Gerçekler ve acı tablo!..

A -
A +

Sevgili Sadık Söztutan, salı günkü "Malzeme deposu" başlıklı yazısına "şöyle" başlamıştı: "Sivas'ta sahaya çıkan G.Saray on biri: Ufuk - Eboue, Semih, Dany, Hakan Balta - Aydın, Selçuk, Yekta, Amrabat - Umut, Burak. Sivas'ta kenarda duran G.Saray on biri: Muslera - Sabri, Cris, Gökhan Zan, Riera - Hamit, Engin, Melo, Emre Çolak - Elmander, Sercan." Bitmedi, ben de ekliyorum, Ceyhun'u, Çağlar'ı, Baros'u; "milli takım oyuncuları" bunlar!.. Gene bitmedi; "asıl rotasyon oyuncusu" diyebileceğimiz iki "genç" oyuncu daha var, kadroda; Furkan ve kaleci Eray!.. Açın, Galatasaray'ın resmi internet sitesini ve "Futbol Takımı'na tıklayın"; bu 27 ismi göreceksiniz, "sakat ve oynayamayacak durumda olan" Ujfalusi'yi de sayarsak, tam 28 futbolcu!.. Eeee, Galatasaray, "böyle bir 28'lik kadrosu varken", Trabzon 1461'e yeniliyor ve Türkiye Kupası'ndan eleniyorsa, şimdi çıkıp da kim iddia edebilir ki; "Bu hafta Galatasaray, Fenerbahçe'yi yener?!." Galatasaray'ın "yeni" stadı, ne yazık ki, "bu sezonun daha yarısı gelmeden", gelen gidenin güle oynaya puan ve hatta puanlar aldığı bir yol geçen hanına dönmüştür; işte bütün mesele!.. Terim gibi bir hoca, hem de tam "yılın en büyük derbisi olacak" bir maçın öncesinde, Galatasaray'ı, PTT 1.Ligi ekibi Trabzon 1461'in önüne, "bugüne kadar yan yana böyle bir on bir içinde buluşmamış" o "büyük takım" olmayan, ama "burnu büyük" bir kadro ile nasıl çıkarır, anlamam mümkün değil!.. Soru çok açık; "Trabzon 1461 takımı hiç mi analiz edilmemiştir?.." Galatasaray'ın geçen yılki Basketbol koçu Oktay Mahmudi, beni şu "rotasyon" denilen kelimeden nefret ettirmişti, şimdi futbol takımı, "işi sıra ile yaptıralım" denirken, "sıra ile yapamama" kuyusuna düştü; hem de Aykut Kocaman'ın UEFA Ligi'nde Fenerbahçe'yi kendi sahasında "sıradan" bir Alman ekibi önünde hezimete uğrattırdığı örneğe rağmen!.. Elbette mağlûbiyette ve elenişte futbolcuların da payı büyük ama, "rotasyonu bu kadar abartan" kim? Hocam, yıllardır sen değil misin, "Artık Galatasaray haftada iki maç oynayacak seviyede olmalı" diyen?.. Kaleye bir + her bölüme birer "rotasyon oyuncusu" koyarsın, yani geri dörtlüde bir, orta dörtlüde bir, ileri ikilide bir "rotasyon oyuncusu", öyle çıkarsın sahaya, "duruma göre", vaziyet iyiyse, maç içinde "üç rotasyon oyuncusu" ile hakkın olan değişiklikleri de yaparsın (Eder, yedi rotasyon oyuncusu, yetmez mi?), durum kötü ise, vaziyeti kurtaracak üç değişikliği, "bu defa gereğine göre yaparsın" ve de sonunda ve elbette "sanal alemde alay konusu olan" böyle bir acı tablo ortaya çıkmaz!.. Yazık değil mi, "o kış kıyamette, yağmurda / çamurda stada gelen" onca seyirciye, yüz binlerce TV başındaki taraftara? "Onlara saygılı olmak" gerekmiyor mu, onlar, nasıl "böyle" bir takıma müstahak görülürler?.. Maçtan sonra, "Ocak ayında yolların ayrılacağı futbolcuları" ima ediyorsun Hocam, "özelleri saymıyorum", resmilerinin sayısı 25'i bulan onca karşılaşmadan sonra ve ligin ilk yarısı neredeyse biterken, hem de "ince eleyip sık dokumadan", hâlâ "bekleneni veren" futbolcu sayısına bir bakalım; "eleğin üzerinde kalacak" oyuncu 5'i, 6'yı geçebilecek mi?.. Sevgili Hocam, aslında ve sakın, senin hem de ocak ayı gelmeden "yardımcı kadronda bir değişim yapman gerekiyor" olmasın?.. Eğer, "ciddi ve yeterli olarak sana yardımcı olan" yardımcıların olsaydı, "28 kişilik" kadronun "dörtte üçünden fazlası", kaptan Selçuk başta, kaleci Muslera dahil, hâlâ "böylesine" formsuz olur muydu?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.