O kanun!..

A -
A +

Birileri" açık açık, "birileri" sinsi sinsi, yaklaşan Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde "olay çıkmasını" kurguluyor!.. Birkaç haftadır, "kurumsal olanı / olmayanı dahil", TV programları "dikkatle izlenirse", ne demek istediğim çok iyi anlaşılacaktır!.. Ekranların ve ekranlara çıkanların "bazılarının" bilinçli, "bazılarının" saf saf ve bilinçsiz olarak bu kurgunun içinde yer aldığı da açıktır!.. Stres yüklemesi yapmak, gerilimi arttırmak, "bir tarafın taraftarını ve seyircisini bir kıvılcımla fitilinin ateşleneceği" bir "hiddet ve şiddet" zirvesine ulaştırmak stratejisi, "türlü çeşitli taktikler" ile haftalardır adım adım uygulanıyor!.. Amaç çok açık; amaç, Galatasaray seyircisinin, Galatasaray'ın stadında oynanacak derbiye "patlamaya hazır ve fitili ateşlenmeyi bekleyen" bir bomba gibi gelmesi, bunun için de "bir kıvılcım" ile "o tuzağa düşecek" hâle getirilebilmesidir!.. Zira çok iyi bilinmektedir ki, "Galatasaray seyirci ve taraftarının içinde" böylesine tuzaklara düşmeye ve kulübünü de, takımını da, renklerini de "beraber" düşürmeye "hazır" bir grup vardır ve "bu grup" bunun son örneğini de, Manchester United maçı öncesinde, Yeşilköy Havaalanı'nı basarak göstermiştir!.. Ve bilinmelidir ki, Galatasaray yönetimi ile "Ultraslan" adı verilen ve "bu konuda bugüne kadar ne yaptığı, ne yapacağı" belli olmayan, "öylesine de, böylesine de görüntüler verebilen" tribün ve taraftar önderliğine soyunmuş taraftar organizasyonu, "eğer şimdiden tedbir almazlarsa", çıkabilecek olan her türlü "şiddet" olayında, "kurgulayanlar" kadar "sorumlu" olacaklardır!.. Aslında "bu sorumlulukta", başkalarına da pay düşmektedir; mesela "Spor suçları için" ve elbette "başta şiddet için" çıkarılmış "özel" kanuna rağmen, "bu kanunu uygulaması gerekenler" de "eğer kurgulanan oyun" senaryosuna uygun olarak sahnelenirse, en büyük payı alacaklardır!.. Kimdir onlar; bakanlar, valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri, savcılar, RTÜK'ler!.. Peki, bu "idare / güvenlik / adalet" çizgisinde "o kanunun gereklerinin yerine getirileceğine dair" ümit var mı; ne gezer; "bugüne kadar" uygulandı mı ki, "o kanun", bugün ve yarın uygulansın?.. Üstelik "o kanun", sadece "şiddeti kurgulayan ve uygulayanlar için" değil, "şiddete göz yuman ve kanunun yüklediği sorumlulukları yerine getirmeyen" kuruluş ve zevat için de "müeyyideler" getirmişti, ama "o müeyyidelerin" de bugüne kadar "uygulandığını duyan, gören, yaşayan" var mı?.. "O kanuna rağmen", hâlâ ve hâlâ Türkiye'nin dört bir yanında "maçlardan önce, maçlar sırasında ve maçlardan sonra" öylesine "şiddet olayları" oluyor ki (Son örnek Kayserispor - Fenerbahçe maçı öncesi / sonrası), sadece "bir haftalığını toplarsanız", pekâlâ 100 / 150 sayfalık bir kitap yayınlayabilirsiniz!.. Şiddet olaylarına bakıyorsunuz, "o kanun" rafta, şike olaylarına bakıyorsunuz "o kanun" rafta, ayrımcılık olaylarına bakıyorsunuz, "o kanun" rafta, doping olaylarına bakıyorsunuz "o kanun" rafta!.. Peki, şimdi bizim sorma hakkımız yok mu; "o kanun" neden çıkarıldı; neden uygulanmıyor; neden "gerekenler" ne ise yapılmıyor?.. ??? Not: Yazımda neden "O kanun" deyip durdum; isteyen "O"yu "harf anlamı" ile isteyen de "rakam anlamı" ile "yorumlayabilsin" diye!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.