Ülke puanına ciddi zam!
Var olun, sağ olun! Bizim şu andaki Avrupa Kupaları temsilcilerimiz son maçlardan 3'ünü kazanıp birinde de berabere kaldı. Bu durum ülke puanını müthiş bir şekilde olumlu etkiler. Buna da çok ihtiyacımız vardır. Gruplarından temsilcilerimizin çıkmaları nerede ise garanti gibi gözüküyor. Hele hele hâlâ gol yememiş olan Başakşehir... Bir de şu Trezeguet’nin maça ağırlığını koyması da beni mutlu etti. Babamın oğlu değil ama öyle bir oyuncunun düşmesini istemem... Rıza Hoca da nihayet güldü. Jesus mu? Rennes ikramı geri çevrilmedi değil mi?
Millî formalar nihayet mi?
Geçtiğimiz perşembe bizim gazetenin sayfalarından birinde millî takımın giyeceği yeni formalar tanıtıldı. Ne zamandır tuhaf tuhaf formalarla canımızı sıkmışlardı. Bu defakiler biraz olsun rahatlattı... Neyse artık "Aaa bizim millî takım" diyebileceğiz.
Trabzonspor ipten döndü.!
Eskiler öyle derlerdi; tam kaybederken kazanan için başlıktaki deyişi kullanırlardı. Avcı'nın yine savunmasız orta alanı arka tarafı kendi hâline bırakırken Gaziantep maça âdeta gollerle başladı. Sonra mı? Erol Bulut takımına âdeta rakip sahaya geçme yasağı koydu. Sakın ola ki buna ev sahibinin oyunu neden oldu sanmayın! Ya Bartra faulle karışık o hamleyi yapmasa idi hâliniz nice olurdu Avcı Hoca?
Okan Hoca, Calvo'ya dua etmeli!
O Galatasaray'ın şu ünlü orta alanı bu maçta da giden yerliler kadar etkili olamadı. Konyaspor artık iyi bir takımdır. Sahaya akılcı yerleşimleri var. Hücumu da, savunmayı da planlı yapıyor. Neyse, tam İstanbul'dan puan kaparken stoper Calvo, Icardi'den önce ayağını koyup Galatasaray'ı kurtardı. Okan Hoca bu maçta da müthiş transferlerden iki orta alan oyuncusunu yine değiştirdi. Muslera ve kale direklerinin bu galibiyette büyük rolü vardı. Bu unutulmasın!
Fenerbahçe rekoru kaçırdı!
Yanlış hatırlamıyorsam bizim ligin gol rekorunu Beşiktaş 10 golle kırmış idi. Fenerbahçe de geçtiğimiz hafta öyle bir rakip buldu ki karşısında maçı 5-0 aldı ama bence o gol rekorunu kırabilecek kadar üstün ve de gole yaklaşmış idi. Bunu da bence yapılan yersiz değişiklikler yüzünden kaçırdı. Yani beş değişiklik hakkı var diye mutlaka yapılmamalı. Ne uyum kalıyor, ne kaynaşma... İngiltere'yi örnek alalım...
Şimdi de Necip yerine Ismael!
Beşiktaş taraftarı bu defa da teknik direktör Ismael'i ıslıklamış. Ben maçta yoktum giden arkadaşlarım anlattı. Bu teknik adam bu maçta cezalı idi ama anlaşılan o ki bir şekilde sahadaki görevli arkadaşına talimatları verdi. Bu beraberlikte acaba mesele savunmada mı idi? Eh hem Rosier, hem de Tayyip değiştiğine göre... Önde de iki kenar adamı alındı. Peki, bu Gedson ne işi yapar ki tam maç sahada kalır? Necip amma da kıskanmıştır hocasını...
Taha Akgül grekoyu yakaladı mı?
Bildiğimiz gibi grekoromen de takım hâlinde şampiyon olmuştuk. İki altı, üç de bronz vardı o stilde. Benim en büyük merakım acaba serbestte bizim Şampiyon Taha ne yapacak idi... Ve de bir altın daha taktı boynuna... Helal olsun! Alnından öperim!
Acaba neredeyiz?
Millî takım resmî maç takviminde önce Lüksemburg sonra da Faroe Adaları ile karşılaşacak. Kâğıt üzerinde iki keklik rakip var. Ancak ne var ki Avrupa'da geri kalmış çok ülke futbol alanında ileri doğru ciddi adımlar atmaktalar. Biz mi? Daha tam sağlıklı not verecek durumda değiliz gibi... Kuntz Hoca’nın Beşiktaş'tan oyuncu çağırmaması tepkilere yol açtı mesela... Siz ne dersiniz? Hele şu iki maçı kazanalım da...
Dr. Vecdi Öz; acele doktora!
Bizim Mesut bana bir mesaj atmış ve yukarıdaki başlıkta adı geçen zatın yazısını sunmuş. Baktım bu kişi 2015'te yeniden kurulan AP'nin başkanı imiş. Neler yazmış neler bu zat... Ak Parti'yi yerden yere savurmuş. Bence derhâl bir hekime başvurarak “Benim neyim var?” diye sormalıdır.