Okan sundu Fener oynadı

Zirveyi çok ciddi şekilde ilgilendiren bu maçta F.Bahçe'nin ev sahipliği tabii ki kâğıt üzerindeki çok önemli bir avantaj idi. Buna karşılık ligin en oturmuş takımı olduğunda birleşilen Başakşehir'in sahaya çıkaracağı on bir de elbette oyunda ya olumlu ya da olumsuz etki yapacaktı.
Baktım ki, Okan Hoca hem Mahmut'u hem de Topal'ı hiç beceremeyecekleri bir oyun göreviyle sahaya sürmüştü. Hâl böyle olunca oyun kurucu rolünü İrfan da oynayamayacaktı. Böyle bir orta sahanın arkadan gelecek iki kenar bekiyle de herhangi bir şekilde, maça ağırlık koyma şansı hiç yoktu. Buna karşılık F.Bahçe, Gustavo destekçisi olarak Ozan ve de pozisyona göre Tolga ile takviyeli idi.
Kruse'nin bu oyunda, bu kurguda ne kadar dolaşıcı, her topa kendini gösterip gösteremeyeceği de kurgunun işlemesini sağlayacaktı. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim, Okan Hoca'nın saçma görevleri yukarıda da belirttiğim gibi herkesin bildiği yerleşmiş organize ekip Başakşehir'i, bize tuhaf bir on bir olarak tanıttı. Şunu yine rahatlıkla ifade edebilirim ki kaleci Mert ve iki stoperin dışında Başakşehir maçı açık ve net 8 kişiyle oynamıştır. Hâl böyle olunca da F.Bahçe'nin sahaya sürdüğü on birin işlemeyen, arıza gösteren tek bir yeri yoktu. Topluca savunuldu, topluca da hücuma çıkıldı ve kolay bir galibiyet elde edildi. Hatta kaleci Mert'in müthiş kurtarışları olmasaydı ligin tarihî rekorlarından biriyle karşılaşabilirdik.
Okan Hoca'nın Elia, Gulbrandsen değişikliği de çok tuhaf olduğu gibi, hem Mahmut'un hem de Topal'ın oyundan alınışları aynı derecede düşük seviye ürünü idi. Bu oyunda bana göre en çok dikkat çeken oluşum, F.Bahçe'ye geldiğinden bu yana tek bir maçta dahi Alman ligi performansını gösteremeyen Kruse'nin galibiyetin baş mimarı olduğu idi.
Ersun Yanal, Emre-Kruse ikilisinden vazgeçerek doğru yola sadece bu maç için mi çıktı, yoksa devam mı edecekti? Hep şunu söyledim ve yazdım,  doğru kurgulandığı, doğru görevler dağıtıldığında F.Bahçe'nin bu kadrosu şampiyonluk için yeterliydi.

MAÇIN ADAMI: Max Kruse