Arda’yı “siyaseten” istemezükçüler var!..

G.Saray’ın ve millî takımın başarılarında imzası olan Arda’ya karşı, sosyal medyada yürütülen manidar bir kampanya açıldı…

Sosyal medyada bazı kişiler ve “onların tahriki ile” bazı gruplar, “Galatasaray’a gelmemesi kampanyasında” Arda’yı siyasi zihniyetlerine kurban etmeye çabalıyorlar!..
Hatırlayın bu zihniyeti; 15 Ocak 2011’de Galatasaray’ın “yeni stadı” Türk Telekom Arena açılırken “spor siyasete alet edilerek” tribünlerde neler yapılmış ve nasıl “acı ve çirkin” bir tablo ortaya çıkmıştı?
İşte “o günün “gazetelerindeki” haberlerin özeti: “Sarı-kırmızılı kulübün yeni stadı Türk Telekom Arena, muhteşem bir gösteri ile kapılarını açarken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın stada gelmesiyle tatsız olaylar başladı. Tribünlerdeki protestolar yüzünden Başbakan Erdoğan, konuşmasını iptal edip bakanlarla birlikte Türk Telekom Arena’yı terk etti. Başbakan’dan önce ilk konuşmayı yapması beklenen Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak da konuşmasından vazgeçti. Devlet Bakanı Egemen Bağış ‘Bu yapılan nankörlük, Sayın Başbakan’ımızın bu stadın yapılışında büyük emeği var. Defalarca durma noktasına gelen bu stat inşaatı, Başbakan’ımız sayesinde devam etti ve böyle mükemmel bir tesis ortaya çıktı’ dedi.
‘Başbakan’dan özür diliyorum’ diyen Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat da yaşanan olaylar nedeniyle açılış için yapılan Ajax maçının ilk yarısının sona erdiği anda Türk Telekom Arena Stadı’nı terk etti. Galatasaraylı taraftarların büyük bir bölümü de maçın sonunu beklemeden stattan ayrıldı. Daha önce yapılacağı açıklanan gösterilerin ikinci bölümü ise yapılmadı.”
Ve…  “Galatasaray’ın Stadı’nı bütün problemleri çözerek açan” Adnan Polat, genel kurulda “idari olarak ibra edilmedi”; hakkını yargıda aradı ve Yargıtay tarafından aklandı; “Liseli” değildi!..
Şimdi “aynı” zihniyet, “liseli olmayan, Galatasaray maçlarında top toplayıcılıktan ve Galatasaray altyapısından gelen” yıllarca “sporcu ve kaptan olarak “Galatasaray’ın, millî takımın başarılarında imzası olan Arda’ya karşı, sosyal medyada “Galatasaray’a alınmaması için” kampanya açtı.
Ne yazık ki ve Tevfik Fikret’in ünlü “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” mısraını “sloganı hâline getiren” bir kulüpte “Siyasi görüşü, hatta ve mesela Simit Sarayı hissedarlığı ilişkileri gibi” sporun “Maddi / manevi / teknik / sportif / ahlaki tartılarına girmemesi gereken” hususlar da “bu kampanyanın baş özelliklerinden biri” yapılmaya çalışılıyor; Galatasaray’a yakışıyor mu?..
Galatasaray yönetimi ne karar verir, bilmiyorum. Fatih Hoca’nın düşüncesi belli; çok açık ifade etti. Sosyal medyayı anlattım.
Bekleyecek göreceğiz; Galatasaray’ın örf, âdet ve gelenekleri ile aklı selim mi galip gelecek, yoksa sosyal medyadaki “siyasete bile dayandırılan” İstemezük kampanyasının sahipleri mi?..