Hoca var ama mentor yok; işte bütün mesele!..
Emre Mor diye genç bir yıldız var. Onda futbol yeteneklerinin hepsi mevcut. Ancak eksik olan bir şeyler de var…
Takım olarak da zor bir dönem geçirdik. Kendi performansımın iyi olmadığının da farkındayım. Takımın daha güçlü geri döneceğine ve güzel günlerin yakın olduğuna inanıyorum. Sizlerin güvenini kazanmak ve beklentisini karşılamak için çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğim.”
Ve devam ediyor; “Adımın geçtiği saha dışı haberler gerçeği yansıtmıyor. Artık ağzımı açmadığım her konu sizin için doğru olduğu anlamına gelmemeli. Ben sadece futboluma konsantreyim. Bu takım için bir şeyler başarmaktan asla geri durmayacağım.”
Kim söylüyor, bu sözleri; Emre Mor!..
2013 yılında “ayağı kırılmışken”, büyük bir çaba göstererek, “tekrar futbola dönen” ve 2016’da Borussia Dortmund’a 53 milyon Türk lirasına transfer olan, Danimarkalı bir genç futbolcu iken “Fatih Terim’in çabası ile” Türk Millî Takımı’nı seçen, babası Türk, annesi Makedonya vatandaşı 22 yaşında Galatasaraylı futbolcu!..
Onda her şey var; hız var, şut var, çalım var, “büyük bir yıldız olması için” eksiği ortada; “uyum!..”
“Uyum için” iki şart var; birincisi sporcunun kendisinde; “öz güven”, ikincisi destek verici de; “akıl ve hayat danışmanı!..”
“Uyum sağlandığında” Galatasaray’ın Rodriguez, Onyekuru gibilere “milyonlarca avro bonservis bedelleri ve transfer ücretleri ödemesine ihtiyaç kalmayacak!..
“Öz güvenin sağlanması” zor gibi görünüyor ama değil; “sadece ve mesela Belhanda’ya, Feghouli’ye verilen şans kadar bile olmasa, üst üste iyi de oynasa, kötü de oynasa ilk 11’de üst üste 4-5 maç yer alması!..”
“Acaba ne zaman dışarıya alınacağım” diye “gözü, aklı ve yüreği kulübede olmadan” sahada kalması…Ve de doğal olarak, “ilk 11 oyuncusu olacağına” inandırılması!..
O bu sezonun başında “kendi istedi” Galatasaray’a gelmeyi ve Fatih Hoca’nın talebesi olmayı!..
Daha 22 yaşında; “kabiliyet eksiği yok”, altını çiziyorum; sadece “uyum” eksiği var. Ve de “ikinci eksik” burada ortaya çıkıyor; “bu genç adam” bir mentör bekliyor; ona “psikolojik olarak” da destek olacak ve “doğruları gösterip” inandıracak, bir “akıl ve hayat danışmanı!..”
İstanbul’da bu “müthiş yeteneği” futbola da, Galatasaray’a da kazandıracak “mentorlar var” ve de “milyon avroların yanında” onlara verilecek ücret nohut çekirdek parası!..
Taaa “eski Yunan’dan beri” dünya “mentor” nedir biliyor ve istifade ediyor; “prenslerin kral olmak için yetiştirilmelerinden, sporcuların yıldız olmalarına, dünya şampiyonu olmalarına, dünya rekortmeni olmalarına kadar uzanan” bir “uzmanlık mesleği” mentorluk!..
“Antrenörlük başka, teknik direktörlük başka, mentorluk başka”; bunu bilim söylüyor!..
Açıkçası, “saha, salon, pist, ring , havuz, kort hocası olmak” başka şeydir, “akıl ve hayat danışmanı olmak” başka şey!..
Ülkemizde “Mentor desteğinin öneminin anlaşılamaması” sebebi ile nice yetenek, nice Emre Morlar “olması gereken yerlere yükselemeden” kaybolup gidiyor!..
Sadece Galatasaray’da ve sadece futbolda değil; her kulüpte ve her branşta; yazık değil mi?
Bir deneme yapın “sezon sonuna kadar” Emre Mor için; çok mu zor ve de çok mu pahalı?..