Harika adam Gökhan İnler!

A -
A +

Önce İsviçre Millî Takımı’ndan tanımıştık onu... Sonra Beşiktaş’a geldi. Oynadı, oynamadı ama hiçbir gün problem çıkarmadı. Sonra Başakşehir’e transfer oldu. Bu futbolcunun en iyi görev yaptığı yerde kaptan Mahmut, hem de çok iyi performans veriyordu. Bu yüzden sözünü ettiğim oyuncu bu takımda da sık sık yedeğe düştü. Ama gıkı çıkmazdı. En son olarak da bir TV kanalında gördüm ki, bu futbolcu neredeyse her yere kütüphaneler açıyormuş. Slogan da “Okumayı sev...” Çocuklar çığlık çığlığa sevinçten... Helal olsun sana Gökhan İnler kardeşim! Adamın kralı imişsin...

Maçlar nasıl oynanmalı?
Kulüpler Birliği Vakfı bizde hiçbir işe yaramaz. Bunu kurulduğu ilk günden beri söyler, yazarım. Oradan farklı sesler çıkıyor şu ertelenen ligler için... Ekranlardan play-off gibi bir fışkırış var. Kimilerine göre de ligler şimdiki hâliyle tescil edilsin imiş. Bence mi? Virüsün durumuna göre hafta içine de maç sıkıştırarak duruma göre bu sezon bitirilmeli... Olmadı mı? Yine duruma göre yaz sonuna doğru veya ortasında oynanmalı. O da mı olmadı? O zaman zaten hiç oynanamaz!

O alkış mı, bu alkış mı?
Hatırlarsanız, bir zamanlar, hem de çok eski değil, ülkenin birçok yerinde gece saat 21.00’de, özellikle de kadınlar, pencerelere, balkonlara, hatta kapı önlerine çıkıp alkışlarla, tencere tava ile günümüz iktidarını protesto ediyorlardı. Ya şimdi? Yine aynı saatte, her yerde alkış var. Ama bu defa Sağlık Bakanı’mız alkışlanıyor. Önceki alkış hangi iktidarı protesto içindi, şimdiki hangi iktidarı kutlamak için? Eeee ne demişler; gün ola harman ola... Adama tükürdüğünü böyle yalatırlar işte... Yürekten alkışlayanlar hariç...

Geçmiş olsun Fatih Hoca’m
Fatih Terim Hoca’mın malum rahatsızlığa uğradığı haberi derinden üzdü beni... Tabii ki Albayrak için de öyle... Allah acil şifalar versin... Bu arada geçtiğimiz cumartesi bizim A Spor’daki ana haber bültenine bir haber düşmüştü. Ben de o programın yorumcusu idim. Haberde; Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in önümüzdeki dönemden itibaren transferde 25-26 yaş sınırına sadık kalacağı vardı. Yani emekliler, büyüklerin “Artık bize yaramaz” deyip bedavaya bile gönderdikleri olmayacak artık. Keşke! Fatih Hoca’ma sormak gerekmez mi bu haber sonrası; “Hoca’m, 1996-2000 arası takımında benzeri yaşta kaç adamın vardı? Hani şu şampiyonluk rekoru kırıp, UEFA Kupası’nı da kazanan takımda...  Sayayım o zaman; Fatih, Okan, Emre, Hakan Ünsal, Hakan Şükür, Hasan Şaş, Arif Erdem, Ergün Pembe, Ümit Davala...

Erol Bulut F.Bahçe’de mi?
Spor basının her türlü yayın organında Alanyaspor Teknik Direktörü Erol Bulut'un Fenerbahçe'yle anlaştığı haberleri manşet oluyor. Hatta şimdiki kulübü de neredeyse onayladı bunu... Peki gerçekten bu iş olur mu? Hem de nasıl olur be! Neden mi? Eh, hatırlarsanız Erol Bulut, Kadıköy'deki bir Galatasaray maçında ceza alanında rakibine çalım atarken yakalanmış ve Fenerbahçe gol yemişti. İşte bu icraattan sonra Erol'a çok kızılmış ve gönderilmişti... Peki gönderen kimdi? Hadi bakalım çalışınız! Haftaya Allah nasip ederse siz cevabı bulamazsanız ben vereceğim...

Sergen’in acı resti!
Beşiktaş teknik patronu Sergen Yalçın, bizim gazetede pazar günü çıkan habere göre önümüzdeki sezon için kiralık oyuncu istemediğini açıklamış. Olsa olsa da en fazla ikisine “eyvallah” dermiş. Buradan bakınca, Beşiktaş’ın Fulya’da petrol bulması gerekiyor. Neyse ki, Dorukhan iyileşti, Fatih de Sivasspor’da harikalar sunuyor.

Aklını seveyim Trabzonspor!
Önce Sturridge, şimdi de Obi Mikel... Zaten bunlar emekli olmamış olsalardı size verirler miydi üç kuruşa? Hem kendileri istedi hem de Trabzonspor avuç ovuşturarak yolladı. Bence bu iki operasyondan bütün kulüplerce ders alınmalı ve bu tip futbol virüsleri ile temasa geçilmemeli. Bir laf vardır; zararın neresinden dönülse kârdır... 

Sporx bu kadar mı eksik?
Sporx isimli bir spor sitesi var. Geçtiğimiz cumartesi saat 14.00 civarlarında şöyle bir göz atayım dedim. O da ne? UEFA, bir açıklama yapmış ve 31 Mart’a kadar olan işleri 31 Nisan’a sarkıttığını dile getirmiş. Ve böylece bendeniz de nisan ayının 30 değil 31 çektiğini bu yaşta öğrenmiş oldum... Vallahi aşk olsun!

Nurlar içinde Nihat Kardeş’im...
Tam “Haftalığı” bitiriyordum ki, acı bir haberle sarsıldım. Cemal dostum aradı ve Galatasaray'ın efsane kalecilerinden Nihat Akbay'ın vefat ettiği haberini verdi. Biz onu eski Tercüman gazetesi olarak "Manken Nihat" diye anar, yazar, rastladığımızda da “Manken ne haber” derdik. Kalamış-Fenerbahçe dolaylarında günde 10 kilometre yürüyüş yapardı emekli olduktan sonra... Allah rahmet eylesin. Seni unutmayacağım değerli dostum! 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.