Galatasaray iyi takım, ama…

A -
A +

Bu sezon ilk defa perşembe gecesi Galatasaray futbol takımında 'yarınlar için' ışıltılar" görmeye başladım. Hem de Muslera'nın "sebebi açıklanamaz" formsuzluğuna, Kerem'in "Marcao saldırısının travmasını atlatamamasına", orta sahasını "defansif - ofansif terazide dengeleyecek istikrarı" yakalayamamasına rağmen…
Boey ve Annholt "yerlerine oturuyorlar"… Feghouli, Belhanda'nın şemsiyesinden kurtulmanın hürriyeti içinde "iyi  işler" yapmaya başlıyor… Alpaslan, "Galatasaray'ın Marcao gibi bir çirkin adama ihtiyacı olmadığını" gösterecek güvene ve sağlamlığa çok yakında kavuşacağının sinyallerini veriyor…  Luyindama ve Babel "bu takımda kalalım" futbolunu oynuyorlar...
Ve gelelim Diagne'ye; "Bu takımın santrforu benim" diyor ve "o yeri" hak ediyor; müthiş bir değişim ve gelişim var; "Belhanda'sız" takım ve "Belhandasız" Feghouli ona çok yaradı, yarayacak!..
Hele hele bu sezonun ülkemizde "en iyi yabancı transferlerden biri olan" Morutan başta yeni gelen Rumenler takıma dâhil olunca… Ve de Gedson Fernandes gelirse…
Hâlâ "nokta" koyamıyorum, zira bir Barış Alper" seyrettik ki, perşembe gecesi… Müthiş kere müthiş… "Devam ederse…"
Nelerin olacağını "artık" rakipler düşünsün…
Son; Mustafa Muhammed, Emre Akbaba, Aytaç Kara ve Emre Kılınç "ilk 11'in uzağındalar" ve de Muslera'yı "aklını başına getirerek acilen forma sokacak" bir kaleciye ihtiyaç var!..
Bir de, "İkinci yarıda takıma Fatih Hoca'nın eli değdi, helal olsun" diyerek Terim'i  göklere çıkaranlara" bir çift sözüm var; "Neden ikinci yarı değiyor" da, "şu sihirli el", tabii varsa, ilk yarı başlamadan soyunma odasında değmiyor?..

Gruplar ve rakipler…
Beşiktaş; Sporting Lizbon / Borussia Dortmund / Ajax… Bilmem ki, "bundan iyi" bir kura çekilebilir miydi?..
Takım geçen yıllara göre çok daha güçlü, "eksik iki yere nokta transferler yapılacak"; bundan sonrası Sergen Hoca'ya!..
Tahminim; Beşiktaş bu gruptan çıkar; çıkmazsa sorumlu Sergen Hoca olacaktır!..
Fenerbahçe; Olimpiakos / E. Frankfurt / Antwerp...
"iyi bir Fenerbahçe" bu gruptan "lider" çıkabilir, sarı lacivertiler "iyi" bir kura çekti… Yeter ki "sakatlar bir an önce iyileştirilsin" ve takıma monte edilebilsin…
Galatasaray; Lazio / Lokomotif Moskova / Marsilya…
"Bugünkü Galatasaray için" zor bir kura… Takım toparlanmalı ve "futbol olarak" istikrara kavuşmalı!.. Sarı kırmızılılar "gruptan çıkabilir" ama, onları çok zor mücadeleler bekliyor, hem içeride hem dışarıda!.. Gedson'un bir an önce İstanbul'a getirilmesi şart!..

Mazeretin yok, Abdullah Hoca!..
Trabzonspor. Roma önünde tam bir hayal kırıklığı oldu. İki maç; 5 gol ye, ancak 1 gol at ve elen!..
Sonra da Hoca çıkıp "Skor olarak yenildik, oyun olarak yenilmedik" desin…
Ya bir de "oyun olarak yenilse idin" ne olacaktı, sevgili Avcı; 10 gol mü yiyecektin?..
Olmadı, bu kadronun ve "bu kadronun içinden çıkan takımın" iki maçta da yenilerek, "5-1'lik averaj" ile gruplara kalamamasının bana göre mazereti yok; hatalar var, yanlışlar var; sorumlu da belli; sensin sayın Hoca'm!..
Tıpkı 5-0 yenilerek "Avrupa'ya veda eden" Sivasspor'un hocası Rıza Çalımbay gibi!..

Federasyon neden susuyor?..
Galatasaray cephesinden "onca iddia ve eleştiri" geliyor; Federasyon'dan "tık yok", sadece "talimatlar gereği usulen atılması gereken" adımlar atılıyor ve Disiplin ve Tahkim Kurullarından medet umuluyor!..
Kurul "50 haftalık ceza verse" ve de Tahkim Kurulu "onasa" ne yazar; bu kararlar, Federasyon Başkanı'nı ve Başkan Yardımcısı'nı "iddialara karşı" aklamaz ki?..
Beklenen Federasyon Başkanı ve yardımcısının beraberce basın toplantısı yapıp, "Galatasaray'ın iddialarını cevaplamalarıdır"; dahası ve asıl "yalan olduklarını" ispatlamalarıdır!..
"Tık yok"; tık; neden?..

Haftanın maçı!..
Bu hafta Süper Lig'de hem zirveyi, hem puan cetvelinin sonunu ilgilendiren maçlar var.
Ama bana sorarsanız "haftanın maçı" İzmir'de; Altay-Fenerbahçe!..
Fenerbahçe'yi şampiyon yapan Mustafa Denizli ile "şampiyon yapamayan" Vitor Pereira karşı karşıya…
Fenerbahçe için de, Altay için de "iyi bir test maçı" olacak!..
Kim kazanır?..
"Avrupa maçındaki Fenerbahçe" favori görünüyor!..

Şaka!..
Galatasaray Kulübü Disiplin Kurulu, perşembe günü yaptığı toplantıda "Mustafa Cengiz ve altı arkadaşı için 'kesin ihraç' talep edilen dosyayı görüştü" ve "Bu talep, Yönetim Kurulu ve Genel Kurulda karara bağlanmalıdır" diyerek, "talebi oy birliği ile" reddedip, dosyayı Yönetim Kuruluna iade etti.
Ve cuma sabahı hiçbir gazetemizde ve gazetelerin WEB sitelerinde, gece TV ekranlarında "bu kararla ilgili tek satır yoktu" yoktu…
"Bu nasıl gazetecilik" demeye dilim de, kalemim de gitmiyor, onun için soruyorum:
Yoksa, Galatasaray Disiplin Kurulu, bu karar için "yayın yasağı" mı koydu?..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.