Yanal’ın doğrudan yanlışa dönüşü...

A -
A +

Fenerbahçe elindeki kadronun özelliklerine göre Antalyaspor maçına doğru bir on birle çıktı. Ve de ilk yarıda yediği gol hariç rakibine tek pozisyon dahi vermedi. Ancak Tolga ikinci yarıda yerini Zajc’a teslim edip de, devamla Emre’nin yerine de Deniz Türüç girince Antalyaspor’un tıpkı attığı gol gibi derinliğine büyük tehlikeler oluşturması artık çok kolay olacaktı. Oldu da... Ancak pozisyona giren misafir takım oyuncuları kaleci ile karşı karşıya kalınınca yanlış tercihler yaptılar. Hele hele Mevlüt’ün de oyuna girişi ile Yanal tam iflas etti.

Bravo Bülent Korkmaz!
Antalyaspor teknik patronu Bülent Korkmaz Fenerbahçe’yi çok iyi etüt etmişti. İyi ve çabuk kapanıp, rakibin sahasını enine ve boyuna derinleştirip genişletmek idi bu. Yaptılar da... Golü de böyle buldular. İkinci yarıda da farkı açabilirlerdi ama beceremediler. Şunu demiştim bundan epey zaman önce; Fenerbahçe’ye karşı kendi yarı alanını iyi kapatan ve kontraya çıkacak bir-iki oyuncusu olan her takım sürpriz yapar...

İşte bu Avcı kardeş!
Alanyaspor, Beşiktaş’a karşı elindeki kadroyu bugünlere getiren kapanıp hızlı açılarak oynama yerine, sanırım ligdeki durumu yüzünden, Beşiktaş’a karşı sanki evinde oynayan Beşiktaş gibi oynadı. Böyle olunca da yenildi bence... Bu arada Abdullah Avcı kardeşimizin devre arasında yürüyen, ayakta zor duran Ljajic’i soyunma odasında bırakışı göreve geldiğinden bu yana bir numaralı olumlu icraatı oldu.

Siz de “Galatasaray olmayın”
Nasıl bir başlık bu değil mi? Şunu anlatıyor; Galatasaray’ın bugünkü kadrosu rakibin üzerine yüklenerek sonuç alabilecek futbolcular topluluğu değil. Falcao ki, bu maçta yoktu, bundan önceki takımlarında gollere nasıl ulaşmıştı acaba? Ve de diğer yabancılar; geniş veya uzun alanlar bulduklarında iş yapmışlardı. Acaba bu Gençlerbirliği gibi, bu Antalyaspor gibi, bu Malatyaspor gibi, bu Alanyaspor gibi bir düzen kursanız ne olur? Elinizde öne çabuk koşu yapabilecek elemanlar var. Haa pasaportlarında T.C. yazıyorsa, onu bilemem işte...

TFF ve TBF...
Yahu biz ne zaman sporda belli bir doğru çizgiye geleceğiz? Türkiye Futbol Federasyonu veya onun Disiplin Kurulu Ali Koç’a 30 gün hak mahrumiyeti veriyor. Sonrasında ünlü Tahkim Kurulu tamamen kaldırıyor. Ardından Türkiye Basketbol Federasyonu Fenerbahçe’ye altı maç seyircisiz oynama cezası veriyor. Fenerbahçe’den itiraz yok. Hatta öylesine yok ki, resmî sitede seyircisiz oynanacak maçların listesi bile veriliyor. Şimdi soru geliyor... TFF mi yoksa TBF mi? Sizce hangisi Batılı?

Sıfır çektik!
Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi olmak üzere bu kupalara toplam beş takımla katıldık. Önce Malatyaspor gitti. Hadi o yeni dedik...Ya sonrası? Gedikli kulübün takımı Galatasaray’ın henüz galibiyeti yok. Beşiktaş ikide sıfır. Trabzonspor ikide sadece bir puan, yani ince ayar teselli... Başakşehir de tıpkı Trabzonspor’un durumunda... Ve bizler ülke futbolunun bu durumu üzerinde hiç durmuyoruz. Varsa yoksa, bizim düşük kaliteli ligde tarihî rekabetin alacağı sonuç... Şu Avrupalı rakiplerin oynadığı futbola bir bakalım... Topa sahip olmuş bir oyuncu veya olmak üzere bir oyuncu kaç tane pas atabileceği arkadaşını görüyor. Bizde mi? Sıfıra sıfır elde sıfır.

Linnes kararı doğru mu?
Geçtiğimiz perşembe günü bazı medya organlarında Galatasaray’ın önümüzdeki ocak ayında Linnes’i yeniden kadroya alacağı haberleri yer almıştı. Anlaşılan o ki darbe yenilmeden bazılarının aklı başına gelmiyor. Linnes bu ülkedeki, belki de bir numaralı profesyoneldir. Çok maç yedek kalır ama oyuna ilk girdiği andan itibaren de en az 6 numarayı garantiler. Ayrıca ters beki de oynar. Bu arada Linnes benim babamın oğlu değil ama benim ülkemin futbolunun böylesine profesyonellere çok ihtiyacı vardır.

Nagatomo’ya bu yapılır mı?
Galatasaray, nereden akıllara gelmişse, Paris Saint Germain maçını üçlü savunma, beşli orta saha ve iki santrforla oynadı. Ne mi olmuş? Yahu Fatih Hoca’m ve yardımcıları, adamın göğsü çökmüştü. Hiç 100 metrelik alan görevi böyle birine verilir mi?

Oturan Trabzon zarı!
Trabzonspor Rize’de 1-0 mağlup oynuyor. Ve de sel içinde... Bir de bakıyoruz ki, stoperlerden Hosseini çıkıyor yerine bir başka santrfor Sturridge giriyor. Maç mı ne oluyor? Şansın olacak ki, ağzınla tuttuğun kuş işe yarasın... Pardon unutmadan, normal süre biterken çıkan stoperin yerine bir başka stoper giriyor... Nasıl ama?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.