Krize son verdiler…

G.Saray, Erzurum’da bazı kronik arızalarından sıyrılmış gözüktü. Usta işi iki golle de kötü gidişi şimdilik durdurdular…

G.Saray, galibiyete susadığının sonunu mu getirecekti bu maçta yoksa yerinde saymaya mı devam edecekti? Erzurumspor da lig başladıktan bu yana henüz herhangi bir oyunda egemenliğini ispatlamamış “idare eden” bir takımdı.
Fatih Terim, kalede Okan-Fatih değişikliğiyle çıktığı oyunda ön libero Taylan’ın bir yanına Belhanda’yı bir yanına da Ömer’i koymuştu. Ön taraftaki üçlü de geridekilerin aktivitesine katılıp canlı ve kanlı savunmaya çekiliş, rakibe kolay pas yaptırmama gibi lig başındaki özelliklerini sergiledi ilk yarıda.
İşte bu olumlu oyun göstergesi 23’üncü dakikada Emre’nin şık golüyle tabelada G.Saray’a üstünlük getirecekti ama benim bu maçta kim ne derse desin biraz özellikle de ilk yarıda tutukluğunu tespit ettiğim Marcao’nun yaptığı penaltıyla içeri 1-1’le gidildi.
İkinci yarıda G.Saray’ın fiziksel düşüş gösterip göstermeyeceği de bir merak konusu olmalıydı. Erzurum ise diriliğinden ve temposundan bir şey kaybetmeden oynadı. Maç böyle giderken çabuk çıkan G.Saray Babel’in iyi pası ve Falcao’nun ustalık kokan golüyle öne geçti. Bu dakikadan sonra Fatih Terim neredeyse yarım saatten fazla yüksek tempoyla oynamayan çalışan takımına nefes aldırmak için değişikliklere gidecekti. Babel, yerini Arda’ya bıraktı, Emre Kılınç’ı da yakınına alıp bundan önceki bir iki maçta sergiledikleri tehlikeli ikili imajından uzak kaldılar bu defa. Hele hele 75’te Falcao’nun hani tam lafı yerindeyse hakeme “Beni oyundan at’ yalvarışıyla G.Saray 10 kişi kalacaktı.
Acaba bu Erzurum için bir avantaj olur muydu? Ama iyi mücadele eden, koşan ev sahibi, tehlikeli bölgelerde aranan ustalık ve teknikten uzak duracaktı.
Bir cümle daha ekleyeyim Erzurum için; Ümraniye’de üç beş defa izlediğim İbrahim’in yanlış bir görevle sahaya sürüldüğü kanaatini taşıyorum.

MAÇIN ADAMI: Luyindama