Sohbet imkânı bulduğum ünlü bir kardiyolog profesörle konuşurken, inançsız insanların en yakınlarını kaybetmenin acısını nasıl telafi ettiklerinden açıldı bahis.
Öyle ya… Cennet umudu olmayan, ahirette buluşma ümidi taşımayan insanlar nasıl söndürüyordu içindeki ateşi?
Dahası, kendilerinin de bir gün öleceğini bile bile ahiret inancının boşluğunu neyle dolduruyorlardı?
“Alkole vuruyorlar kendilerini” dedi hoca…
Bir gün başlarına gelecek mutlak hakikati unutmak, hatırlarına getirmemek için bu yola başvurduklarını anlattı.
Neşeyi bozan, ağızların tadını kaçıran ölüme karşı beynin ve nefsin bu yöntemi geliştirdiğini ilk kez işittim.
Dahası var…
Düşünsenize, her şey dünyada kalacak gibi yaşamışlar, istediklerini yapmışlar…
Ya bir de yüce kitabımız Kur’ân-ı kerimde ve daha önce insanlığa yollanan bütün kutsal kitaplarda bahsedildiği şekilde, yaptıklarının hesabını vereceklerse!
Böyle bir ihtimal, inançsız bir fâniyi nasıl çıldırtmasın?
Şimdi, bunu niye anlattım, oraya geleyim.
***
Türkiye Basın Federasyonu jürisinin teveccühleri ile bizi ‘yılın köşe yazarı’ ödülüne layık gördüler.
Herkes gibi, kamuoyuna açıklandığında öğrenmiştim sürprizi…
Başta Türkiye Basın Federasyonu Genel Başkanı Sinan Burhan Bey olmak üzere, hepsine müteşekkirim.
Önceki gün de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Sayın Cumhurbaşkanımızın elinden aldık ödülümüzü.
Gerek şahsım, gerek gazetemiz, sevenlerimiz ve ailem adına çok anlamlı, gurur verici bir ödül oldu.
Marifet, iltifata tâbidir… Zirâ gazeteciliği, sadece mesleğinizi yapmak, başka katakulliler çevirmek için aracı olarak kullanmıyorsanız, bu motivasyon değerli.
Aklımız, bilgimiz ve kabiliyetimiz ölçüsünde fikirlerimizi satırlara döktüğümüz yazılarla ödüllendirilmek bizim için önemli bir moral sağlamakla beraber, sorumluluğumuzu da artırdı elbet.
Dünyanın kabuk değiştirdiği, Türkiye’nin tarihî bir süreçten geçtiği bu dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğine, devletimizin mücadelesine doğru bulduğumuz her adımında destek olmayı hem milletimize, hem vicdanımıza görev addediyoruz.
Yapamadıklarımız için hayıflanıyor, kendi iç dünyamızda mahcubiyet duyuyoruz.
Yalanın, küfrün oluk gibi aktığı günümüz şartlarında, neyimiz var, neyimiz yoksa Hak yolunda sonuna kadar kullanmakla mükellefiz.
Yaptıklarımızı, yazdıklarımızı beğenen olur, beğenmeyen olur, mühim değil… Biz, bize öğretilenlerin ışığında, elimizden gelen gayreti ortaya koymakla memuruz. Gerisi Cenab-ı Hakkın bileceği iş…
Yarın “Elinde bu imkânlar vardı, ne yaptın?” sorusuna vereceğimiz cevaba hazırlanabiliyor muyuz, aslolan bu.
Eğer mahşerde bunun cevabını verebileceksek, işte asıl ödül o olacak, biz buna inanıyoruz.
***
Nitekim, gazetemizi büyük fedakârlıklarla kurup büyüten Enver Ören Ağabeyimizin öncülüğünde, nice değerli isimler geçti bu sayfalardan…
Tören sonrası soluğu aldığımız Bağlum Kabristanı da bize bunu hatırlattı.
Büyük İslam âlimi Abdülhakim Arvasi hazretlerini ziyaret ettikten sonra, aynı kabristanda metfun, gazetemizin merhum başyazarlarından Yalçın Özer ağabeye, dava arkadaşım Batuhan Yaşar ağabeye, ahirete irtihal etmiş gazetemizin bütün gönül erlerine, din kardeşlerimize dualar okuduk.
Ömrünü dinine, vatanına, milletine harcayan; yaptıkları hizmetle gerçek ödüle kavuştuklarına inandığımız ağabeylerimiz, bu defa kabirlerinde bize bir ders veriyorlardı âdeta.
Diyorlardı ki;
Kimler geldi, kimler geçti bu fâni dünyadan…
Ne kalem erbapları, ne üstatlar…
İnancı olmayan kendini alkole mi vurur, başka şey mi yapar, orasını kendileri bilir…
Sadece yaşadığı acıyı, endişeyi bastırmak için değil…
Mutluluğun nefsi körüklememesi, kibre kapılmaması, tevazuunu yitirmemesi için de ölümü çok hatırlamasına ihtiyacı var.
Gök kubbede hoş bir sada, ardımızdan dua edecek gönül dostları bırakabilirsek ne âlâ…
Başarabilirsek, kalıcı ödül o olacak aslında.
(Bilvesile, ödül için arayıp mesaj atan, tebrik ve dualarını ileten bütün gönül dostlarımıza şükranlarımla…
Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın, bizleri doğru yolundan ayırmasın.)
Yücel Koç'un önceki yazıları...
Samimi,vatansever,dürüst kisiliginiz yazilarinizdan anlasilabiliyor,tabi yazarlik kabiliyetiniz ve yüksek egitiminizde,...tebrikler
Doğruları yazmaktan ve söylemekten korkmayınız.
Tebrikler sayın Yücel Koç
Âmin Rabbim sağlıklı hayırlı ömürler versin inşallah
Amin Amin ecmain.Koc kardeşim kazandığın okulundan dolayı tebrik eder başarılarının devamını dilerim. Ülkemizin sizin gibi adam gibi adamlara yureginde vatan millet sevgisi yanardag gibi olanlara çok ihtiyacı var..ALLAH BAHTINI BAGRINI SEVDIKLERINLE BIRLIKTE AÇIK ETSİN BASARILARNIN DEVAMINI DILERIM
sizi takıp edıyorum Allah yardımcınız olsun yucel bey başarı çalışmadan gelmıyor sizi başarılı buluyorum en çok da efendı tavırlarınız örnek alsınlar sızı yeni yetme gazatecıler mersınden selamlar.
Amin, hayırlı olsun, tebrikler.