İki maç ve 10 gol!
Kuntz yönetimindeki millî takım iki maçta 10 gol attı. Devirdiği rakipler futbol dünyasında rüzgârı bile esmeyenler. Bizim takım mı? Hele hele son maç! İlk on birde üç bizim lig oyuncusu vardı. Sonradan girenlerde de bizim ligden olmayanlar vardı. Bu gençleri Hamit mi, yoksa Kuntz'un adamları mı dışarıda izleyip yakalıyor? Son maç o kadar kolaydı ki, deplasmanda olmasına rağmen 19 yaşındaki kalecimiz ile oynadık... Cumartesi Lüksemburg var... Ne olursa olsun dikkat derim? Yarın mı? Hele bir B Ligi’ne geçelim, o zaman ak mı kara mı görürüz...
Yeni bir Damien Comolli mi?
Başlıktaki de kim demeyin... O kişi, Ali Koç'un "Çocukluk arkadaşım. Çok önemli bir futbol adamıdır. Geleceğimizi ona emanet ediyoruz" dediği sportif direktördür. Getirdiği hocalar altı ay içinde gümleyip gitmişler idi... Kendisi mi? O da gitti doğal olarak... Buraya neden mi geldim? Ali Koç, yeni hoca ile öylesine samimi pozlar vermiş ki, sormayın... Hele hele bir el sıkışma var ki, müthiş! Son mu? Bu ülkede başarılı olmuş bir tek Portekizli hoca olmuş mu? Ben atlamış olabilirim, siz meraklılara soru, var mı?
Hakiki finale buyurun!
Evet, sonunda bizim erkek basketbolun en iyi iki takımı finale kaldı. Anadolu Efes müthiş bir mücadele sonunda Galatasaray'ı farklı yenerek, daha önce Darüşşafaka'yı bence kolay geçen Fenerbahçe ile eşleşti. Bu iki takımın da, zamanla değişmiş kadrolarıyla Euroleague şampiyonluğunu unutmayalım. Dolayısı ile müthiş bir final serisi izleyeceğiz. İlk raundu Fenerbahçe kolay kazandı diyebiliriz. Anadolu Efes, acaba Micic olmadan ve hafif arızalı Larkin ile nereye kadar gider? Acaba bu yarı final gibi 3-2 biter mi? Oynanmadan bilinmez. Ne dedik, ne yazdık, gerçek spor mücadelesi izlemek istiyorsanız, erkek basketbol ile kadın voleybol izleyin...
Mali genel kurul katılımı sıfır!
Beşiktaş'ın çok cılız katılımlı genel kurulundan sonra geçtiğimiz cumartesi günü Fenerbahçe'nin olağan mali genel kurulu vardı. Beni bu toplantıda en çok ilgimi çeken katılan üye sayısı oldu. Açıklanan rakam 717 falan idi... Hadi diyelim ki 750... Yahu bu kulübün 30 binin üzerinde üyesi vardı. Bu sayı, o sayının yüzde onu bile değil... Okullar tatil değil idi... Dolayısıyla yazlık hareketlenmesi de henüz yoktu. Böyle olursa da böyle alkış kopar, aleyhte konuşan çıkar mı? Pardon bir kişi çıktı. Oy birliği ile ibra edilmiş yönetim... Peki, o başkana bile hop diyenler de ibra ettiler mi?
Aslan Prof. “40 bin” dedi!
Başlığı çözememiş olabilirsiniz. Ben de olsam zorlanır idim. Açalım o zaman... Malum muhalefet sesi kanalda geçtiğimiz hafta sonu Prof. Sadi Uzunoğlu isimli bir üstadı dinledim. Efendim üstada göre bugün 40 bin lira aylık ile bile zor geçinilir imiş... Bu miktar ancak karnı bile zor doyurur imiş... Vay ki vay! Hoca’m bir de gel beraber hesap yapalım... Ben kira ödüyorum. Bu paranın yarısına bile zor ulaşıyorum, her ay... Ama çok şükür! Ne yani altılı masa aylık gelirleri 100 bin mi yapacak? Ya da? Ne kadar kolay imiş be Prof. falan olmak!
Hey gidi İstanbulspor hey!
Şimdi size tarihten bir İstanbulspor takımı yazacağım... Üç Büyüklerin baş derdi idiler... Hele hele rahmetli Basri Dirimlili teknik adam iken bu Üç Büyükleri peş peşe yenmişlerdi... İşte İstanbulspor efsanesinden bir takım... Hem de bazıları lakaplarıyla... Sabih (Sosis) - Kâmil, Merih (Artist Yalçın) - Kenan, Kenan, Güngör - Yorgo Kasapoğlu, Aydemir, İbrahim, Kel İhsan, Dayı Yüksel... Şimdi yeni İstanbulspor'a da asıl yerine hoş geldin diyeyim... Tabii ki o dönemlerin oyuncu kâşifi Ali Mortaş Baba’yı unutmadan... Bir çantası vardı beraber yattığı... Bir gün rica ettim içinde ne var görelim diye... “Git işine oğlum” dedi... İstanbul genç karmasının da patronu idi... Oradan da baba-oğul ilişkimiz vardı...
Kadınlar temizliğe devam etti!
Kadın Voleybol Millî Takımı’mız son olarak da Ankara'da, Belçika'yı dize getirdi. Çin yenilgisine hayli öfkelenmiş gibi görünen takımımız şimdi de Brezilya yolcusu... Guidetti bazı yenilikler de yapıyor. Ebrar özlediği arkadaşlarına, "Aynen devam" diyor... Hadi bakalım şimdi sırada Brezilya etabı var.
Tivibu yayınları bıktırdı be!
İkide bir ses gider... İkide bir yayın kesilir, ya da görüntüler birbiri içine girer... Çekimleri kim yapar bilemem de, olmadık görüntüler gelir, asıl gelmesi gerekenler yerine... Basketbol Federasyonu bu işe bir çözüm bulmalı...
Bu TRT'de ne âlimler varmış!
Bizim millî maçı izliyorum geçtiğimiz cumartesi... Hani şu mahalle takımı bulup da dört çektiğimiz maçı. İyi ki izlemişim! Neden mi? Maçı anlatan vatandaş diyor ki, "Gol beklentisi 0,65 idi şimdi 1,14 görünüyor..." Vallahi ilk defa duyuyorum. TRT'nin acilen biz izleyicilere acilen bu gol beklentisi rakamlarının nasıl belirlendiğini açıklaması gerekir.