Vatandaşın gerçekleri görme zamanıdır

A -
A +
 
 
2020 yılı Mart ayında ortaya çıkan 100 yılın salgını ve ardından gelen küresel çaptaki ekonomik krizler, dünyanın hemen hemen her ülkesini her yönden etkiledi. Düşünün ki, merkez bankası 24 saat para basan sözüm ona özgürlükler ülkesinde bile piyasa fiyatlarında yüzde 300-400'ler kadar artış oldu. Yalnız bir konuya temas edeceğim. 2020 yılındaki korona salgınından sonra petrol fiyatları 45 dolardan neredeyse SIFIR dolara düşmüştü. O bir kaç günde 1 varil petrolü SIFIR dolara alıyordunuz. Daha sonra da rafineri kirası olarak VARİL BAŞINA 4 dolar ödüyordunuz...
Bunu bile ödememek için elindeki petrolü elden çıkarmaya çalışanlardan petrol tahvilleri veya fiziki petrol hisseleri SIFIR dolardan alındı. Bunu kamuoyunda çok takip etmeme rağmen bu uygulamayı bile kimse görmemiş. Küresel sermayenin yakalandığı nokta da bu işte...
Yok Çin'deki enstitüde korona üretilmiş, yok sansar maymunu kovalarken birbirine bulaştırmışlardan tutun, yarasa çorbasına kadar güzel güzel küresel fıkralar dinledik.
Oysa, 2019 yılı aralık ayında SIFIR dolardan petrol tahvili alanlar, -bu sıfır dolar kısa bir süre sürmüştü- O 2019 aralığında petrol alımını durdurmuş gözüküyor, tabii biraz kafayı çalıştırıp araştırılsa bulunurdu ki buldum... Yine karşımıza küresel kirli oyunlar çıkıyor. Koronadan sonra Rusya'yı Ukrayna ile kışkırtıp savaşa sokma sinsiliğinde yine küreselci denen bildik örnekler.
Bu dönem içinde, Almanya'da, doğalgaza yüzde 553 zam, Belçika'da elektriğe yüzde 463 zam, Hollanda'da benzine yüzde 55 zam, İtalya'da suya yüzde 152 zam geldi. Avrupa Birliği'ndeki temel gıda artışı yüzde 267 olunca kimse sesini çıkarmıyor.
Niye diyeceksiniz. Bu zengin(!) Avrupa'da enflasyonu belirleyen bizdeki TÜİK gibi oradaki kuruluşların kapısına kimse gitmiyor. “Piyasada fiyatlar yüzde 500 olmuş, siz enflasyonu yüzde 3-4-5 açıklıyorsunuz?” demiyorlar veya baskın yapmaya da gitmiyorlar…
Avrupa ve ABD’de faizlerin düşük olarak yüzde 1-2’lerde tutulması küresel sermayenin işi değil midir? Oralarda gerçek enflasyonun yüzde 50-60 olduğunu kim niye görmez? Almanya'nın piyasa enflasyonu yüzde 70-80'dir. Türkiye'deki fiyatları bahane edip aslında ekonomide piyasalarda olanların umurlarında olmadığı kriz çıkartma elemanlarının da aslında ülkeye hizmet etmek için gayret etmediklerini algıya ülke bazında hizmet ettiklerini buradan da anlayabilirsiniz. Nice hain ve devlet düşmanının olduğu bir ortamda ‘benzin 29 liraya çıktı vb.’ diye algıya inanarak dert yanıp ardından trafik sıkışıklığından şikâyet eden değerli vatandaşlarımızın gerçekleri görme zamanıdır.
           Efrahim Gönültaş
 
 
“Çocuğum odasını çok dağıtıyor!..”
 
Feridun Ağabey, küçük çocuğum odasını çok dağıtıyor. Her gün toplasam da tembih etsem de örnek göstersem de ertesi gün yine aynını yapıyor. En çok da eski oyuncaklarını dağıtıyor. Bu konuda nasıl bir yol izlemeliyiz?” diyen İstanbul’dan “Demet” rumuzlu anneye; 
Soruyu sorarken aslında cevabını da kendiniz söylemişsiniz. Şöyle ki çocuğunuz odasını çok dağıtmıyor. Kendisiyle ilgisi kalmayan oyuncakları kendisinden uzaklaştırmak istiyor. Çöpe atmayı veya kaldırıp depoya koymayı bilemediği için de oyun alanından çıkarmak istiyor. Biz onu dağıtıyor olarak algılıyoruz. Hayır, nasıl ki çocukların büyüdükçe eski elbiselerini ona giydirmeyiz. Giydirmediğimiz küçük kalan veya eskiyen elbiselerini ortadan kaldırırız. Tıpkı onun gibi çocuklar büyüdükçe oynadığı oyuncakları da farklılaşmaktadır. İlgisini çeken başka oyuncaklara yönelmektedir. Artık onun ilgisini çekmeyen oyuncakları “oyuncak” olsa da onun oyuncak odasında anlamsızdır. Siz ortaya saçılan o oyuncaklara dikkat edin çoğunun bu anlamda eskimiş oyuncaklar olduğunu göreceksiniz. Onları siz ortadan kaldırırsanız çocuğunuzun diğer oyuncakları dağıtmadığını göreceksiniz. F.A.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.