Koca Naci Erdem o kadar mı be?

A -
A +

Fenerbahçe formasını on sene aralıksız giymiş, ben öyle derim, koca Naci Erdem nasıl olmuş da Fenerbahçe müzesinde ağırlanmış. Güzel! Güzel de malum sitede Naci Erdem’in sadece 1953-63 yılları arasında Fenerbahçe forması giydiği belirtilmiş. Eh, günümüz yönetimi ve müzesi de bundan fazlasını zaten bilmez ve de yazamazdı. Beyler; Naci Erdem, hem de Lefter’in, Can Bartu’nun, Basri Dirimlili’nin olduğu takımda sekiz sezon da takım kaptanlığı yaptı. Hani öğrenesiniz diye yazdım. Sevgiler Kaptan’ım!

Ali Dürüst; bu ne dönüş be!
 
Galatasaray’ın seçkin isimlerinden Ali Dürüst son Konyaspor maçı sonrası federasyondan istifa etti... Ama gerekçe açıklamadan. Sonra da ani bir dönüşle istifasını geri çekip aynı görevlerine döndü. Ben bu Dürüst ailesinin iki ferdini iyi tanırım. Biri, kambur lakaplı rahmetli Ekrem, diğeri de ablası bizim sevgili Togay Bayatlı’nın eşi Şükran... İki tanıdık da on numaradırlar. Keşke Ali Bey onlardan bir şeyler kapsaydı.
 
Ankaragücü’ne saha nerede?
 
Ankaragücü, Beşiktaş maçını TFF’nin emri veya seçimi ile Kayseri’de oynadı. Sonuç benim için önemli değil... Peki siz TFF olarak Ankara’daki o stadın zeminin halini yeni mi öğrendiniz? Ankaragücü’nün sezon başlarken tıpkı Beşiktaş’a yapılan gibi dışarılarda ev sahipliği yapacağını açıklayıp doğru karar alamaz mıydınız?
 
Hangi hakemler bırakmalı?
 
Ekranların spor programlarında, tabii ki özel olanlarda, Hüseyin Göçek, Halis Özkâhya ve Fırat Aydınus’un artık hakemliği bırakmaları gerektiği vurgulandı. Ben mi ne derim? Mümkün değildir. Çünkü takım yakmadaki yarışın karşılığı tonla para be! Aslında adı geçen hakemlerin, kural bilgisini bir kenara bırakın, futbol sınavından geçirilmeleri gerekir.
 
Başakşehir bu defa tamam...
 
Mini bir taraftar topluluğu ile yepyeni bir stadına kapanan Avcı’nın takımı bu defa lig şampiyonluğunun bir numaralı ve en güçlü adayıdır. Bir kere ezbere oynamaya başladılar. Sonra da 13. haftayı yaşarken sadece 5 gol yemişler. Kadro mu? Her yerin oyuncusu birbirinin bankosu...
 
Şenol Hoca; asıl eserin bu olmalı!
 
Şenol Güneş düne kadar başta Burak ve Selçuk olmak üzere bizim futbola çok genç adam sunmuştur. Şimdi de Fatih, Dorukhan ve Güven gündemde. Bence Beşiktaş’a yapılan en büyük yardım, kıyak bu gençlerdir. Ne yani, yürüyen Babel’den bıkmadınız mı? Oğuzhan anlaşılan o ki, böyle devam edecek. Tolgay zaten iptal... Eh Gökhan Gönül de hızla emekliliğe doğru yol aldı... Öyle değil mi, değerli Beşiktaşlılar?
 
Bir komik Hollandalı daha!
 
Herkes bilir ki, özellikle Avrupa’nın önemli takımlarında Hollandalı hocalar bundan 3-4 yıl önceden başlayarak kapıya konmuşlardı. Bendeniz de bu ülkede tek başına Fenerbahçe için Hollandalı daha ülke topraklarına basmadan “Yazık! Başka ülkeden adam mı bulamadanız” diye yorum yapmıştım. Biri gitti, diğeri yadigâr kaldı. Adama baksanıza yahu; “Orta sahada zayıftık” demez mi? Yuh! O takımı ben mi kurdum? Sen hoca olarak, hiç bu sezon Sosa, Onazi ve Yusuf’un bu kadar verimli oynadıklarını gördün mü? Yoksa sen Frey’i gerçekten orta saha mı sanıyorsun? Eh, dedik ya holding yönetmek başka, koca Fenerbahçe’yi yönetmek başka şeydir.
 
Serdar tedbirli ha, yuh!
 
Konyaspor maçında penaltıya topu hakeme şutlayıp tepki gösteren Galatasaraylı Serdar tedbirli olarak ceza kuruluna sevk edilmiş. Bu şu demektir; bir maçtan fazla ceza alacak. Peki, aynı Hüseyin Göçek’e oyundan atılırken iki defa üst üste burnunun dibinden İngilizce ağır küfreden, ağzından sıvı çıkmadan tükürük hareketi çeken Slimani neden yırttı? İşte sizler toptan gitmelisiniz. Çünkü çifte standartsınız. Hani şu hain VAR’a bakıp ceza kesiyordunuz ya... Yürüyün be, ancak gidersiniz!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.