Güç her şeydir!

Sesli Dinle
A -
A +

Pazar günkü yazıda, Bakü üzerinden Çin’e kadar uzanan, bütün Türk dünyasına doğrudan bağlanacağımız Zengezur Koridoru ile Basra Körfezi'ne kara ve demir yolu ile ulaşacağımız Kalkınma Yolu hattının önemine dikkat çekmiş, “Muhalefetin ucuz gündemlerini boş verin, her şey daha yeni başlıyor” demiştik.

 

İki gün sonra Azerbaycan ordusu, Karabağ’daki işgalci Ermeni çetelerine operasyon başlattı.

 

Nihayet 2. Karabağ Savaşında içimizde ukde kalan Hocalı gibi işgal altındaki toprakların da özgürlüğe kavuşmasının yolu açıldı.

 

Ve elbette Zengezur Koridoru'nun açılması konusunda, İran ve Batılı dostlarının(!) gazıyla sözünü tutmamakta direnen Ermeni lider Paşinyan da dersini aldı.

 

Güç ve kararlılık, oyunları böyle bozar.

 

     ***

 

Belli ki ABD ile yaptıkları tatbikattan, Fransa ile İran’ın kışkırtmasından cesaretle Azerbaycan mevzilerine yönelik terör saldırıları başlatan Ermeniler, New York’taki BM zirvesi öncesi uluslararası destek alacağını hesaplıyordu.

 

Fakat aynı gün, Azerbaycanlı gardaşlarımızdan okkalı bir ders aldılar.

 

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da BM kürsüsünden Ermenistan’a ve arkasına saklandığı ülkelere hak ettikleri cevabı verdi.

 

Dünyadaki adaletsizliği bir kere daha BM’den haykıran Erdoğan’ın, “Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki görüşme sürecini başından beri destekledik. Ancak Ermenistan'ın bu tarihî fırsatı değerlendiremediğini görüyoruz. Ermenistan’ın başta Zengezur Koridoru’nun açılması olmak üzere, verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz. Karabağ Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilemez. Tek millet, iki devlet şartıyla hareket ettiğimiz Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü koruma yönünde attığı adımları destekliyoruz” sözleri geniş yankı buldu.

 

     ***

 

Karabağ’daki gelişmelerde gerek Türkiye’nin, gerek Azerbaycan’ın Rusya ile ilişkilerde dengeyi gözetmesinin yararını da göz ardı etmemek gerek.

 

Yeri gelmişken, Rusya-Ukrayna savaşı patladığında “Vakit çekimser kalma vakti değildir” diyerek, peşinen Batı’nın güdümünde hareket etmemizi salık veren sözde milliyetçi(!) genel başkanların bugün ağızlarını açıp tek kelime edemediklerine dikkat çekmek isterim.

 

“Geldiğimizde dış politikayı 180 derece tersine çevireceğiz” vaadinde bulunan kuklalar, mayıs seçimlerinde bir kere daha yenildi; hem Türkiye, hem Türk dünyası rahat bir nefes aldı.

 

Hatta Afrika’dan Orta Doğu’ya kadar, on yıllardır baskı altında inim inim inleyen pek çok coğrafya da…

 

Şimdi dünya ticaretinden ve enerji paylaşımından hak ettiğimiz payı alma, dünya siyasetinde ise ‘küresel’ ölçekte söz sahibi olma zamanı.

 

Tamamen ABD’ye angaje olmuş, bağımlı, hareket alanı kısıtlı Avrupa’nın yeni dünya düzeninde işi zor; ayak seslerini Afrika’da yükselen tepkilerden duyuyoruz.

 

Yeniden ‘etkin’ güç olmalarının yolu Türkiye’den geçiyor ama, orada da bunu gerçekleştirebilecek liderliğin olmadığını görüyoruz.

 

Gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın, gerek Cumhur İttifakı ortağı Sayın Devlet Bahçeli’nin verdiği mesajlara bakarsak, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda geri adım atabileceğinin de işaretlerini alıyoruz.

 

Yol yok ise yeni yollar açma konusunda kararlıyız…

 

Türk dünyasına uzanan Zengezur Koridoru ve Güney Asya’dan Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyaya inen Kalkınma Yolu gibi mesela.

 

Güç var ise her şey olur…

 

Birileri nasıl ki yıllardır KKTC gibi meşru bir ülkeyi tanımazken, sınırımıza terör örgütlerini yığıp bir de devlet kurdurarak tanımaya hazırlanıyorsa…

 

Ve bu zorbalığı yaparken sadece elindeki güce güveniyorsa…

 

Bizim de güçlendikçe vereceğimiz hakkaniyetli cevaplar olacak.

 

Zamanı geldiğinde ve sırasıyla...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ssda21 Eylül 2023 07:46

hazır rusya ,israil de bizden yanayken ermenistanı buharlaştıralım