Kiev'in bir hayaleti daha vardı... Rusların kâbusu Erich

A -
A +

Rusya neredeyse 4 aydır Ukrayna'da... Bakalım ne kadar oyalanacaklar daha?

Hesabı Ukrayna'nın teslim olacağı üzerine yapmışlardı, baltayı vurdular taşa. Hatırlarsanız bir ara "Kiev'in hayaleti" diye bir şehir efsanesi dolaşmıştı ortalıkta. Efendim 29 yaşındaki Binbaşı Stepan Tarabalka Mig 29'u ile işgalin ilk günü altı Rus uçağını düşürmüş ve ilerleyen günlerde sayı 40'a varmıştı güya. Savaşlarda böyle hikâyeler anlatılır, velev ki yalan dahi olsa. Nitekim 5 milyon izlenen videoda bazı sahnelerin bilgisayar oyunundan aparıldığı ortada. Askerliğimi Eskişehir 1. Ana Jet üssünde yapmıştım, pilot muhabbetlerine bayılırdım. Bir NATO tatbikatında İtalyan yüzbaşı köprünün altından geçince, bizimki de peşinden dalıyor. Fark şu, başı aşağıda. İçim ürpermişti duyunca. "Peki" diye sordum "Bu arkadaş F-15 kullanan bir Amerikalıyla kapışsa?" Dediler ki "Değil tek bir Phantom, bir filo da gitse bir şey yapamaz. Çünkü sen onu göremeden o seni radarına alır, kilitler, muharebe bitmiştir orada!" Mig 29, 1977'de üretilmiş, yani 45 yıl olmuş nereden baksan. Bir SU 57 karşısında şansı olabilir mi? Sormak lâzım pilotlara.

Kaldı ki Rusya'nın bütün radarları uyduları pilotuna çalışır, anlık bilgi akar ekranına. "Dikkat saat 10 yönünde, bir Mig yaklaşıyor" gibi mesela.

Kiev'in bir hayaleti daha vardı... Rusların kâbusu Erich

MERTLİK BOZULDU MU?

Birinci Cihan Harbi’nde pilotlar bombaları elleriyle aşağı atmakta, birbirlerine tabanca sıkmaktadırlar karşılaşınca. Uçağa makineli koyma fikri ilk defa Osmanlının aklına gelir ve Çanakkale'de bir İngiliz uçağını avlayarak çığır açar. 2. Dünya Savaşı uçakları daha can yakıcıdırlar. Bin beygirlik enjeksiyonlu Daimler Benz motorları  Massercmith'leri uçurur, Almanlar, karbüratörlü Rus uçaklarını kolayca avlar. Ama bu vurulmayacakları manasına gelmez, makineliden yağan mermiler markaya modele bakmaz. Denk gelirse by by. Pilotlara da çok şey düşer, gözü keskin, refleksi iyi olan 1-0 önde başlar maça.

Erich Alfred Hartmann tam 352 tayyare düşürür (resmî rakam) ki bu sayı orta ölçekli bir Avrupa ülkesinin hava kuvvetlerine denktir âdeta. Bahsi geçen çocuk 1922 - Weissach doğumlu bir sarı kafa. Babası Alfred Erich Hartmann hekimdir, savaş yorgunu Almanya'da iş bulamaz, gider Çin'e taşınır çorba telaşına. Erich'in çocukluğu gurbette geçer. Milliyetçiler (Çan Kay Şek) ve Kızıllar (Mao Zedong) arasında iç savaş kopunca (1928) döner gelirler yurtlarına.

BUBİ (ACEMİ-ÇAYLAK)

Erich'in annesi amatör pilottur, kendisi de Rottweil'de okurken Luftwaffe'ın (Alman Hava Kuvvetleri) düzenlediği kurslara katılır, planör kullanmaya başlar (1936). Nazi Almanyası, II. Dünya Savaşı öncesi pilot okulu açar, Erich de gider koşa koşa. Ekim 1940'ta Neukuhren'de askerî eğitime alınır, 6 ay sonra tek başına uçmaya başlar. Bilahare Lachen-Speyerdorf'ta hava mücadele teknikleri ve silahlar hususunda donatılırlar. Zerbst'te vakti Messerschmitt Bf 109'u tanımakla geçer, uçağı ile yek vücud olur âdeta. Ekim 1942'de Barbarossa Harekâtı için Doğu Cephesi'ne (Ukrayna'ya) yollanır. Mariupol’de (evet o Mariupol) ünlü pilotlarla uçar. Ustası Paule Romann işi 4 kelime ile özetler: Gör, ölç, saldır, ayrıl! O gün on Rus uçağıyla karşılaşırlar, Erich'in ilk çatışmasıdır, ekipten kopar, takılır kızılların ardına. Bırakın vurmayı yem olacaktır az daha. Bu yüzden ceza alır, hapis yatar. Ve adı Bubi’ye (acemi) çıkar kıtada. Sonra Walter Krupinski'nin emrine verilir. 25 Mayıs 943'te bir Rus La-5 ile (Lavochkin) tokuşurlar, hasar alsa da uçağını yere indirir ustalıkla.

Kiev'in bir hayaleti daha vardı... Rusların kâbusu Erich

HİTLER'DEN MADALYA

Kursk Muharebesinde ehildir artık. Bir günde 7 Rus uçağı düşürür ve kısa sürede 90 hava zaferine imza atar. Ancak bir İlyushin-II ile girdiği çatışmada inmek zorunda kalır, yaralanır, yakalanır. Revire taşınırken kamyondan atlar, izini kaybettirir ayçiçeği tarlasında.

1943 yılını 159 hava zaferi ile tamamlar. Mart 1944'te sayı 202 olur, kaputundaki siyah laleden ötürü adı Kara Şeytan'a çıkar. Almanlar ise "Sarı şövalye" derler ona.

O yıl Hitler'in rezidansına (Berghof) çağrılır. Staffelkapitan'lığa (Bnb) terfi eder, göğsünde sıra sıra madalya.

Meşe yapraklı, kılıçlı, pırlantalı demir haç nişanını alabilen 27 kişi vardır koca Almanya'da.

1944'te ABD, Almanların çalıştırdığı Romanya petrol sahası Ploeşti'ye saldırır. Erich, P-51 Mustang'lere de göz açtırmaz. 9 Amerikalı avlar ve 274 zaferle Gerhard Barkhorn'u geride bırakır. Bilahare 352 hava zaferi ile zirveye tırmanır ki bu rekor kırılabilmiş değildir hâlâ. En büyük hususiyeti rakiplerine sinsice yaklaşmasıdır. Bir keresinde birlikte uçan Rus ve ABD filolarını takibe alır. Öndeki Rus uçağını vurur, Ruslar da döner Amerikalılara saldırırlar. Yesinler birbirlerini Erich çoktaan ayrılmıştır sahadan.

CESARETTEN ESARETE

Savaşın sonlarına doğru Almanya akıbetini hisseder. Erich ve arkadaşları önce uçakları yakar sonra Amerikalılara teslim olurlar. Bizimki tek celsede 20 yıl hapse çarptırılır. Ancak Sam Amca onu Stalin'e satar. Sil baştan mahkemeye çıkarılır, Briansk köyünde "780 sivilin öldürülmesi", "ekmek fabrikası saldırısı" ve "345 pahalı Sovyet uçağının imhasıyla" suçlanır. Novoçerkassk'ta tecride alınır. 5 ay hücrede çürüdükten sonra Ural Dağlarındaki Diaterka kampına yollanır. Açlık ve soğuğa rağmen Rusların "gel bize çalış" teklifine kulak asmaz. Aradan 10 buçuk yıl geçer, Batı Almanya ve Sovyetler arasında "ticaret anlaşması" imzalanır. 16 bin Heimkehrerle (geri dönen askerle) birlikte serbest bırakılır.

Hava kuvvetlerine döner ve avcı filosu kurmaya çalışır. Ancak F-104 alımına
karşı çıkınca üstleriyle arası açılır, sıhhatini bahane ederek ayrılır. Hangelar'da (Bonn yakınlarında) uçuş okulu açar. Eski savaş pilotu Adolf Galland ile akrobasi uçuşları yapar, çorbayı kaynatırlar.

Erich "Sizce en iyi pilot kim" diye sorulduğunda "kesinlikle ben değilim" der, I. Cihan Harbi pilotlarından Kızıl Baron lakaplı Manfred von Richthofen'e olan hayranlığını saklamaz.

Baron düelloya çıkmış gibi savaşır, bu yüzden düşmanları da saygı duyar, cesedini askerî merasimle kaldırırlar.

ELDE VAR HÜZÜN

Der Stern von Afrika (Afrika Yıldızı) lakaplı Hans Marseille ise II. Dünya Savaşı’nda 382 çatışmaya katılır ve 154 İngiliz uçağı düşürerek ün kazanır. Karşısında Rus tayyareleri değil P-40, Hurrican, Spitfire gibi gözde İngiliz canavarları vardır. 4 tane de ağır bombardıman uçağı avlar bu arada. 17 Haziran 1942'de ise 7 dakikada 6 İngiliz uçağı, 15 Eylül 1942'de 11 dakikada 7 Avustralya avcı uçağı düşürür ki her birine harcadığı mermi 10-15 civarındadır. Kurşunları çivi gibi çakar, kokpit ve motor üzerine sıralar. Marseille kıvrak manevralar yaparken nişan alabilen müstesna bir pilottur, eğer Rus cephesinde vuruşsa rekor kırabilirdi pekâlâ.

Kiev'in bir hayaleti daha vardı... Rusların kâbusu Erich

O gün kendisi için hususi getirilen yeni nesil Messerschmitt bf109 G2'yi tecrübeye çıkar. Alet yeni silahlara sahiptir ve Nitrojen NOS2 boost sistemi ile fazladan 350 beygir yakalar. Alana dönerken motoru alev alır, tereddütsüz atlar, ancak kafası kuyruk dümenine çarpar, paraşütünü bile açamaz, o irtifadan toprağa. Alman pilotlarından Gerhard Barkhom 301, Günther Rall 275, Otto Kittel ise 267 rakibini aşağı yollar.

Listeye bakıyoruz, çok sayıda uçak düşüren pilotlardan ilk 108'i Alman. Sonra bir Fillandiyalı ve bir Japon görüyoruz, ardından yine Alman, Alman, Alman... SSCB ancak İvan Kojedub ile 112. sırada yer bulabilir. Ki o da önemli bir pilottur, 62 hava zaferi kazanmak kolay değildir, nispeten zayıf uçaklarla.

NE MASRAF AMA

Bakın 1939-45 arası ABD 303.665, Nazi Almanyası 120.738, SSCB 158.220, İngiltere 131. 549, Japonya 79.123, İtalya 11.122, Fransa ise 5.276 tayyare yapar; cem'an 809.693 rakamına ulaşırlar. Neredeyse bir milyon uçak, şu giden paraya bak. Tankları, gemileri, yakılan tesisleri, yıkılan şehirleri, köprüleri, limanları saymıyoruz daha. Eğer bu meblağ insanlığın saadeti için harcansaydı var ya... O hengamede 70 milyon insan ölür, daha dün sivilleri zehirli gazlarla filitleyenler, nükleer bombalarla moleküllerine ayıranlar, oturmuş İslamafobi geveliyor! İnsaf yani! "Yuh" derler adama.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.