Hepimizin hayatını esir alan koronavirüs nereye doğru yol alacak hâlâ bilinmiyor!.. Dünyanın önde gelen uzmanları işin nereye uzanacağını kestiremiyorlar...

Bazı antibiyotik ya da belirli ilaçlar tedavide fayda etse de aşı olmadan virüsün ortadan kalkması imkânsız. John Hopkins Üniversitesi, Harvard Üniversitesi uzmanları aşıyla ilgili bir gelişmeyi de henüz bildirmediler. Dünyanın en iyi biyolog ve epidemiyologlarına sahip İngiltere bile virüsün seyrine dair net bir şey diyemiyor.

Covid-19 öyle bir virüs ki, 70 yaşındaki biri etkilenmeden iyileşebiliyor ama genç biri nefes alamayıp ölebiliyor. İngiltere Başbakanı Boris Johnson dahi yoğun bakım ünitesine alındı. Virüsü kapanın nasıl etkilendiği o kişinin kendi bünyesiyle alakalı. Almanya Başbakanı Merkel nüfusun yüzde 70’i bunu kapacak dedi.

Dünyanın önde gelen ülkeleri parkları, müzeleri sahra hastanesine çeviriyorlar. Doktorlar bir şehirden diğerine gönderiliyor. Ekipman, solunum cihazı, maske eksikliği en gelişmiş ülkelerde bile mevcut. Öyle hazırlıksız yakalandı ki dünya, nasıl tepki vereceğini bile bilemiyor.

Bu durum dünya ekonomisini de etkiliyor. Bırakın bir ayı, üç beş ay daha devam etse en büyük şirketler bile batacak durumdalar. Benim görüşüm; sonbahara kadar virüs sürerse birçok şey değişir. Yeni dünya düzeni o zaman gündeme gelir...

En kötü şey zaten bilinmezlik ve belirsizlik. Dünyanın şu an yapmaya çalıştığı şey koronavirüsü kontrol altına almak. Yayılmasını önlemek. Yayılması önlense bile temas kurulmaya başlandığında ne olacak o da bilinmiyor. Yeniden yayılırsa ve benzer süreci yaşarsak ne olacak?

Sokağa çıkma başlayınca, kalabalıklar artınca virüs nasıl etki eder, o da muamma. Bilinen tek şey; bilinmezlik...