Rezerv Lig palavra imiş...
Ekran karşısındayım... Ertesi gün de elimde gazete... Habere bakınız; kulüplerin isteği, daha doğrusu baskısı üzerine Rezerv Lig kaldırılmış... Peki neden kurdunuz ki? İki-üç hafta içinde her şey düzeldi demek ki... Bendeniz zaten kurulmasına karşı idim... Sonuç mu? Biz futbolda daha ne kadar gerileyeceğiz acaba?
TFF neden ateş altında kaldı?
Bir haber daha... İnanılmaz... Birileri TFF'nin Riva'daki tesislerini ateş yağmuruna tutmuş... Tam da yönetim toplantıda iken... Hamit Altıntop kardeşimin de mermiler kafasını sıyırmış... Bu silahlı saldırının amacı ne acaba? Tam da Rezerv Lig kaldırıldığı gün, kararın kamuoyuna yansıdığı saatlerde... Neyse, silah kullananlar yakalanmış... Sorguları sonrası ve de kanıtlar toplandıktan sonra bu eylemin sebebini göreceğiz... Ama ne yazık ki malum yasa yüzünden şimdilerde dolaşıyorlar. Bence futbol tarihimizin en dikkat çekici olayı budur...
Trabzonspor takımı ne hâlde!
Günümüzde nerede ise sınırsız transfer, kulüpleri hem içinden çıkılmaz maddi sıkıntılara sokuyor hem de kadro oturmuşluğunu engelliyor. Trabzonspor’a şöyle bir bakınız... Defansta Bartra, ortada hem Bardhi hem de Gbamin... Sonra mı? Sadece yeni uç adamı Umut... Kenarda ise şampiyon takımın nerede ise yarısı... Maç kazanıldı ama bayağı da zorlanıldı... Bakalım Avcı Hoca nasıl devam edecek?
Beşiktaşlılar gözünüz aydın!
O da ne? Daha geldiği ilk günden beri eleştirdiğim, Beşiktaş'ta bu işe kim soyundu diye merak ettiğim film nihayet bitti. Ne mi? Efendim, Kenan tüymüş... Ben Beşiktaş'ta bir sorumlu olsam, davul zurna çalardım... Devamla, Ankara'daki zorlu maç da kazanıldı. Ama İsmael Hoca yine bazı değişikliklerle maçın sonlarında elindeki skoru tehlikelere attı.
Batshuayi yine bizim sahalarda...
Bir alan, bir almayan mutlu... Ya da bir gönderen, bir tutan... Şu Fenerbahçe'nin son transferi Batshuayi'den söz ediyorum... Düne kadar kaç kulüp dolaşmış. Saymadım... Ama alan kısa sürede göndermiş... Acaba neden? Kulüplerimiz benzeri oyuncuları almaya kalkışırken bunu araştırmaları gerekiyor. Az para değil... Kulübe 3,5 milyon avro, oyuncuya da yılda 3 milyon avro... Nerede ise 120 milyon TL... Eh nasıl olsa kulübün borcu yok ki...
Jesus'un karmalarından bu kadar!
Son Konyaspor maçının sahaya çıkan ilk kadrosundan 6 oyuncu değişmiş. Sonradan da beş oyuncu değişikliği yapıldı. Ama büyük (!) hoca benim için ideal on bir yoktur demiş idi... Neyse, Fenerbahçe karşısında ilkel oynayan bir Kayserispor buldu. Ne pas yaptı ama Kayserispor! Jesus'un istikrar kazanmış bir kadrosu olsa idi, bu maç yarım düzine gol farkı ile biterdi.
Ankara'da futbol terörü!
İnsan inanamıyor be... Maç bitmiş, saha karmakarışık... Güzel de oyun olmuş... Ama o da ne? Sakatlıktan yeni çıkmış, oyuna da sonradan giren Josef de Souza kırmızı görüyor... İtişen kakışanlar... Tribünlerden yabancı madde yağmuru devam ediyor... Ne oldu bu? Daha ligin başındayız... Koca Ankaragücü dibe vurmuş olabilir ama bundan sonra peş peşe de kazanabilir... Ankaralı kardeşler; Beşiktaş size ne yaptı ki bu kadar tepkili oluyorsunuz? Bakalım TFF nasıl bir hesap çıkaracak?
Kaçak kadın enselendi...
İçişleri Bakanımız Soylu'nun açıklamasında kullandığı şu "enselendi" kelimesini kullanması beni çok mutlu etti. Bu tipler için harika yakıştırma... Kadın ne saç yapmış ama... Bir de yüzünden maske varmış... Gözlükler müthiş... Asıl şaştığım bu kadın enselendikten sonra muhalefetin borazanlarından tık çıkmadı. Kemal Dayı neden sessiz? Malum ekranlar neden başka tellerden çalmaya devam ediyor? Yoksa içiniz mi yanıyor?
Okan Hoca’m ne oldu orta sahana?
Galatasaray bu sezonki transfer döneminde orta alan için âdeta kasasını dibine kadar açtı, gözü de başka pahalı bir şey görmedi. Bakıyorum Okan Buruk, Gaziantep maçı nerede ise 1-1 berabere bitmeye doğru yönelmiş iken, bu transfer gözdelerinin (!) tamamını kenara alıyor. İki tanesi 78'de, bir tanesi 86'da... Yani maç daha berabere... Eee ne oldu bu büyük isimlere... Maçı kurtarmaları mümkün görünmedi mi yoksa?