Başkan Cengiz’den telefon geldi...

Geçtiğimiz çarşamba akşamüstü, yani 29 Ekim’i kutlarken, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in benimle konuşmak istediğini bildirdi bir hanım... Tabii ki dedim ve yanımda bizim Kadıköy teşkilatından Tayfun ve Murat da vardılar. Başkan Cengiz, kalabalık bir yetkili grupla, yönetim kurulu, bazı teknik adamlarmış bu kişiler, toplantıda olduklarını ve benim salı akşamki 90 Dakika programında söylediklerim için herkes adına teşekkür etti. Bu gazetenin sütunlarında yazdıklarım için de tabii ki... Ben de kendilerine renksiz pencereden baktığımı ve de tabii ki bu konuşma için son derece duygulandığımı ilettim. Allah’a şükürler olsun!

Beşiktaş kandırdı mı?
Daha maçın 9 ve 11. dakikalarında goller bulup zor deplasmanı kolaya çevirdiğini sandığımız Avcı’nın takımı maçın neredeyse bir 75 dakikasını mahkûmiyet altında kalarak oynadı. Ve sadece bir kere gol üzüntüsü yaşadı o kadarla da kaldı. Atiba ve arkasındaki dörtlü, kaleci Karius ile direnirken, geri kalan kısım nefes almada zorlandı. Hele hele Burak’ın bu oyuna girişine şaşıp kaldım.

Sen de mi Micic?
Anadolu Efes’in geçtiğimiz perşembe akşamı Yunan rakibi Panathinaikos karşısında nasıl ezildiğine tanık oldum. Ancak en acı olan tarafı Micic denen oyun kurucunun ayakta bile duramayacak hali idi. Bunu görünce acaba dedim bu Micic de mi İstanbul gecelerinin mağduru? Hani Ljajic, Robinho, Kruse, Rami gibi falan...

YPG terör örgütü değilmiş!
Geçen haftaki köşem yoğunluk yaşadığı için bu çirkin, adap dışı konuya yer verememiştim. Ama yazacaktım mutlaka... Geçtiğimiz haftanın başında mıydı neydi, CNN’de konuk olan bir CHP milletvekilinin bizzat ağzından çıkmıştı konunun başlığı... Peki ne oldu? Hiiiç! İlla silahla terör estirmek suç da, bu cümle ne? Atatürk için bir marazalı söz kullandığında “Gel buraya” deniliyor da buna neden çıt bile yok? Peki, benim Mehmetçiğim mankenlerle mi mücadele ediyor? Bu zatı alıp oralara götüreceksiniz, üzerine de üniforma giydirip ortaya salacaksınız. Bakalım bu YPG terör örgütü mü yoksa değil mi, o zaman anlar işte...

Metro, Marmaray da neymiş!
Geçtiğimiz pazar günü malum spor etkinlikleri nedeniyle İstanbul’un büyük bölümü trafik felci geçiriyordu. Bendeniz de Kadıköy’den Cerrahpaşa’ya gidip dönmek zorundaydım. “Yandım Allah” derken aklıma şu benim kadim dostum Başkan Erdoğan’ın icraatları geldi. Marmaray, Metrobüs falan derken Kadıköy-Cerrahpaşa mesafesini sanki yarım saatten az bir sürede bitiriverdim. Hani bazı CHP eski kafalıları bunlara ne gerek vardı diyorlardı ya... Hatta öylesine ki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne de karşı çıkmıştı o kafalar... Allah uzun ömürler versin değerli dostum Erdoğan! Abdülhamit Han’ın projesini bilmem kaç kaç yıl sonra hayata geçirdiğin için bin kere daha teşekkürler!

Terim Hoca’nın yeniliği!
Galatasaray Rizespor’u 2-0 yendi. Peki, rakibini hallaç pamuğu gibi mi attı? Hayır! Sadece yüksek tempo yapabildi, sahanın her yerinde yardımlaşabildi, yerli yeniliklerle daha dik durabildi ve de en önemlisi rakibe rahat top kullandırmadı. Şener, Ahmet, Emre, Ömer acaba Belhanda, Feghouli, Nzonzi gibilerini arattırdı mı? Bu haftaki maça bakalım mı? Şener sakat da, diğerleri sahada olabilecekler mi?

Ersun Hoca’nın medya taktiği!
Yok yok Ersun Yanal, medyada göreve başlamadı. O sadece Kayserispor’a kaybettikten sonra spor medyasındaki bazı arkadaşları “Kurgu” ile suçladı. Böylece de tıpkı başkanı ve onun yardımcılarının taktiğine katıldı. Bravo! Bu arada kale direkleri Fenerbahçe’nin galibiyetine engel oldu derken, kalenin önünden topu dışarı atanları da unutmayalım. Kayserispor’un son on beş dakikadaki kontralarda pas seçimini doğru yapamaması yüzünden de skor tabelası kısır kaldı. Neyse, bu direk ve pas seçimi yanlışlarını da bizler en iyisi “Kurgu” üstatlarına soralım...

Artık Aydınus da Özkâhya da bıraksın!
Sörloth’un hem de bileğine basılarak yapılan penaltılık hareket Fırat Aydınus’un burnunun dibinde oluyor. Malatyasporlu futbolcunun ikinci sarı kartı da nedir Özkâhya? Bendeniz bu VAR’a karşı duran belki de tek spor yazarıydım. Hani ofsaytlar ve penaltılar bu işin içindeydi? Yoksa VAR kontak mı yaptı? Yoksa VAR’dakilerin kahvesine, çayına ilaç mı koydunuz? Haaa MHK ve Fenerbahçe’nin açıklamaları mı? En iyisi yan gelip yatınız. Çünkü bunlar açık ve net olarak fasa fisodur.

VakıfBank’ın Kaptan Gözde’si...
Bu spor işinin içinde doğdum. Futbol, basketbol ve voleybol de oynadım. 50 yılı aşkın süredir de gazeteciliğin spor branşında emek harcıyorum. Üç gün önce VakıfBank Voleybol Takımı’nın 19 yıllık emektar kaptanı Gözde Kırdar’ın formasının tarihe geçirilme törenine katıldım. Hayatımda ne böyle bir jübile, ne böyle bir ayrılma gördüm. Allah her sporcuya böyle bir tarihe geçme nasip etsin! Başta kulüp başkanı olmak üzere emeği geçen herkese önce takdirlerimi sunarım, sonra da onları yürekten kutlarım. Gözde Kardeş; kürsüdeki gözyaşların keşke bütün kulüplere, bütün sporculara nasip olsa...