Sizden korkmak mı?

Cuma gecesi Beyaz TV'deki Dinamit programında Latif Şimşek, Mehmet Metiner ve ben vardık. Konu bir ara FETÖ'ye geldi. Metiner'le bir ara işin şakasını yaptık. Ben, "İngilizce biliyorum, İngiltere'ye giderim. Ama iki günde beni iade ederler" dedim. Metiner de, "Ben İngilizce de bilmiyorum. Gidecek yerim de yok" diye dalga geçti.

Konuşmanın başında, "Erdoğan karşıtı biri iktidara gelirse herkesi yargılarlar" dedim. Tabii sosyal medyada neredeyse tamamı FETÖ'cü ve bazıları PKK'lı hesaplar benim ve Metiner'in korktuğunu yazmışlar. FETÖ'cüler pek bir sevindirik olmuşlar. Allah'ım neler yazıyorlar. Kaçma planları yapıyormuşuz, sığınma istemişiz, daha neler neler.

FETÖ'cülere kötü haberlerim var. Bugünlerde 17-25 Aralık'ın 6. yılındayız. O süreç FETÖ'nün en güçlü olduğu zamanlardı. Bırakın paralel yapıyı, onlara ima yollu tek bir laf söylenemiyordu. Arşivler ortada. 15 Temmuz'dan sonra konuşması kolaydı. Gazeteciler, akademisyenler, medya, iş dünyasının önemli bir kısmı FETÖ'nün bu kavgayı kazanacağına inanıyordu.

Sonuçta FETÖ hezimete uğradı ve gerçek yüzlerini herkes gördü. 15 Temmuz sonrası devlet gereken hukuki hesapları sordu ve sormaya devam ediyor. Kaçabilen FETÖ'cüler kaçtı, kaçamayanlar cezaevinde. Bazıları cezasını çekti. 2017 ilkbaharından sonra yurt dışındaki FETÖ'cüler "kontrollü darbe" söylemini dolaşıma soktu ve algı yapmaya devam ediyorlar.

Bir kere FETÖ'cüler sahte isimlerle ben dâhil Erdoğan'ı, hükûmeti, devleti, milleti savunan herkese saldırıyorlar. "Gün gelecek hesap vereceksiniz" diyorlar. Bunlar sinek vızıltısı. Batı'dan iyi destek alıyorlar ve büyükbaş FETÖ'cüler hayatlarını konfor içinde sürdürüyorlar. Batı'nın maşası olmasalar hepsi iade edilirler. Ama şimdilik etmiyorlar. Çok iddialı söylüyorum, gün gelecek Emre Uslu, Âdem Yavuz Arslan ve diğer bazı FETÖ'cüler Amerika tarafından iade edilecekler. Bu hemen olmayacak ama bir gün olacak. Aynı şeyi Avrupa devletleri de yapacak.

Öte yandan daha yakın tarihte Selahattin Demirtaş, Başkan Erdoğan için, "Adil yargılayacağız seni" demedi mi? Gürsel Tekin, "Gazetelerine el koyacağız" demedi mi? 2018 Haziran seçimlerinde Muharrem İnce, "Akın Öztürk'ü general yapanlar içeri girecek" demedi mi? Dursun Çiçek, "Onları (AK Parti) iktidardan indirin bakın biz onları nasıl yargılıyoruz göreceksiniz. Başsavcılar var bunu diyen" demedi mi? Hüsnü Bozkurt, "Sizi denize dökeceğiz" demedi mi? Barış Atay, "Hepiniz ağlayarak özür dileyeceksiniz. O gün geldiğinde affedeni, acıyanı, yargılamaktan vazgeçeni de unutmayacağız" demedi mi? FETÖ'cüler, PKK'lılar her gün "hesap vereceksiniz" demiyorlar mı? Ee durum ortada.

Ayrıca son FETÖ'cü, PKK'lıya da hukuk önünde hesap sorana kadar bu mücadele devam edecek. FETÖ'cüler artık vicdanlarda mahkûm oldular ve bin yıl da geçse bellerini doğrultamazlar.