Maske düştü!

A -
A +
Suni gündem rafa kalktı. Borsanın sert düşüşe geçtiği geçen hafta yabancı yatırımcılar hem hissede hem tahvilde alıcı pozisyonundaydı. Hisse alımı 183 milyon dolarla bir önceki haftanın iki katına çıktı. Yabancılar 87.4 milyon dolarlık net tahvil alımı yaptılar. Hisse stokları 47.2; tahvil stokları 29.7 milyar dolar oldu. Peki, yabancı yatırımcı düşecek hisseyi alır mı? Almaz. O zaman yönü yukarı görüyor, değil mi? Yani aldığının fiyatı artacak ki kâr etsin. Yabancılar bir hisseyi alırken, o hissenin sahibi şirketin açıkladığı bilançoya bakmaz. Bilanço geçmiş dönemi gösterir. Ya neye bakar? İleriye dönük aldığı yatırım kararına. Pazar payına. Sipariş miktarına.. Alacak-borç hesabına.. Ve piyasadaki itibarına bakar. Sonra kararını verir. Ülke görülmemiş bir baskı altındayken yabancılar tercihini alım yönünde kullanıyorsa  demek ki korkulacak bir durum yok, her şey dört dörtlük. Kapasite kullanım oranı %80'e dayanan, reel kesim güven endeksi 106.3 olan, büyüme hızı göz kamaştıran şekilde artan bir ülkedeki şirketlerin değeri tabii ki yükselir...
Amerika’daki Sarraf davasıyla Türkiye aleyhine oynanan oyuna yabancı kanmadı. Türk bankalarına ceza gelecek palavrasına inanmadı. Bildiğinden şaşmadı. Dolar bazında %40 iskontolu hâle gelen hisse senetlerinde hızlı alıma geçti. 101 bine düşen endeks iki günde 105 bini aştı. Yabancı alıma geçince dövizin ateşi söndü. Niye? Hisse alırken dolarlar TL’ye dönüyor.. Ne Amerikan patentli dev banka JP Morgan’ın, ne ABD’nin en berbat kredi kuruluşu Standard and Poor’s’un kasıtlı raporları etkili oldu. Endeks bu hızla 110 bine doğru yoluna devam eder. Türk lirası kayıplarını geri alır.. Dolar önce 3.90, ardından 3.85 ve 3.80 TL’ye iner.. Yıl sonunda dolar kurunu 3.70-3.75 TL’de görüyorum. Merkez Bankası boşuna ihracatçıların reeskont kredi geri ödemesinde doları 3.70 TL’den almayı taahhüt etti...
Ülkemiz düşmanlar tarafından yaylım ateşine tutulurken, kanıma ne dokunuyor biliyor musunuz? CHP’nin tavrı.. Sanki bu ülkede yaşamıyorlar? Sanki uzaydan geldiler? Yaşananlar umurlarında bile değil. Hükûmet yara alsın, bakanlar Yüce Divan'a gitsin, AK Parti yıpransın, ekonomi yıkılsın.. Sanki yıkılırsa onlar da altında kalmayacak! Kalmazlar, kalmazlar. Kaçıp giderler!.. Aslında şimdiden gitseler de rahat bir nefes alsak..
Medyayı takip ediyorum. Sarraf olayında Saadet Partisi de, Perinçek’in Vatan Partisi de, MHP’si, iş dünyası, sağcısı-solcusu herkes yapılan saldırılara karşı tek yumruk oldu. Vatanperverlik budur! Böyle günde belli olur! 17-25 Aralık'ta FETÖ'cü figüranlar sahnedeydi. Şimdi asıl oyuncular ortaya çıktı. Roller değişti. Maske düştü. Gerçek yüz ortaya çıktı. İşin en tuhafı ne biliyor musunuz? ABD, İran'a yaptırımları deldiği için yargılamaya başladığı Türkiye'de, 17-25 Aralık olaylarını gündeme taşıyarak vurmak istiyor. Acaba diyorum, biz de Katar gibi Amerika'dan 12 milyar dolarlık silah satın alsaydık bu olaylar başımızı gelir miydi?!.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.