İstanbul adayı Selçuk Bayraktar olabilir mi?

Sesli Dinle
A -
A +
Epeyce süredir AK Parti’nin İstanbul adayı merak konusu.
 
Pek çok isim konuşuldu…
 
Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe…
 
2019 seçimini kaybeden son Başbakan Binali Yıldırım’ın adını bile zikredenler oldu hatta ama kendisi cevap verip, “Ben sıramı savdım” dedi.
***
Dikkat ettiyseniz, konuşulan isimlerin pek çoğu sakin, ılımlı ve icraatta iddialı kişiler.
 
13 sene İstanbul’u yöneten rahmetli Kadir Topbaş da böyle bir profildi.
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, seçim sonrası oluşturduğu kabinede de benzer bir atmosferi görüyoruz.
 
Şimdi sıra 2024 Mart’ında yapılacak yerel seçimlerde.
 
2019’da İstanbul ve Ankara gibi önemli şehirleri CHP’ye kaptıran AK Parti’nin, sadece adayın karakteri ile sınırlı kalmayıp, iddialı bir çıkış yapacağı muhakkak.
 
Zira CHP’nin ve ittifak ortaklarının İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş ismi üzerinde mutabakat sağlayacaklarını şimdiden öngörmek mümkün.
 
Ankara’da seçmen tercihlerinde milliyetçi kimlik baskın çıkarken, İstanbullu seçmenin davranışı daha farklı.
 
CHP Genel Başkanlığı’nı koruyacağı ortada olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, -şayet isterse- özellikle İstanbul’da İmamoğlu için HDP’nin (Yeşil Sol) desteğini yine temin edeceği aşikâr.
 
Bu durumda geriye bir tek soru kalıyor; AK Parti İstanbul’da İmamoğlu’nu hangi adayla yenebilir?
***
2019 adayı Binali Yıldırım da gayet ılımlı, espritüel, çok da icraatçı bir karakterdi ama, olmadı.
 
Beklenti; yatırıma, hizmete, şehri daha çok güzelleştirecek adaya değil, başka şeylere yönlendirildi.
 
İmamoğlu profili gençlere daha yakındı, bunun da neticesi görüldü.
Şimdi buradan alınan dersle gençlerde de heyecan uyandıracak, o kuşakla güçlü diyalog kuracak bir adaya ihtiyacı var AK Parti’nin.
 
Hem genç, hem çok mütevazı, hem de bütün kesimler tarafından takdir edilen, sempatik karakteriyle sevilen ve başarısını ispatlamış bir aday.
Bunların tamamının yanı sıra bir de terör örgütlerinin uzantılarına ulufe dağıtanlara karşı, Cumhur İttifakı’nın ruhuna uygun olarak, milliyetçi ve vatanseverliği ile ön plana çıkacak bir profil.
 
Hepsini topladığımızda karşımıza çıkan çok güçlü bir isim var; milletimizin gönlünde taht kuran, gençlerin yıllardır “ağabey” olarak kucakladıkları Selçuk Bayraktar.
***
Yaptığı İHA ve SİHA ve Akıncı ile Batı medyasından bile “dünya harp tarihini değiştirdiği” övgülerine mazhar olan, hatta Türkiye’nin Elon Musk’ı olarak gösterilen Selçuk Bayraktar, en son geçtiğimiz yıl kasım ayında insansız savaş uçağımız Kızılelma’yı uçurmuştu.
 
Şu ülkenin talihsizliğine bakın ki, Selçuk Bayraktar’ın Kızılelma’yı uçurduğu gün, muhalif zevat Türkiye’ye, YSK üyelerine ettiği hakaretten dolayı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı konuşturdu!
 
Türk’ün “Kızılelma” hayalinin gerçekleştiği koskocaman bir gurur, hiçbir icraatıyla gündeme gelmeyen, sadece mağdur rollerinden kazandığı oyla varlığını sürdürmeye çalışan bir siyasi kimliğe heba edilmişti.
Şimdi sahneye gerçek kahramanlar çıkar mı?
 
Bugüne değin pek çok defa “Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna menfi cevap veren Selçuk Bayraktar’a aynı soruyu Ankara Teknofest’te gazeteci Toygun Atilla da yöneltmiş.
 
Önceki çıkışlarına karşın, bu kez farklı bir cevap gelmiş Bayraktar’dan.
Dünyada Bayraktar ailesine gösterilen teveccühe rağmen, Türkiye’de kendileri aleyhine yapılan antipropagandaya dikkat çekmiş.
 
Kendilerine yapılmaya çalışıldığı gibi, geçmişte Nuri Demirağların mücadelesinin nasıl akamete uğratıldığını hatırlatmış.
 
Bu mücadelenin tarihini ve bugün elde edilen başarıyı özetledikten sonra, Türkiye’nin yine aynı akıbete uğramaması için siyasete girmesi gerekiyorsa, elbette bundan da kaçınmayacağını söylemiş.
***
Çok önemli bir işaret bu cümle…
 
“Erdoğan’dan sonraki Cumhurbaşkanı adayı” olarak hep gönüllerde ve dillerde olan bir isim, bu cümleyi kurmuşsa üzerinde durup düşünmek lazım.
Lakin siyaset hiç kolay bir iş değil, hele Türkiye gibi ‘sadece başarılarla’ ödül beklemenin hata olacağı bir ülkede!
 
Nitekim 2019 yerel seçimleri bunu gösterdi hepimize…
 
Aynı şekilde, -kaybetmiş olsa bile- Kemal Kılıçdaroğlu’nun mayıs seçimlerinde aldığı yüzde 48’lik oy üzerinde fazlasıyla düşünmeye değer bir endişe.
 
Ama bir yerden başlamak lazım…
 
Erdoğan sonrası için de artık akıllarda şekillenmiş profillerin siyasette varlığını tescillemesi elzem.
 
İstanbul seçimleri ise bunun için önemli bir adım…
 
Zorlu, ama değerli bir imtihan.
 
“Olur mu?” derseniz…
 
Üstelik İmamoğlu gibi Karadeniz oylarını alacak bir kişi ise…
Neden olmasın?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.