Galatasaraylı olmayan okuyucularıma mesaj!..

A -
A +

Doğrudan konuya gireyim ve “en sonra söylenecek sözü”, en baştan söyleyeyim; “Ben Galatasaray’ın yazarı değilim, ben Galatasaray’ı da yazarım, o kadar!..”
Diyorlar ki, “biraz eleştiri yazdığımda” F.Bahçeli, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu okuyucularım; “Sen işine baksana. Neden bizim takımımızla, kulübümüzle, başkanımızla ilgili yazı yazıyorsun, sen Galatasaray’ı yaz, G.Saraylısın!.. Bak bizim kulüplerimizin yazarları, Galatasaray’ı yazıyorlar mı?” Bakınız, ben gazeteciliğine “spor muhabirliğiyle, spor yazarlığıyla başladım” ama… Dört beş yıl sonra “spor dışı” konularda da yazmaya başladım, önce kültüre ve sanat, sonra “iç /dış politika” ve de ekonomi!..
Spor’da da, “sadece futbolun ve de sadece bir kulübün yazanı” olmadım, hiç olmadım. Atletizm yazdım, basketbol, voleybol, hentbol yazdım, güreş, boks yazdım. Bisikletten, eskrime kadar her spor dalında yazdım; ben “spor yazarıydım, spor yazanıydım, futbol ve kulüp yazarı değil!..”
Bugün, “spor da yazıyorum” ve de “sadece” futbol değil. Futbolda da, Galatasaray’ı da yazıyorum, Fenerbahçe’yi de, Beşiktaş’ı da, Trabzonspor’u da, Göztepe’yi de, Karşıyaka’yı da, Gençlerbirliği’ni de!..
Ben hayatımda iki kulübün üyesi oldum; Ankara’da Gençlerbirliği, İzmir’de Karşıyaka. Bugün onların da üyesi değilim!.. “Galatasaraylı olmak” insanı “sadece Galatasaray yazarı olmaya” mahkûm etmez, “benim kalemimi hiç etmez, edemez!..
Bakınız, “nasıl bir ‘Galatasaraylı olduğum’ konusunda” size işaretler vereyim:
Rahmetli annemizin memleketi Kilis’te ortanca dayımın teşviki ile 10 yaşında Galatasaraylı oldum. Gazeteciliğe 1955 yılı sonbaharında İstanbul’da Babıali’de hem de Fenerbahçe Dergisi’nde spor yazarı ortanca dayım rahmetli Necati Bilgiç’in yanında ve hocalığında başladım.
O zamandan beri, Galatasaray başkanlarından “sadece” Ulvi Yenal, Selâhattin Beyazıt, Alp Yalman, Adnan Polat ile “yakın ‘Merhabam’ vardır!..”
Hocalardan ise “sadece” Gündüz Kılıç, Coşkun Özarı, Mustafa Denizli, Fatih Terim “yakın ‘Merhabam’ olan” teknik adamlardır. Galatasaraylı futbolculardan “sadece Metin Oktay” arkadaşım olmuştur; o kadar!..
Ve de bugünün Galatasaray yönetiminde “tek” arkadaşım vardır; Mahmut Recevik. Başkan Mustafa Cengiz hariç, diğerleri ile “telefonda dahi konuşmuşluğum” yoktur. Amma… Galatasaray Kulübü üyeleri arasında çok arkadaşım vardır.
Lütfen beni, “Galatasaray yazarları, sadece Galatasaray’ı yazanlar ile” kıyaslamayınız, sevgili ve değerli okurlarım.
Ali Koç, başkanlığa soyunduğunda, onun için “onca umut yazıları” yazdığımda seslerini çıkarmayan Fenerbahçeli okurlarım… Şimdi “Fenerbahçe’yi bu durumlara düşüren” bir Başkan’ı “hem de çok haklı olarak” eleştirince, “Sen işine bak, Galatasaray yaz” diyen sizler…
İşte, Kasımpaşa maçındaki “acı ve hazin görüntüler” ortada… Hâlâ  “Ali Koç eleştirilerimde ne kadar haklı olduğumu” görüyor musunuz?.. Sadece Fenerbahçeliler için değil, zaman zaman “benzer” düşünceleri” telefonlarda, mail’lerde bana ulaştıran “başka kulüpleri tutan” okuyucularım için de yazdım bu satırları…
Bilmelisiniz ki, kalemim beni bırakana kadar bu çizgide yürüyeceğim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.