Pandemiye karşı önemli bir adım!..

A -
A +

Futbol Federasyonunu kutlarım; “Oynanmasın” lobisine de, “Küme düşme olmasın” lobisine de ve bu lobilerin medyadaki kalemşorlarına da direnerek “en doğru kararı” verdi!..
Lig 12 Haziran’da “yeniden” başlayacak ve “küme düşme” de olacak. Dahası, “maçlarda beş oyuncu değiştirilebilecek!..”
Federasyon, “kendi sahalarında oynayacak ya da deplasmana gidecek takımlar için” pandemiye karşı “alınabilecek bütün koruma ve güvenlik tedbirlerinin alınmasını da sağlayacak” kararları kulüplere tebliğ etti ve denetimlerini de “taviz vermeden” yapacak. 
12 Haziran’dan 40 gün önce alınan “12 Haziran’da başlama kararı” açıklandığına göre, takımların “hazırlanamadık bahaneleri” de işe yaramayacak!..
“Beş oyuncu değiştirme hakkı”, yaz aylarının boğucu sıcağından, futbolcuların hazırlık dönemlerinde olabilecek eksikliklerine kadar birçok husus göz önüne alınarak verilmiş “çok doğru” bir karar!..
Şu anda, “koronavirüse karşı alınması gerekli tedbirler harfiyen uygulanırsa”, ortada kalan en önemli problem, “Yayıncı kuruluşla kulüpler arasında ‘ödeme’ uzlaşmasının hâlâ yapılamamış” olması!..
Anladığıma göre yayıncı kuruluş / Federasyon / Kulüpler arasında pazarlıklar sürüyor ve pandemi “her üç tarafı da haklı çıkaran problemleri yüzünden” bu garip tablonun imzacısı!..
Temennim, bu pazarlığın “çok zor durumda olan” kulüpleri “daha zor bir duruma sokmayacak” ve de “bitkisel hayata düşmekten kurtaracak” bir sonuçla bitmesi, hem de acilen!..
Futbola dönüş, pandemiye karşı yapılan mücadelenin “başarıyla biteceğinin” en büyük işaretlerinden biri olacak ve “endişenin yerine” moral aşılayacak!..
“Koronavirüs tablosunda bizden çok daha kötü durumda olan” Avrupa ülkelerinin birer ikişer “futbola döndükleri” görülürken, “Başlamasın” diye çırpınma yerine, “Federasyon kararı, hedefine ulaşmalı ve bunun için gereken ne varsa yapılmalı” desteğine ihtiyaç var; el birliği ile…
Bilinmelidir ki, sporun lokomotifinde hedefe varmak, insanın, “Koronavirüse karşı zafere ulaşacağının göstergelerinden biri” olacaktır!..

Yüzünüz kızardı mı?.. 
Uluslararası danışmanlık şirketi KPMG Football Benchmark, bu yıl da 2020 Avrupa Elitler Değerlendirme Raporu’nu açıkladı. 
3 milyar 478 milyon avroluk değerle, 32 kulüplük listenin başında Real Madrid yer aldı. Onu Manchester United ve Barcelona takip ediyordu. 
Listede dokuz İngiliz, yedi İspanyol, altı İtalyan, üç Alman, iki Fransız, iki Portekiz ve bir Hollanda kulübü ile beraber iki de Türk kulübü vardı; Galatasaray 366 milyon avroluk değeri ile 27’nci, Beşiktaş 310 milyon avroluk değeriyle 31’inci sıradaydı. 
Geliyorum, “bütün Galatasaraylıların okuması ve değerlendirmesi gereken” bölüme… 
Otuz iki kulübün ikisi listede yeniydi, kalan 30 kulübün sekizi bir yılda değer kaybetmiş, 22’si değerlerini artırmışlardı. Değer artış ortalaması yüzde 19’du.
Ve… Değer artış sıralamasında “yüzde 49” ile Galatasaray 32 kulüp arasında “birinci” sıradaydı!..
Şimdi her Divan Kurulu toplantısında “Fırsat bu fırsattır” diyerek Galatasaray yönetimini “yerden yere vuran” ve “kulübü batak göstermek için yarışan” aralarında “çokbilmişler, hep bilmişler” de olan üyelere soruyorum; “Biraz yüzünüz kızardı mı?..”

Üç görüş üzerine…
Süper Lig’in 12 Haziran’da “küme düşmeli” olarak başlaması üzerine, kulüp başkanlarının ve teknik direktörlerinin görüşleri gazetelerde, TV’lerde yer aldı. 
“Küme düşülmemesi” için teklif getiren yedi kulüpten biri olan Rizespor’un Başkanı Hasan Kartal’ın bu kararları ağır şekilde eleştirmesinin de “Şampiyonun belirlenmesi de, küme düşenlerin belirlenmesi de adil olmayacak” demesinin sebebi ortada. O, zaten “adil bir karar ile değil, bir emrivaki ile takımını kurtarmak” istiyordu; olmadı; “en adil karar” verildi!..
“Küme düşülmemesinden yana olan” Kulüpler Birliği ve Göztepe Başkanı Mehmet Sepil de “Küme düşme kararının, ‘Hem şampiyonluğa oynayan takımlar, hem de düşmemenin olmasının maçları etkileyebilecek durumda olması endişesiyle alındı’ diye tahmin ediyorum” demiş. Ona diyeceğim; “Günaydııın!..”
Beni en çok “Tatsız tuzsuz bir lig geçecek gibi geliyor bana. Mecburen oynanmak durumunda kalan bir lig var” diyen Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay şaşırttı; “Takımının şampiyon olabileceğine inanmayan” bir hâli var gibi geliyor bana… Hayret ki, ne hayret!..

Doğru olamaz!.. 
Dünkü gazetelerde bir haber: “Beşiktaş’ta ilk yapılan koronavirüs testinde birkaç futbolcuda virüse rastlanmıştı ve isimler açıklanmamıştı. Burak Yılmaz’ın aynı gün içinde bir özel hastane önünde görüntülenmesi akıllarda soru işareti bırakmıştı. Burak, o günden bu yana dün ilk defa çalışmalara başladığını sosyal medyadan duyurdu ve ‘Bugün daha ilk idman. 12 Haziran’a yetişir mi, sanmam’ ifadesini paylaştı. Burak Yılmaz’a yeni bir antrenman programı uygulanacağı öğrenildi.”
Herhâlde “1 Nisan’dan kalma, ‘1 Nisan şakası’ bir haber” olmalı bu haber; yooo, gerçek olamaz. “Burak Yılmaz’ın pozitif çıkan bir test sonucu bunca gün karantinaya alınmasını, spor basınımızın “iki seksen atlaması” mümkün mü?..

Şaka!..
Bunca yıldır “şampiyonluk ve kupa hasreti çeken” Fenerbahçe, “Türkiye Kupası’na uzanılacak iki maç için” sahaya “teknik direktörsüz” çıkacak!..
Takımı, “teknik direktörlük lisansı olmadığı için”, eğer “saha kenarı kulübesinde oturması için özel izin verilmezse” tribünden Mehmet Aurelio yönetecekmiş; “şaka gibi” değil mi?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.