MİT’in Kalesi düşmanların korkulu rüyası

İstihbarat kurumu bir ülkenin olmazsa olmazıdır. Amiyane tabirle yatak odasıdır. İstihbaratınız ne kadar güçlüyse siz de o kadar güçlüsünüz demektir. 

Eski Türkiye’de kurumlar dışa dönük değildi. Ordu içindeki darbeciler seçilmiş hükûmete darbe yapardı. MİT Afrika’nın en ücra köşesinde olan biteni Başbakan’a der ama yanı başındaki cunta faaliyetini haber vermezdi. Ya da 28 Şubat’ta camilerde hangi kamu görevlisi namaz kılıyor onu takip ederdi. 

Eskiden MİT’te çalışanlar MİT’çi diye küçümsenir, istihbaratta çalışanlara kötü gözle bakılırdı. Teşkilatı itibarsızlaştırmak için her şey söylenirdi. O dönemin yanlış istihbarat politikalarının da bunda payı vardı. Çok şükür o günler geride kaldı...

İki gün önce MİT’in Kalesi, yani yeni binası açıldı. Sayın Başkanımız Erdoğan burada önemli bir konuşma yaptı. MİT Başkanımız Fidan’a ve teşkilata hak ettikleri övgüyü verdi. MİT, FETÖ'nün haberleşme sistemi “ByLock”u ve mahrem yapılanmasını çözerek FETÖ’ye en büyük darbelerden birini vurdu. 

2014 yılında yenilenen MİT kanunuyla dış operasyon yetkisi alan teşkilat bu sahada da çok başarılı işlere imza attı. Başkan Erdoğan’ın dediği gibi, FETÖ'nün yurt dışı ayağına yönelik çalışmalarıyla pek çok örgüt mensubunun ülkemize iadesini sağladı. Yurt dışında yaşayan FETÖ’cüler tir tir titriyorsa, sürekli yer değiştiriyorlarsa bunu MİT’e borçluyuz. 

Öte yandan Cemal Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılmasında gösterdiği olağanüstü başarı, analiz ve karmaşık olayları çözme kabiliyeti MİT’in A kategori istihbarat kurumlarından biri olduğunu ispatladı.

Türkiye PKK, YPG, DEAŞ, FETÖ bütün bu terör örgütleriyle mücadele ediyor. MİT’in sağladığı istihbaratla terör örgütlerinin hareket alanı kısıtlandı. PKK’nın lider kadrosu nefes alamaz durumda. Suriye krizinin başladığı ilk günden itibaren sahada etkin rol oynadı MİT. Libya'da ne yapılması gerekiyorsa onu da fazlasıyla yapıyor. 

Tabii işin bir de siber istihbarat durumu var. Amerika bu alanda dünyanın en iyisi. Kasım Süleymani’nin yerini siber istihbarat gücüyle buldu. Telefonlara, bilgisayarlara rahatlıkla sızabiliyor Amerika. Türkiye de siber alanda çok daha iyi olmalı. Zaten günümüzde büyük devlet olmanın şartı uzaya hâkim olmaktan ve siber alanda etkin güç kullanmaktan geçiyor. Eskisi gibi adam takip etmekle istihbarat yapılmıyor!..

Günümüz şartlarına uygun olarak MİT yeni binasına, 'Kale’sine geçti. Belki bundan 30 sene sonra Kale de yetmeyecek. Devlet ve millet düşmanlarının kötülediği MİT yok artık. Aynen Amerika’da, İsrail’de, İngiltere’de olduğu gibi MİT'te çalışmak prestijli hâle geldi. Harvard'dan, Princeton’dan mezun olanlar nasıl CIA'de çalışmak için can atıyorsa artık iyi okullardan mezun çocuklar da MİT’te çalışmaya hevesliler...

Yukarıda saydığım bu başarıların mimarı elbette MİT Başkanımız Sayın Hakan Fidan’dır. Onun da hakkını teslim edelim. Ayrıca adı sanı bilinmeyen, dünyanın birçok yerinde çalışan, vatan için mücadele eden istihbaratçılarımızın da Allah yardımcısı olsun...