Melo olayı!..

A -
A +

Melo, çok çirkin bir olayın başrolüne soyunmuştur, elbette cezalandırılmalıdır; ama nasıl?.. İki alternatif vardır; "kovularak kapının önüne konulması" ya da "kovulmadan" cezalandırılması!.. Günlerdir "bu konuyu tartışıyoruz", sanırım hızı kesilse de "zaman zaman ve yeri geldiğinde" gene yazıp çizecek ve konuşacağız!.. Konunun "ilke ve disiplin" yönü ile "insani yönü" arasındaki köprüyü atarsak, karşımıza çıkacak alternatif tektir; "Kovulmalıydı!.." Ama, "bu köprüyü atmaz" ve olayın "insani" yönünü de göz önüne alırsak, varacağımız "alternatif" ise bugün yapılandır; "Kovmadan cezalandırmak!.." Gerçi, Melo, takım arkadaşına "insan gibi" davranmamış ve adeta bir "Pitbull gibi" şiddet uygulamıştır ama, ben hep "tam bir hayvansever" olarak "yeri ve zamanı geldiğinde Pitbull'lara bile insan gibi davranılması gerektiğini" düşünmüşümdür; "Köpeklerin uyutulmasına da, insanların idamına karşı oluşum kadar karşı oluşum bu sebepledir!.." Olayın "insani yönü" önümüze geldiğinde "ikinci bir şans" gibi yöneticilikte unutmamamız gereken ve çok zaman "verenleri mahcup etmeyen" bir gerçekle karşılaşırız; hayatımız boyunca "bize de verilmiş olan" ve belki de "bizim de vermiş olduğumuz" bir "vicdani ve idari affın ağırlıklı gerekçesidir", ikinci şans!.. Galatasaray'da "böyle bir ikinci şans verilmemiş olsa" idi, "benzer bir olay yaşamış olan" Fatih Terim, 2000'li yıllardaki "büyük başarının mimarı" olabilir miydi?.. Fatih Terim ve "ona bu olayda ikinci bir şans tanıma yetkisi veren" Galatasaray Yönetimi, "ilke ve disiplin bakımından bu şans kullanıldığında gelebilecek eleştirileri göğüsleyerek", bana göre "insani olarak da idari olarak da doğru olanı yapmışlardır!.." Melo, "doğduktan sonra uzun süre yaşadığı sağlıklı olmayan ortamın, gördüğü/göremediği eğitimin ortaya çıkardığı kişiliği, bugün ondan beklediğimiz kadar geliştirememiş" bir insan/sporcudur; onu "bu yaşından sonra ve bu kadar kısa zamanda fazlasıyla değiştirebilmek" için, elbette İtalya'daki bidonluğundan, Türkiye'de Galatasaray taraftarına hoş gelen verimli ve sevimli saha içi Pitbullluğuna geçişinden öteye "başka şeyler" de bekliyorsak, Terim gibi bir hocanın elinde zaman, sabır ve gün gelir ki "ikinci bir şans" ister; işte "o gün" bugündür!.. Melo, geldiğinden beri, Galatasaray'a "ondan beklenmeyecek kadar" çok şey vermiştir; elbette karşılığında Türk insanının ağzının suyunu akıtacak "Euro cinsinden milyonlar alarak"; işte bu süreçte "her insanın, her futbolcunun yaptığı, yapabileceği ufak tefeklerin dışında", tam aksi düşünülürken, Riera olayına kadar "olumsuz ve büyük bir başka olaya soyunmamıştır!.." Mesela Hagi gibi, hem de resmi bir maçta hakemi tartaklayıp, yüzüne tükürmemiştir!.. Mesela Maradona gibi, "uyuşturucu müptelası" olmamış ve "hakemi aldatarak eliyle gol atıp", takımına Dünya Şampiyonluğu kazandırırken, mağlup olan takımın ve futbolcularının alacağı galibiyeti ve kupayı çalmamıştır!.. Mesela Emre Belözoğlu'na tanınan şansların sayısını hatırlayabiliyor muyuz?.. Melo'nun da "hepimiz gibi", her insan ve sporcu gibi, "ikinci bir şans" beklemeye hakkı yok mudur; bence, vardır ve olmalıdır; Terim de "bu şansı" Melo'ya vermiştir!.. "Kadro dışı bırakılan ve ağır bir para cezası verilen" dahası "büyük bir yanlış yaptığını anladığını, evinde ağladığını" itiraf eden, olaydan ve kovulmamasından ders aldığını anlatan, idarecilerine de, Hoca'sına da, "onun affedilmesini isteyen" arkadaşlarına da teşekkür eden Melo, "gerçekten ders almışsa ve gerçekten samimi ise" kendisine verilen "bu ikinci şansı" iyi kullanmalıdır; yaşayıp göreceğiz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.