Muhammed bin Zayid en-Nehyan'ın yolsuzluk ve yasa dışı faaliyetleri

A -
A +
Merkezi ABD'de bulunan Carnegie Endowment For International Peace isimli düşünce kuruluşu 7 Temmuz 2020'de bir rapor yayınladı. Bu raporda Dubai'nin ve Muhammed bin Zayid en-Nehyan'ın uluslararası kara para trafiğindeki yeri ile küresel yolsuzluğun kolaylaştırılması sonucunda illegal finansal hareketlerin yürütülmesi konuları ele alınıyor. 
148 sayfalık raporda Dubai'deki altın ticareti, finansal hareketler, lüks gayrimenkul pazarı, kamunun illegal faaliyetlere göz yumması, sponsorluk sisteminin insan kaçakçılığını kolaylaştırması gibi konular işlenmiş.
Raporun içeriğinde ne var derseniz size kısaca özetleyeyim: 
- Dubai ekonomisi, büyük ölçüde küresel finans hareketliliğine bağlı bulunuyor ve dönem itibarıyla yaşanan sıkıntılar nedeniyle para kaynağına hiç önem verilmiyor.
- Rusya Federasyonu, Çin ve Afganistan kaynaklı illegal faaliyetler giderek artıyor.
- Çin'de 2014 yılında üretilen ve deniz yoluyla ihraç edilen ürünlerin yüzde 70'i, Dubai/Jebel Ali limanına gelmiş ve buradan dünyaya dağıtılmış. 
- 2004 yılına kadar Dubai Libya ve İran'a nükleer faaliyetleri için gereken parçaların sağlanmasına aracılık etti. 
- Rus uyruklu kaçakçı Viktor Bout kaçakçılık faaliyetlerini Sharjah Emirliği'nden yürüttü. Sahibi olduğu uçak filosuyla geçmişte Taliban ve El-Kaide'nin Afganistan'dan altın kaçakçılığı yapmasına aracılık etti. 
- ABD tarafından yaptırım uygulanan İranlı şahıslardan Kambiz Mahmoud Rostamian ile Hussein Pournaghshband Dubai merkezli olarak ticaret yürütüyorlar ve emlak zengini oldular.
- Kabul Bank'ın kurucularından olan Sherkhan Farnood 1 milyar dolarlık yolsuzluk ve zimmete geçirme suçu işledi. Para Dubai üzerinden ülkeden çıkarıldı. 
- Dubai'de uygulanan kara parayla mücadele kanunları, Emirlik’te bulunan otuz serbest bölge üzerinde kısmen uygulandı ve buralardan kaçakçılık, para transferi, yasa dışı kaynaklı ticaret, gümrük uygulamalarının da buna kolaylık sağlayacak şekilde gevşek bir yapısı var. 
- ABD ve Avrupa'da yaptırım listesinde bulunan çok sayıda kişi, Dubai'de emlak alımı yoluyla varlıklarını güvence altına aldılar. 
- Suriyeli Wael Abdulkarim ve Ahmed Barqawi isimli Suriyeli şahıslar ABD yaptırımları altında bulunuyor. Suriye'ye uçak yakıtı ve petrol temini 
işlerini Dubai'den yürütüyorlar. Gelirlerini ise gayrimenkul alımında kullanıyorlar. 
- Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kuzeni olan Rami Maklouf’un Dubai'de bilinen iki şirketi ve çok sayıda gayrimenkulü var. 
- Birleşik Arap Emirliklerinin, Batı dünyasının bölgedeki en güvenilir müttefiklerinden biri olması nedeniyle söz konusu faaliyetlerine fazla ses çıkarılmıyor... 
Raporun Dubai'den yapılan "altın ticareti" başlığı altında şu bilgiler yer alıyor: 
- 2016 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’nin yüzden fazla ülkeden altın ithal etmiş. Bunların çoğu Afrika, Güney Amerika ve Güney Asya ülkelerinden gelen küçük ölçekli madenlerden çıkan altınlar. Birçoğu ise menşei ülkelerden yasa dışı şekilde üretilerek satılıyor. Bu sayede anılan ülkelerde suç örgütleri/silahlı grupların maddi gelire kavuşuyorlar. 
- Demokratik Kongo ve Sudan altınlarının Uganda üzerinden orijini değiştirilerek yasal şekilde Birleşik Arap Emirlikleri’ne getiriliyor. 
- 2016'da BAE'den İsviçre ve Hindistan'a 200 tonun üzerinde altın ihraç ediliyor. 
- Afrika ülkelerinden BAE'ye gelen altın 2008'de yıllık 50 tonun altındayken 2016'da 400 tonun üzerine çıkıyor. Sudan ve Demokratik Kongo altınları Dubai'de el değiştiriyor ve bu sayede bu ülkelerde bulunan silahlı gruplara gelir sağlanıyor.
- Dubai'deki en büyük altın rafinerisi olan Kaloti firması 2019 yılında Sudan/Kuzey Darfur bölgesinden gelen 44 ton altını ABD'nin Sudan altın ticaretine uyguladığı ambargoya rağmen satın alarak İsviçre'ye sattı. 
- Darfur'daki altın madenleri hâlen Sudan Başkan Yardımcısı olan M. Hamdan Daglo'nun kontrolünde. 2016'da 8,5 ton altın Dubai'ye getirilmiş. 
- Venezuela Merkez Bankası 2018 ve 2019 yıllarında 73 ton altını BAE firmalarına sattı ve sevkiyat Aruba üzerinden gerçekleştirildi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.