Belhanda meselesi!

A -
A +

Geçtiğimiz hafta ben bu sütunun yazılarını gönderdikten bir gün sonra Galatasaray yönetiminin Belhanda’nın sözleşmesini feshettiği haberi patladı. Fatih Hoca’nın da bilet kesildikten sonra haberi olduğu öğrenildi. Ben ne mi diyorum? Adamın sözleşmesinin bitimine 2,5 ay vardı. Siz bu sürede bütün alacaklarını ödeyip, kadro dışı bıraktıktan sonra 31 Mayıs’ta vedalaşırdınız. Bu son icraatınız size kaça patlar bilemem ama sanırım FIFA epeyce yüksek bir fatura yollar. Bu da biline... İnşallah yanılırım.

MHK’nın başına yabancı mı?
Geçtiğimiz cuma gazetelerde ve ekranlarda MHK’nın başına bir yabancının gelebileceği gibi tuhaf bir haber vardı. Hatta konu ile ilgili bizim TFF Başkanı da yine bir yabancı üstat ile durum değerlendirmesi yapıyormuş. Bu arada bazı sözüm ona yorumcular da yabancı hakemlerden söz eder oldular. Yapmayın be! Bir zamanlar Kapalıçarşı’da deri ceket kalmamıştı. Kuyumcular da hayli faal idiler. Haaa bugünkü hakemler mi? Başlarında hakiki anlamda bir MHK olsa veya Federasyon çok başka olurdu, bu da biline...

Beşiktaş vizeyi aldı mı?
Lig lideri Beşiktaş için Başakşehir maçı, hani derler ya, atlama taşı idi bana göre... Rakipleri oynamadan, belki de puan farkının artabileceği, ya da tam tersinin meydana gelebileceği önemi taşıyordu. İki defa öne geçip yakalandıktan sonra Josef de Souza’nın Brezilya tekniklerini içeren golü ile artı elde edildi. Bu maçta tribündeki Sergen Hoca mı, yoksa kenardaki yardımcısı mı yaptı bilemem ama Ljajic çıkıp yerine Necip girer mi hiç? Sarı kart sınırındaki Ghezzal’ın yerini Dorukhan’a bırakmasına tamam da, ters kenardan gelen toplarda rakiplerini kaybeden N’Sakala’nın tedavisi nasıl olacak?

Aykut Hoca’nın işi çok zor!
Fenerbahçe’de lig şampiyonluğu bulunan Aykut Kocaman Hoca, geçen sezonun şampiyonunun hayatını kurtarmak adına kendini resmen riske atmış. Kadroda oyuncu zenginliği  bulunan Başakşehir belli ki Aykut Hoca’nın zihnini hayli karıştırmış. Yahu Hoca’m; aynı dakikada dört oyuncu birden değişir mi? Zaten sıkıntıdaki takımın aklı tam olarak yerinden kayar böyle bir uygulamada... Hemen kısa bir süre sonra kupada da gördük, yaşadık bu durumu... Zengin kadro aynı düzeyde çok elemanın bulunduğu değil, üç-beşinin dışında belli sayıda oyuncudan oluşan kadrodur.

Emre Belözoğlu yine konuşmuş
Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre, yine döktürmüş geçtiğimiz hafta sonu... Gençler maçı oynanmadan bir gün önce gazetelerde... Ne mesaj mı vermiş? Bana göre hiç! Ne günlerini hatırlarım ben... Inter’den İngiltere’ye gece konuşmamız üzerine hemen ertesi sabah gitmesini... Menajerinin o akşam Kanal 7’deki programa bağlanıp konu ile ilgili hâlâ karar veremediklerini, ancak benim bir cümlem sonrasında tamam dediğini unutamam.  İspanya’da doğru dürüst oynamadan Webo karşılığı Fenerbahçe’ye zorunlu dönüşü... Falan filan... Nasıl mı? Eh dediler ki, “Emre’yi geri getirin, biz de Webo’yu verelim... Bedava giden Emre, 750 bin avro karşılığı geri getirilmişti... Bu kadar yeter mi?

Galatasaray devam eder mi?
Hani şu iki uç adamlı Kayserispor maçı sistemi için yazıyorum bu satırları... Hem Mustafa hem Falcao ve iki bekin hücuma katkılı oyunu...  Bu defa Taylan sarı kartı cezalısı. O savunma önü için kim var ki potada? Ben Mustafa’nın oyundan çıkarken suratını beğenmedim. Çünkü yeni düzen yüzünden rakip ceza alanı civarlarında pek boş alan bulamadı, çok aranmasına rağmen... Neyse, merakım odur ki, iki gol atan Onyekuru hangi görevle çıkar bu yeni düzene? Etebo, Taylan’ın yerine de ama...

Seni gidi seni VAR’cı...
Meğerse Fenerbahçe’nin lig sonuncusu Gençlerbirliği yenilgisinin sebebi VAR’daki kişi imiş... Hani şu çizgileri çizen zat... İşte yöneticilik budur beyler! Siz bazı hakiki Fenerbahçeliler kan kusup, takımın oyunundan rahatsızlık duyarken koca Premier Lig’de takım yöneticiliği yapmış birinden daha mı iyi bileceksiniz bu futbolu? Haaa garip Gençlerbirliği üç net, kaleci Altay’la karşı karşıya gol kaçırdı da, bol santrforlu Fenerbahçe kaç pozisyona girdi ki acaba kendi evinde? Diyelim ki ikinci rakip golü ofsayt idi, o zaman maç 1-1 bitmez miydi? Falan, filan... Kongreye az kaldı bakalım kuzuların sessizliği imi, yoksa kurtların sesi mi yükselecek? Hani Aziz Yıldırım sürprizindeki gibi...

Trabzonspor’un asıl gücü...
Abdullah Avcı’nın gelişi ile şaşılacak derecede iyi işler yapan Trabzonspor, yeni hoca baskısından kurtulur kurtulmaz eski hâline dönüşüverdi. Hep yazdım, hep söyledim, hem de peş peşe puanlar alınırken dedim ki: Bu takımın önce dört adet hücum hattı adamına ihtiyacı var. Tabii ki orta alana da... Bekleyip gördük. Doğru mu imiş?

TFF’nin yeni işi!
Hani şu iki Fenerbahçeli yöneticinin FETÖ bağlantılı olduğunu iddia ettikleri VAR adamı için TFF, savcılığa başvurmuş. Yani savcılar araştıracak ve TFF’ye bilgi verecek. Peki acaba neden bu iddiayı ortaya atanlar araştırmayı yapıp, yaptırıp durumu ortaya çıkarmazlar ki? TFF zaten zor durumda, bir de bu işlerle uğraşırsa, vay ki hâline vay!

Aboubakar denen adam!
İnanamadım be! Aboubakar sakatlanıp oyundan çıkarıldıktan sonra, akıbeti açıklanana kadar benim telefon eskidi... Arayanlar arasında bir zamanlar aynı mevkide gol sıralayandan tutun da, bizim Kadıköy’deki Kara Kartallara kadar... Bendeniz durun yahu diyecek oldum, dediler ki bu maç zaten bitti, Fenerbahçe maçında bu adam var mı, yok mu meselemiz bu... Sonra Aboubakar’ın durumu netleşince hiç arayıp soran olmadı... Ve de tabii ki Beşiktaş ile Başakşehir arasındaki bu fiks menü maçlar daha ne kadar devam eder ki? Benim merakım da bu!

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.