​Başakşehir Kuba Camii'nin el yakan elektrik faturaları!

A -
A +

 Feridun Ağabey, selamünaleyküm... Allah’ın rahmeti bereketi üzerinize olsun inşallah. 2003’te Başakşehir Güvercintepe Mahallesi’nde hayırseverler tarafında inşa ettiğimiz Kuba Camii'nin, 2013’te kullandığı elektriğin parası ödenmiş. 2018’de Sinan G. adında bir elektrik mühendisine vekâlet verilmiş, abone için müracaat edilmiş. Muayeneye BEDAŞ tarafından gelinmiş ama meğerse onaylanmamış. Biz buranın abonesi olduğunu biliyorduk, bu bize söylenmemiş. İlgilenen kişilerin ihmali ile bu vaziyette devam etmiş. 2019’un başlarında BEDAŞ tarafından eski sayaçlar alınmış. O güne kadar borç neyse ödenmiş ve BEDAŞ tarafından yeni sayaçlar bırakılmış. “Her ay faturalandıracağız” denilmiş. Ve o günden bu yana faturalandırılmadı. En son 2022 yılbaşından sonra faturalandırılmış ve 397.000 TL fatura çıkarılmış. Camimiz mahalle arası bir cami olduğu için bu miktarı ödemek mümkün değil. Müftülük bu konuda yardımcı olamıyor. Burada talebeler okuyor, çok güzel bir hizmet var.

​Başakşehir Kuba Camii'nin el yakan elektrik faturaları!

Ama Allah rızası için bu mahallede bu güzel hizmetin devam etmesi için bu konuda yardım talep ediyoruz inşallah. İletişim bilgimiz sizde mevcuttur.

       Mustafa Sakçı-Cami Hocası ve Dernek Başkanı

 

 

“Hayatımızı çalıyor farkında değiliz”

 

Feridun Ağabey, Z kuşağı mı diyorlar bilemem ama şimdiki gençlere dünü hatırlatmak gerek bence. Bilsinler de bugünler ile kıyaslama yapma şansları olsun diye düşündüm. Yetmişlerde varlardan çok yoklar vardı hayatımızda… Memlekette cep telefonu, evimizde ev telefonu yoktu ama huzur vardı, dostluk vardı arkadaşlık vardı insanlar arasında muhabbet vardı. Hasret vardı sevgi vardı saygı vardı. Şimdi, herkesin elinde telefon… Akıllısı var, akılsızı var. Yaşlıda telefon, gençte telefon, büyükte telefon çocukta telefon… Kadında telefon erkekte telefon… Daha konuşmasını bile bilmeyen bebelerde telefon, okuma yazmasını bilmeyen ninelerde telefon, bastonu elinde zor tutan dedelerde telefon… Otururken telefon, yürürken telefon, direksiyonda telefon, yemekte telefon… Telefonu çıkarın hayatınızdan yoksunuz… Bu nasıl bir hâl ki beyinler uyuşmuş… Gözler kamaşmış… Arkadaşlık yok, muhabbet yok, özlemek yok, kavuşmak yok… Yan yana gelse bile iki insan telefondan başını alamıyor. Çalan telefonlar aslında bizim hayatımızı çalıyor. Duygularımızı öldürüyor… İnsanlığımızı elimizden alıyor…

Ne onsuz oluyor ne onunla…

           Şahin Ertürk-Kütahya

 

 

Hekimlere muayenehane açmada çifte standart bitirilmeli

 

“Feridun Ağabey merhabalar. Üniversite öğretim üyelerinin muayenehane açması konusunda tam bir kaos yaşanıyor. Eskiden açan akademisyenler muayenehanelerine devam ederken, aynı statüde olduğu hâlde muayenehanesi olmayan akademisyenler mahkemelerde hak arıyor. Her mahkeme ayrı karar veriyor. Eşit statüdeki öğretim üyeleri bazı şehirlerde muayene açarken bazılarında açamıyor. Bundan sekiz yıl önce Sağlıkta Tam Gün Yasası çıktı. Akademisyen hekimlerin, mesai saatleri dışında muayene faaliyetleri yasaklandı. Muayenehanesini kapatmayanların üniversitelerle ilişiği kesilmesi kararlaştırıldı. Konu Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Yüksek mahkeme, kanun yürürlüğe girmeden yürütmeyi durdurdu maddeyi iptal etti. Meclis de yeni bir düzenlemeye gitmedi. Bazı hekimler, kanunun belirlediği ilk üç ay içinde muayenehanesini kapatmadı. Bu arada yeni muayenehane açmak isteyenlere de müsaade edilmedi. Bu sefer muayenesini kapatmayan tıp fakültesi öğretim üyeleri imtiyazlı hâle geldi. Bu kişilerin sayısının 350 civarında olduğu söyleniyor. Muayenehane açmak isteyenler yargıya başvurdu. Danıştay 10. Daire, hekimlerin eşit statüde olduğuna hükmetti. Buna mukabil İzmir gibi illerde hekimler muayenehanelerini açtı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2014'te kanunun çıktığı güne kadar muayenehanesi bulunmayan öğretim üyelerinin bir daha muayenehane açamayacağına karar verdi. Bazı Bölge İdare Mahkemeleri hekimler lehine karar verdi. Hukuktaki farklı yorumlardan dolayı İzmir’de muayenehane açılabiliyorken, Ankara’da açılamıyor. Yani imtiyazlılara yeni imtiyazlı sınıf oluştu. Ya muayene sistemi kaldırılsın ya da kimse imtiyazlı olmasın. Bu karmaşa bitirilsin. O da ancak yeni bir kanunla çözülebilir. Saygılarımla.

              Bir Hekim

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.