Hep başkasının başına gelir diye düşünmek...

A -
A +
Ölüm insanda güçlü bir duygudur. Aynı zamanda korku da barındırır. Ama insanlar genel olarak hep başkasının öleceğini sanır. Kendisine bir şey olmaz diye düşünür. 
Ne zaman bir yakını vefat eder ya da kendi başına bir hastalık gelirse ölümle yüzleşir. Yaşarken de hepimiz aynı duygudayız. Hayat hep böyle gelip geçer diye düşünürüz. 
Dün öğlen amcamı Zonguldak’ta defnettiğimizde aklıma gelen duygular böyleydi. Mezara toprak atılırken hayatınızda yer etmiş bir akraba ya da arkadaşınıza son bakış oluyor bu. 6 ay önce akciğer kanseri teşhisi konduğunda ne kadar çaresiz olduğunuzu anlıyorsunuz. İnsanı bitiren bir hastalık kanser.
İnsan gene de inanamıyor. Olacağı bile bile kabullenmek kolay olmuyor. Amcamın ölüm haberini alınca ben de inanamadım. Ne kadar zayıf olduğunuzu anlıyor ve elinizden hiçbir şey gelmemesine rıza göstermek zorunda kalıyorsunuz. 
Bugünlerde yaşadığımız koronavirüs tam olarak böyle bir şey. Batı Karadeniz’in ücra bir şehrinde bile herkesin birinci gündemi Covid-19... Çaresi ne zaman bulunur, hayat normale hangi ay döner, herkesin aklındaki sorular. Henüz aşı ya da ilacının bulunamaması da insanları belirsizliğe itiyor. 
Allah’ın hediyesi hayatın değerini her zaman bilemiyoruz. Modern zamanlarda bazen böyle illetlerle uğraşılıyor. 
Dünyanın bir yerinde kıtlık, savaş, susuzluk olunca sorun asla içselleştirilemiyor. Hep başkasının başına gelir diye düşünülüyor. Gel gör ki bir virüs başkasının acılarını anlamamıza yardımcı oluyor. Dünyanın her yerinde koronavirüs dolayısıyla yaşanan ölümler “bizim de başımıza gelebilirmiş” duygusunu aklıma zerketti. 
1300’lü yıllarda Avrupa’da, 1665’te İngiltere’de, başka zamanlarda başka yerlerde yaşanan salgınların insan hayatını nasıl bir anda değiştirdiğini koronavirüsle biz de anladık. Demek ki hep başkasının başına gelmiyormuş. 
Bu dünyada her an her şeye maruz kalabiliriz. En beklemediğimiz anda canımızı sıkan olaylar vuku bulabilir. Benim gibi inananlar için ölüm son değil. Ancak her ölüm zor. Kabul etmek de öyle. Can ne kadar önemliymiş. Hayatın kıymeti belki böyle anlaşılıyor. O bitişler, ölümler hayatı yaşanabilir kılıyor... 
 
CEM KÜÇÜK'ÜN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN

Fahrettin Koca’ya dair şahsi bir not

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.