Cesur yüreğin bayramı!

15 Temmuz... Bir zamanların bu ülkedeki bir numaralı bitirim semti Kasımpaşa'da büyümüş, o süreçte bugün yerinde yeller esen İstanbul Amatör Kümesi gibi belalı ortamda epeyce bir zaman, hem de takım kaptanı olarak, top koşturmuş değerli dostum Recep Tayyip Erdoğan'dır başlıktaki cesur yürek...
Tatil yaparken tutmuş, kendi aslan gibi yüreğini milletine sunmuş ve sokakta tanka, helikoptere, makineli tüfeğe göğsünü germiş o milletle FETÖ'nün, hadi yazmayayım, malum ortaklarınca hazırlanmış darbeyi tarihe gömmüştür.
İşte bu bayram da çok özeldir bu millet için...

Siz teknik adam falan değilsiniz!
Hiç kimse kusura bakmasın... Mesele kim mi? Fenerbahçe takımının kenardaki diplomalı ve diplomasız hocalarından söz ediyorum. Ömer Faruk denen 16,5 yaşındaki bir çocuk-genç, ligin iddialı takımlarından biriyle oynanırken hiç, üstelik de en hassas yerde, santrfor arkası sahaya sürülür mü?
Niyetiniz ciddiyse maçı cebe indirmiş duruma geçtikten sonra oynatın bu gençleri... Veya keklik gibi gözükenlere karşı, o da, öyle hassas görevde değil daha rahat davranabileceği yerde... Pardon bitirmeden... Ozan'ı stoper oynatarak harcayabilirsiniz ancak... Öyle değil mi? Büyük futbol bilgini yöneticiler... 

Rıza Hoca yetmiyor mu artık?
Lig şampiyonluk şansını uzun süre sürdüren Sivasspor'da artık Mert Hakan oynar mı? Kulübe yeni imza çakan Erdoğan neden ancak 80. dakikada? Daha fazlası mı? Yatabare'yi öne çekerek penaltı dışında kale ağzından gol kaçırma rekoru kıran Kone dışarı alınmaz mıydı?

Albayrak dostum yapma be!
Abdürrahim Albayrak hakiki bir Galatasaray sevdalısıdır. Tamam... Tamam da, son çöküşü tamamen malum virüse bağlamaktadır. Yapma be dostum! Bu bela virüs sadece Galatasaray'a mı bulaşmıştır? Haaa siz yöneticileri ziyaret etti ama Allah'a şükürler olsun bitti gitti. Şimdi eksikler yüzünden sahaya ideal kadro çıkmıyor ama oyuncu değişiklikleriyle takım tamamen çorbaya dönüştürülüyor.
Pardon bitirmeden; Şu Sarrachi'yi nereden aldınız? Büyük firmadan ise nasıl olup da size verdiler? Sakın bir arızası olmasın! Bu maçtaki en doğru ve çarpıcı Galatasaray işi Emin'in sahaya sürülüşü ve koluna kaptanlık bandının takılışı idi. 

Ateşle oynarsan yanarsın Okan Hoca!
Başlıktaki söz bende ciddi bir yer edinmiştir. Gerçekten de ateşle oynarsanız mutlaka bir yerinizi yakarsınız. Başakşehir Teknik Direktörü Okan Buruk Hoca'mız da şampiyonluk maçını kaybetti bu yüzden. Hem de sen tut, daha üçüncü dakikada penaltı golüyle öne geç, sonra dört yiyip maçı kaybet!
Peki, ateş nerede değil mi?
Öteden beri yazıp söylüyorum; Okan Hoca şu hem Crivelli hem de ‘Demba Ba'lı takımdan vazgeç diye... Yetmiyormuş gibi bir de Elia'yı al sahaya... Eeee, orta alanı yok olmuş bir takımın savunması, kalecisi ne kadar iyi olursa fazla dayanamaz.

Harç bu, yapı paydos!
Eskilerin başlıktaki bu yakıştırmasına bayılırım. Yani diyorlar ki, eldeki malzeme kaliteli, tam istenen değilse, yapı da ancak bu kadar olur... Günümüz Trabzonspor'u da bu sezon 'Üç Büyüklerin' feci durumlarının da bıraktığı zirve boşluğunu şampiyonluk adayı olarak ortaya koydu. Ama şu Denizli’deki kazanılmış gibi görünen maçın kaybedilmesi de başlıktaki sözcüğün tam karşılığıdır. Tabii ki oyuncu değişiklikleri de işi kaybedişin bir başka nedenidir. Her şeye rağmen Hüseyin Hoca'nın istifası da yanlıştır. Neyse ki kabul görmemiştir. Kaybede kaybede kazanmayı da yaşarsınız.

Necip; ayıp ediyorsun ama...
Hani bu ülkenin ünlü ekran yorumcuları ve gazete sütunlarını dolduran kalemşorları var ya... Hah onlar işte Sergen Yalçın'ı Necip'i oyuna aldığı diye maçı kaybettirdiği konusunda görüş birliğine varmışlardı. Sonra son iki maça bakalım. Necip oyuna sonradan girdi ve Beşiktaş kazandı. Devamla son Malatyaspor maçında da bu Necip 90 dakika oynadı. Bu ayıp Necip'in mi, yoksa sizin mi? Haaa Necip ideal kadro oyuncusu mu? Tabii ki tartışılır ama her kadronun Necip gibi, kaleci dâhil, her yerde oynayabilecek bir elemana ihtiyacı vardır. Ne dersiniz; lig 11 kişi ile başlayıp bitirilebiliyor mu?

Sen dersin Rıdvan?
Bizim gazetenin salı günkü sayısında mini bir haber vardı, tek sütuna... Diyordu ki haberde, Rıdvan Dilmen'in açıklamasına göre, Trabzonsporlu Abdülkadir Ömür'ün bonservisi için 22 milyon avro teklif edilmiş ama kulüp kabul etmemiş. Rıdvan iyi biliyormuş bu haberi... Şayet haber doğru ise Trabzonspor yönetimi hemen istifa etmeli. Yok, Rıdvan uçurduysa özür dilemeli...

Sen İran'a taşın Merdan Efendi!
Şu şaşırmış kanalların birinde sözüm ona program sunan Dr. Merdan Yanardağ isimli şahıs tuttu, bizden daha fazla nüfusa sahip İran'daki cami sayısının bizimkinin yarısı kadar bile olmadığını öne sürdü... İyi, o zaman zatıalileriniz oraya taşının... Hani neme lazım Ayasofya Camii'nin önünden veya başka bir camimiz önünden geçerken bir yanlış falan yaparsınız... 15 Temmuz'da verme pahasına sokağa canını dökülen birilerine falan toslarsınız da, hani neme lazım!