Unutmadığım öğretmenlerim ve gerçeklerimiz

A -
A +
Feridun Ağabey, bu yazı gezegende bulunan mütevazı bir ülke için yazılmıştır. Politik eleştiri amacı yoktur. Fazlı Erhan (ilkokul), Zeki Işık (ortaokul), Macit Tanrıkulu (ortaokul), Hamdi Ayyürek (lise), Muhittin Erküçük (lise), Nevzat Soner (lise), Mustafa Namdar (lise), Meziyet Bayındır (lise) ve Fahri Ünal (üniversite) 15 yıl süren gariban öğrencilik dilimimde rol modellerim olmuştur. Aradan 35-40 yıl geçmesine rağmen bana öğrettikleri hâlâ hafızamda yer ediyor. Keşke onlar gibi on binlerce öğretmenimiz daha olsa… 
1989 yılında bilgi aktarıcılığına başladım. Biten 31 yılda mesleki bakımdan yeterli olup-olmadığım, ruhsal, fiziksel sağlığımın denge hâli hiç ölçülmedi. Sadece benim değil, kimsenin ölçülmedi, ölçülmüyor… Hâlbuki öğretmenlerin, hekimlerin, mühendislerin vb. durumları 5-10 yılda bir gözden geçirilmelidir…  
Kimseyi küçümsemiyorum ama görev yaptığım il ve ilçelerde otistik, asperger, bipolar, şizofren, cahil, işitme engelli, konuşma engelli, 1 metre ötesini göremeyen, öğrenme engelli, dijital dünyadan kopuk, e-Posta adresi bile olmayan, sunum hazırlayamayan, akıllı tahtayı açamayan çok sayıda kişi ile karşılaştım. 
Mesleki bakımdan yetersiz, kişisel sorunları olan, eskide kalmış bir öğretmenin, hekimin, mühendisin sadece kendine değil, topluma da çok zararı vardır. 
Aynı şekilde, 30 yıl kadar önce sürücü belgesi aldım. Bu uzun süreçte görme, işitme, refleks, dikkat durumlarım hiç tetkik edilmedi. Başkalarının da edilmiyor… 
Yollarda giden 20 milyon kadar taşıtı kullanan milyonlarca sürücü, birkaç soru cevaplayıp, 3-5 km araç kullanıp ehliyetini alıyor. Daha sonra hiçbir tetkikten geçmeden on yıllarca yollara çıkıyor. Bu kadar çok trafik kazasının sebeplerinin çoğu bilgisizlikten kaynaklanmakta diyebiliriz... 
Milyonlarca binayı inşa eden yapsatçıların hiçbirinin teknik bir sınavdan geçtiğini de işitmedim. Berberlik yapanlar bile aniden bina müteahhidi olarak karşımıza çıkabiliyor. Depremlerde feci şekilde enkaz altında kalıp ölenler ise 10 günde unutuluveriyor… 
Sözü çok uzattım… Bu satırları 24 Kasım Öğretmenler Günü için karaladım… Biraz olumlu, biraz olumsuz pencerelerden söz açmak istedim. 
Lay lay lom yazılar daha çok okunur. “İşlerimizi doğru yapmalıyız” eksenli metinleri kale (dikkate) alan pek olmaz. Değişime daima direnç gösterilir. Standartlar, kurallar, talimatlar, yasalar, yönetmelikler sadece kâğıt üzerinde kalır…
Ali Özdemir- Öğretmen
 
***
 
Çevreme anlattığımda “çok haklısın” diyorlar
Feridun Ağabey, eğitimde 4+4’ten sonra öğrenciler serbest bırakılmalı. İsteyen okumaya devam etsin, isteyen çıraklığa başlasın, isteyen baba mesleğini yapsın.
4+4+4=12 yıldan sonra genç 20 yaşında oluyor. Askerlik, evlilik derken üniversiteye giremeyince işsiz ve mesleksiz kalıyor. Üniversitede, sucu, elektrikçi fayansçı, badana boyacı, inşaatçı, kuyumcu vb. çırağı yetişmiyor… Böyle giderse bahçe duvarı, kapı yapacak usta bulamayacağız. Sanatkâr azalıyor. Nitelikli işçi bulamayacağız.
Türkiye’de usta olana iş çok, usta sayısı azaldığı için bunu fırsat bilenler işi yapmasalar da servis parası 50-100 lira alıyorlar. Üniversite mezunu gençlerin birçoğu da baba mesleğini yapmıyor. Tekstilde, markette işçi olarak çalışıyor ve mutsuz.
Bu acıklı durum, ne hükûmetin ne muhalefetin ne de basının aklına geliyor. Ben bu durumu çevreme anlattığımda “çok haklısın doğrusun” diyorlar. Bu öneri okulların fiziki olarak rahatlamasını sağlar. Üretimi arttırır. İşsizliği yok eder. Önerim dikkate alınır, faydalı olur düşüncesiyle, sağlıklı günler.
Hasan Aksoy
 
***
Vatandaşın sağlığı bu kadar mı değerli?
“Feridun Ağabey İzmir’in Bayraklı ilçesinde oturuyorum. Diğer ilçelerde de durumun farklı olduğunu sanmıyorum. Pazar yerlerinde hiçbir şekilde denetleme yapılmıyor ve pazarcılar maske kullanmıyor ve sigara içiyorlar. Birkaç sergicide maske var. Hâliyle alışveriş yapmak içimize sinmiyor. Belediyeye mail yoluyla bilgilendirme yaptık fakat cevap vermeye bile tenezzül etmediler. Artık kasti olduğunu düşünmeye başladık. Buradan sizin aracılığınızla yetkililere de tekrar seslenmek istiyorum. Vatandaşınızın sağlığı bu kadar mı değerli?”
G. C. – İzmir
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.