Hamit Altıntop’un oyunu!

A -
A +

"Katar Yolu Taştan" diye yazmıştım maç öncesi. Keşke yanılsaydım. Maalesef tur ararken turist olduk, Porto’da. Oysa o kadar şanslıydık ki... Portekiz’i daha zayıf bir anında asla yakalayamazdık, bu fırsatı değerlendiremedik! Ahh!

Kuntz'la buraya kadar

Stefan Kuntz’un; “Kaybedecek bir şeyi olmayanlar tehlikeli olur” sözünün çok yanlış olduğunu maçtan önce bizim Cahit Eroğul’a anlattım. Teknik adamlık doldur boşalt değildir. Sevgili Hamit Altıntop, Şenol Güneş’e ne büyük haksızlık yaptığını şimdi anlamıştır, herhâlde. On birler açıklandığında “eyvah!” dedim, 3-4-3 nasıl bir taktik. Üçlü savunma, kalabalık orta saha ile ne tur geçilir ne de Portekiz dize getirebilirdi. İlk yarı bedava goller yedik. Bu kadar gaflet olabilir mi?
Halbuki EURO 2016 şampiyonu Ronaldo, Silva, Fernandes gibi yıldızlara sahip Portekiz ile dün gece Türkiye karşısındaki takım arasındaki Himalayalar kadar fark vardı. Kuntz bunu göremedi, Fernando Santos'un A, B ve C planlarını; -yani 4-2-3-1, 4-1-4-1, 3-4-3 ve 4-4-2 kurgusunu- rahatlıkla oynatabildiğini göremediği gibi.
Özetle dünkü Portekiz yenilmeyecek takım değildi.

Bir hayalin sonu

Nitekim Burak, Kerem, Cengiz ve Enes ile yüklendiğimizde nasıl dağıldıklarını gördük. Ancak Ozan’ın kaybettiği toptan pozisyon verip, Otavio’nun vuruşunda golü yedik. Ardından Otavio’un asistinde Jota’nın kafası ile 2022 Dünya Kupası hayali suya düştü. Hem de Burak’ın golüne ve Enes kazandığı penaltıyı kaçırmasına rağmen dövündük, yazık.
Oysa Türkiye play-off'larda başarılıydı, 2002 Dünya Kupası'na da, 2008 Avrupa Şampiyonası'na da play-off oynayarak gitmiştik.

MAÇIN ADAMI: Edmilson Otavio

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.