Engelli çocuğa havaalanında skandal muamele

Feridun Ağabey, biz sustukça “aman boş ver Allah'ından bulsun” dedikçe, mevcut zihniyet daha da kötüye gitmekte, kırılgan grupta yer alan engelli kardeşlerimizin mağduriyeti giderek artmaktadır.

Daha henüz başımızdan geçen hadiseyi aşağıda özetliyorum; Bilal, 11 yaşında. Duchenne Musküler Distrofi (DMD) (Sadece erkek çocuklarda görülen) hastası. Bu hastalıkta proteinin yokluğunda kaslar giderek zayıflar, kas fonksiyonlarını giderek kaybettiği için fiziksel engelli olarak hayatını idame ettirmektedir.

Bilal, 1 Eylül 2018 tarihinde, annesi Mevlüde ve ablası Nisanur ile Van'dan Ankara'ya Anadolu Jet firmasına ait uçak ile ulaştı. Çünkü SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinden DMD hastalığının daha iyi tetkik ve tedavisi için Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk edilmişlerdi.

Tekerlekli Sandalye mahkûmu Bilal ve ailesi Van'dan uçağına binerken ve hastanın tekerlekli sandalyesi teslim edilirken “unutulmaması” yönünde ikaz ediliyor. Fakat sandalye ikazlara rağmen unutuluyor ve Esenboğa Havaalanı’na ulaşmıyor.

Uçak Ankara'ya indikten sonra da fiziksel engelli Bilal'in tekerlekli sandalyeye oturtulması sırasında Anadolu Jet firması çalışanı; engelli ya da gereksinim sahibi olan yolcular için gönderilen iki görevli personel bu hassas durumdaki Bilal'i özensiz bir şekilde tekerlekli sandalyeye yerleştirirken, defalarca dikkat ikazına rağmen hoyratça sandalyeye koymaya çalışırken düşürüyorlar.

Hasta Bilal düşünce, müthiş bir ağrı hissederek bağırmaya başlıyor. Buna rağmen ne oradaki görevli ne de hostesler herhangi bir yardımda bulunuyor. Bir hekime yönlendirmiyorlar. Hiçbir ikazları dikkate alınmadığı gibi görevli, ismi bilinmesin diye yakasındaki isimliğini saklıyor ve ismini de ısrarla söylemiyor.

 

Bagaj alma bölümüne gelindiğinde ise Bilal’e ait olan tekerlekli sandalye bagajlar içerisinde çıkmıyor. Araştırdığımızda bagajın uçağa yüklenilmediği anlaşılıyor. Bunca ikaza rağmen bu derece ilgisizlik ve sorumsuzluk! Bu ayıplarına rağmen kayıp bagaj bölümündeki personeller yürüyemeyen ve kol ağrısından feryat eden bu hastayı neredeyse tekerlekli sandalye olmadan göndermeyi düşünüyorlardı. Hastanın annesi artık bu durumu kaldıramayarak feryat edip şikâyet edeceğini söyleyince eski, kullanışsız, hastayı rahatsız eden bir tekerlekli sandalyeyi binbir naz ile veriyorlar. O kullanışsız tekerlekli sandalye geldikten sonra hastanın nakli gerçekleşiyor ve o ismini saklayan görevli kendi sandalyesini alarak hızla uzaklaşıyor. Hatta kayıp bagaj kısmında görevli bayandan ismi sorulmasına rağmen o da nakilden sorumlu personelin ismini vermiyor. Resmen bir insanlık dramı; kurumsallıktan uzak, engelli ve insan haklarının hiçe sayıldığı bir olay yaşanıyor.

Hastanın dayısı olarak Esenboğa Havaalanı’na karşılamaya geldiğimde bu elim hadise ile karşılaştım. Derhal yeğenimi hastaneye acile götürdüm. Bilal yeğenimi hastaneye götürürken söylediği duygusal söz beni ağlattı:

"Dayı eğer hastanede kırık var derlerse, hani yaralı atları öldürüyorlar ya sizde bana öyle yapın. Çünkü bir kez daha kırığımın alçıya alınmasına ve o ağrılara dayanamam."

 

Çünkü ayağında bir ay boyunca alçı vardı ve ne garip ki bu olaydan daha üç gün önce çıkarılmıştı.

Acilde röntgenlerin çekilmesinden sonra hastamızın sağ omuzunda kırık mevcut olduğu tespit edildi. Diğer hastalıkları ve ağrıları yetmezmiş gibi engelli çocuğumuz, sorumsuz ve insan hayatını hiçe sayan bu çalışanlar yüzünden kim bilir bu kırıktan ne zaman kurtulacak?

Bu bir firma için skandal değil midir? Hakkımızı, aldığımız bu kırık raporu ile mahkemelerde arayacak ve sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. Anadolu Jet’ten ricamız amansız bir hastalığa yakalanmış Bilal’imize bu yapılanları reva gören çalışanlarına gerekli yaptırımları yerine getirmeleridir. Böylece başka insanlar ve engelli kardeşlerimizin canı yanmamış olur.