üstün görürler.

 

     ***

 

Bütün insanlığın kendilerine hizmet için yaratıldığına inanırlar.

 

Dünyadaki bütün mallar Yahudi için yaratılmıştır, dolayısıyla onun gasbetilmiş malıdır, nasıl alırsa alsın, çalınmış malını kurtarmış olarak görürler.

 

Çalma, öldürme onların kendi arasında günahtır, diğer insanlar için hak bilirler.

 

Ellerindeki bozuk Tevrat (İki nehri ‘Fırat ile Nil arası’ alacaksın, orada yaşayan yedi kavmi yok edeceksin ‘Arz-ı Mevud’. Nefes alan veren hiçbir varlık bırakmayacaksın) diyor. Onların inancı bu emri veriyor.

 

Bahsettikleri hudut Kayseri’ye kadar dayanıyor.

 

     ***

 

Yahudi görünmez bir dünya devletidir.

 

Gördüğünüz bayraklar milletlerin, ancak güç Yahudilerindir.

 

Cihan hâkimiyeti kurmak için nüfusları yeterli değil. Bunun için Masonluğu kurmuşlar.

 

Milletlerin zayıf karakterli insanlarını mason yapıp menfaatlendirerek, kendilerine hizmetkâr yaparlar. İhanet edeni öldürürler.

 

Avrupa’da, Amerika’da gazetelere, borsalara, sendikalara, bankalara nasıl hâkimdirler, bilseniz aklınız durur.

 

Bu anlatılanları okuyan kişi ümitsizliğe düşer.

 

Oysa Yahudi’nin geleceği nedir?

 

Hadis-i şerifte bildiriliyor ki; gün gelecek her taş, arkasına saklanan Yahudi’yi haber verecek. Sadece gargat ağacı müstesna. O yüzden hem inanmazlar, hem de her Yahudi evinin bahçesine bu ağacı diker.

 

     ***

 

Unutmayın ki, asıl hedefi biziz.

 

Ama dayağı da bizden yiyecekler…”

 

     ***

 

Bu izahat, Osmanlı’nın yıkılışıyla beraber bir daha huzur yüzü görmeyen Filistin’in yıllardır parça parça yutulmasının ve Filistinli kardeşlerimizin gördüğü zulmün özeti.

 

Biliyoruz ki, bugün Gazze’yi tamamen işgal etseler de durmayacaklar.

 

Sıranın kendisine gelmeyeceğini zanneden, ihanetlerle örülmüş İslam dünyası ise seyirci.

 

Hatta Suriye’de şahit olduğumuz şekliyle, âdeta İsrail’e alan açmak için çabalayan ve adında ‘İslam’ bulunan ülkeler var.

 

Düşmanları İsrail gibi görünüyorsa da, gerçek hedeflerinin Türkiye olması, kuvvetle muhtemel.

 

En başta dikkat çektiğimiz tuzağı da bu sebeple kurdular.

 

Tıpkı tarihte olduğu gibi…

 

Türkiye ve Türk halkı olarak, bize düşen, Filistinli mazlum kardeşlerimiz için elimizden gelen çabayı göstermek; ama bu tuzağı da bilerek...

 

İslam ülkelerinin yönetimleri ortada.

 

“One minute” meydan okumamızın ardından yıllarca kimin ardında durdukları da…

 

Cumhurbaşkanımız yıllarca İslam birliği, hatta İslam Ordusu kurmak için çok çabaladı, ne yazık ki mesafe alınamadı.

 

Umudumuz Türk Devletleri Teşkilatı, fakat o da birilerini fena hâlde hoplatmakta.

 

İşte bu sebepledir ki; Karabağ operasyonunun hemen ardından 1 Ekim’de Ankara’ya terör saldırısı düzenlenmesinin…

 

Cevabını Suriye’de verdiğimizde 7 Ekim’de Orta Doğu’da büyük bir ateş yakılmasının…

 

Düğmeye basılır basılmaz bütün Haçlı Batılıların -İsrail’e destek- bahanesiyle Akdeniz’e yığılmalarının...

 

Yolladıkları uçak gemilerine karşı Akdeniz’de Navtex ilan edip atışlı tatbikat başlatmamızın anlamı var…

 

Okumayı bilene!

 

     ***

 

2018 yılından bu tarafa adım adım yaklaşan 3. Dünya Savaşı tehlikesine ve böylesine büyük bir ateş yanacaksa bunun sebebinin Doğu Akdeniz’deki zengin doğalgaz-petrol kaynakları olacağına dikkat çekmiş birisi olarak, bugün Gazze üzerinden kurulan tuzağa karşı uyarmak da boynumuzun borcu.

 

Yıllardır millî savunmaya muazzam yatırımlar yapan devletimiz elbette çok daha fazla bilgiye sahiptir, bize düşen halkımızı bilinçlendirmek.

 

Gücünün sınırlarında hareket etmemek, gaza gelmek, bir milleti ateşe atmak olur. Hamas'ın yaptığı gibi…

 

Hele ki, küresel aklın ileride İsrail’e devretmek üzere kurmaya çalıştığı terör devletini engellemek için çıkardığımız tezkereye bile kendi Meclis'imizde “Hayır” diyebilen partiler varken!

 

Birinci Dünya Savaşı’nda uğradığımız ihanetleri unutmamalı…

 

Vatan işgal edilmesin diye 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale Boğazı'nın, içimizdeki hainler yüzünden iki yıl sonra düşmana açıldığını, hatta İstanbul’un bile işgal altında kaldığını aklımızdan çıkarmamalı.

 

Zor dönemdeyiz… Belki çok daha zorunu göreceğiz.

 

Dünyada her yeni düzen, böyle büyük kaosların akabinde kuruldu.

 

"Türkiye Yüzyılı"nı kuracaksak, ihanet çukurlarına düşmeden, kendi gücümüzü ve kapasitemizi artırarak bunu başaracağız.

 

Akdeniz’den hak ettiğimiz payı alacaksak da böyle olacak, ticaret yolları üzerinde etkili olacaksak da böyle...

 

Irak, Yemen, Lübnan, Suriye derken, şimdi de Gazze’de zirveye çıkan vahşet burada kalmaz.

 

Rabbim bütün Müslümanların yardımcısı olsun.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Bahri ARSLAN 19 Ekim 2023 17:26

Âmin Allahüteala razı olsun

Elif19 Ekim 2023 10:10

Amin

ssda19 Ekim 2023 08:17

aminn.. muhtevaya aynen katılıyorum. Hamas ,daha henüz pişmekte aşa ,su katarak her şeyi berbat etti ,tam rayına oturuyor derken ,yine bir kısır döngünün içine attı kendi milletini. belkide emir aldı bir yerlerden.