İkiyüzlülük!..

A -
A +

Bu gece bir milli maçımız var; hem de 2014 Dünya Kupası Grubumuzdaki rakiplerimizden biri olan Estonya ile ve bu maç eylül başındaki Kazakistan ve Avusturya milli maçları için "oynayabileceğimiz tek hazırlık karşılaşması olacak"; yani 2012 Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne katılıp katılamayacağımızı ortaya koyacak iki "hayati" maçın son denemesi; ama "biz ne konuşuyor, ne tartışıyor" ve de "ne için" birbirimizi yiyoruz; "Şike Soruşturması!.." Ülke sporunu, ülke futbolunu tam bir kaosa sürükleyen, içerde ve dışarıda itibarımızı "beş paralık eden" bu kapkara iddiaların, "henüz ispatlanmamış hâli" bile bu sonucu getiriyorsa, varın "ispatlanmış hâlini" düşünün!.. Bu "kara tablo" içinde bile, "gözlerini kulüpçülük ve para bürümüş olan" bir yığın insan, hem de aralarında anlı şanlı spor adamlarının, yöneticilerin, gazetecilerin, yorumcuların da bulunduğu bir grup insan, "Kanunun öngördüğü cezalar da, futbol talimatlarının öngördüğü cezalar da çok ağır, hafifletelim" diye yazıp çizmiyorlar mı, insanın "spor adına" da, "ahlâk adına" da , "temiz toplum adına" da öfkeyle haykıracağı geliyor; "Kuzum sporumuzun, futbolumuzun yarınlarını da kirleteceğinizin farkında değil misiniz?" "Şike önlenemiyor, şiddet önlenemiyor, doping önlenemiyor, ayrımcılık önlenemiyor" diye yıllarca nutuklar atmadık mı, yıllarca onca yazı yazmadık mı, "Savcılar neden harekete geçmiyor" diye feryat etmedik mi, "6222 sayılı kanunun çıkması için" uğraşmadık mı, "talimatlara ağır cezaların konulması için" mücadele etmedik mi; şimdi neden "tam tersini" yazıyor, söylüyoruz?.. Soruşturmada, "Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın adı geçiyor" diye, "tam tornistan yapmak", ne anlama geliyor?.. İşe, "İstanbul'un büyüklerinin biri, ikisi ya da tamamı bulaşmasa" ve de "sadece 'ötekiler' bulaşsaydı", tanklarımızla, toplarımızla "bu işin üzerine gitmeyecek" miydik; dahası, "Cezalar ağır, hafifletilsin" kampanyaları aklımıza gelecek miydi; "bu çirkin çelişki", tam da "ayrımcılık suçu" değil mi?.. Ama, sizlere de fazla bir şey söyleyemiyorum; zira, "bu konuda en kritik ve tarihi kararı verecek olan" Federasyonun başında "inanılarak, güvenilerek, övgüler yağdırılarak gelen" bir Federasyon Başkanı var ki, tutumu evlere şenlik!.. Galatasaray Başkanı'nın "doğru yolu" gösteren açıklamasına, "tehditler savurarak" ve "fırsatçılık suçlaması" yaparak cevap veren o; Fenerbahçe'nin "Federasyonun doğru attığı ilk adım" sonrasında yayınladığı "Federasyon manidar işler yapıyor" ithamına karşı, "alttan alan" ve "suyuna tirit" bir açıklama ile işi geçiştiren de o!.. Konu Fenerbahçe olunca "Kanaatimce, suç şahsi olmalıdır, yapan varsa cezalandıralım ama kurumları ayıralım" mealindeki açıklamaları yapan da o; "üstelik yurt dışında iken ve ne olup bittiği bile anlamadan", Adnan Polat-Bülent Tulun mektuplaşmasıyla ilgili soru üzerine "Galatasaray'ın kupasını alırız, şampiyonluğunu alırız" anlamına gelen lâfları söyleyen de o!.. Bakınız daha, Tahkim Kurulu Başkanı'nın "Mahkemeler sonuçlanmadan federasyon karar alabilir" açıklamasının mürekkebi kurumadan Tahkim Kurulu'ndan "Mahkeme sonucu beklenmelidir" şeklinde çıkan, çıkarılan "yürütmeyi durdurma kararlarından" bahsetmiyorum bile!.. Bu kafalarla, bu zihniyetlerle, bu uygulamalarla bu ülke sporu temizlenemez, yarınları garantiye alınamaz ve de "ötekiler", yani "küçükler", yani "Anadolulular" hariç, kimselere de "iddialar ispatlansa", yani "doğru çıksa" bile, "doğru dürüst cezalar verilmez, verilemez!.." Bu, tarihin en uzun yaşayan, en güçlü ve de "İstanbul merkezli" iki imparatorluğunu, yani "Doğu Roma'yı ve Osmanlı'yı yıkan" zihniyettir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.