Superonline yetkililerine sesimi duyurur musunuz?

A -
A +
Eşim adına kayıtlı Superonline firmasına ait 51638824 numaralı ev internet hizmetini yaklaşık 12 yıldan bu tarafa kullanmakta olup, söz konusu sürelere ait tahakkuk eden fatura bedellerini en son Kasım-2018 dönemi de dâhil olmak üzere düzenli olarak ödemiş bulunmaktayım. Ancak Aralık 2018'den itibaren adımıza fatura gönderilmediğini tespit ettim. Bunun üzerine 11.01.2019 tarihinde müşteri temsilcisini arayarak bunun nedenini sorduğumda: Ev İnternet Aboneliğimizin, Ağustos 2018 tarihinden itibaren Ticari Aboneliğe dönüştürüldüğünü bu nedenle yeniden değerlendirme yapılacağı için fatura gönderilmediğini beyan ettiler. Bu yapılan işlemin bilgimiz dışında hukuksuz olarak yapıldığını ve bunu hiçbir şekilde kabul etmeyeceğimizi bildirdik. Bunun üzerine, itirazımızı araştırarak bize döneceklerini söylediler... Sonuçta Beylikdüzü Superonline Bayii’nin bu hatayı yaptığını ve söz konusu bayiden savunma aldıklarını, haklı olduğumuzu ve mağduriyetimizin en kısa zamanda giderileceğini bildirdiler... Uzun bir bekleme sürecinden sonra telefonla dönüş alamadığımdan, Şubat 2018 ayı içerisinde ikametgâhım olan Beylikdüzü’nden bizzat Superonline firmasının Genel Müdürlüğüne giderek Berkan Bey'le görüştüm. Problemin kesin çözüleceği sözünü aldım ve beklemeye başladım. Ancak, hanımın telefonuna gelen bir mesajla Ağustos-Mart 2019 dönemini kapsayan toplam 8 aylık 469,90 TL ödenmemiş faturam bulunduğunu öğrendim. Bunun üzerine Genel Müdürlüğe 2. defa giderek Murat Bey'le görüşerek, geçmiş ve bedeli ödenmiş 4 ayın da (Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım 2019) faturaya dâhil edildiğini belgelerle ibraz ettim. Haklı olduğumuzu söylemelerine rağmen, “bu iş finans bölümünü ilgilendiriyor, ben ancak abone değişikliğini yapabilirim” diyerek bizleri gönderdi... Yaklaşık 4 aydan beri mağduriyetimiz devam etmektedir. Bunu köşenizde dile getirir yetkililere sesimizin duyurulmasına vesile olursanız seviniriz.  Saygılarımı sunarım. İletişim bilgilerim sizde mevcuttur.
             Adem Durak-İstanbul
 
 
Muhtarınızı üç kuruş için satmayın!
 
Değerli Feridun Ağabey, geçen hafta köşenizde muhtarlara artık gerek olmadığı ile ilgili bir okuyucu görüşü yayınlandı. "Her şey artık internet üzerinden yapılıyor" deniliyor ama muhtarlık kurumu üç kuruşluk mühür parası ile sınırlı olmayacak kadar önemli bir konudur.
Siz bakmayın konuyla alakasız magazincilerin goygoyculuğuna. Muhtarlar mahallesinde kimin parasız olduğunu iyi bilir ve fakir mahalleliden zaten para almaz. Muhtarlık kaldırılırsa o vatandaş üç kuruş ödemeden ve kendince muhtara gitme zahmetinden kurtulacak. Peki, bunun karşılığında ne kaybedecek biliyor musunuz? Gerektiğinde bir servet verse elde edemeyeceği bir gücü kaybedecek. Yani resmî olarak kendisini “tanıyan” tek temsilcisini kaybedecek. Mahallesinde kendisi hakkında kanaat sahibi olacak tek resmî şahidini…
Ne demektir bu? Saymakla bitmeyecek örneklerden birkaçını söyleyelim... Mahalleye artık kimin ne maksatla taşındığını, taşınanın ne mal olduğunu sizin adınıza kimse belirleyemeyecek.
Aile içi veya dışı başınıza gelebilecek herhangi bir adli veya hukuki vakada resmî bir tanıdığınız olmayacağı için “beni isterseniz muhtara sorun” diyemeyeceksiniz. Örneğin bazen televizyonlarda duyduğunuz “sapık olduğundan şüphe edilen genci linçten polis zor kurtardı” gibi haberlerde, kimin kim olduğunu ayırt edebilecek resmî değeri olan kimseniz kaymayacak. Muhtemel bir depremde “sen” dairende enkaz altında iken, orada “sen” adlı bir vatandaşın olabileceğini ve kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen kimse bulunmayacak. Yeni uygulanacak elektronik sistem seni bilmez ve umurunda da değilsindir. Ola ki bir doğal afet sonrası mahallende kim doktor, kim öğretmen, oto tamircisi, berber, fırıncı vb. nerede bilinmeyecek.
Yani modern şehirleşme düzeninde birey olarak siz, mahallenizde de artık belirsiz nesne olacaksınız. Mahalle kavramını tamamlayan bu son halka ile mahalle ve mahalleli kavramı da tarih olacak. Hâlâ anlamadıysanız bu örnek son şansınız… Eskiden, her şeyi bulamasanız da size “değer veren” gerektiğinde veresiye hatta elden borç alabildiğiniz bir bakkalınız vardı. Şimdi ise her şeyi bulabildiğiniz ama paranız olmadan bir çöp bile alamadığınız ve de ne alırsanız alın hiç fark edilmediğiniz süpermarketleriniz var. Yani, gelin kendinize bir iyilik yapın. Sizi resmî olarak bilen ve tanıyan tek şahidinizi, muhtarınızı, üç kuruşa satmayın!
           Rumuz “Muhtarın oğlu”-İstanbul
 
 
 
***
 
Gazetemizin 50. yaş gününü tebrik ediyoruz
 
22 Nisan 1970 yılında yayın hayatına başlayan gazetemiz bugün 50. yılında. Kuruluşundan bugüne emeği geçen büyüklerimize ve çalışanlarımıza şükranlarımızı arz ediyor, gazetemizin kadirşinas okuyucularına gösterdikleri ilgi için en kalbi teşekkürlerimizi sunuyoruz. (F.A.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.