Hakemler faal de, ya Dernek?..

A -
A +

Her hafta en az iki üç hakemin ekranlarda ve sayfalarda “infaz edilmelerine, hakaret yağmuruna tutulmalarına” TFFHGD’nin hiç sesini çıkardığını duydunuz mu?

Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği ne için vardır; 
“Hakem, Gözlemci, Mentör ve tüm üyelerin her türlü ekonomik, hukuki hak ve menfaatlerini korumak” için vardır. Derneğin Tüzüğü’nün “Amaç maddesinde” böyle yazar. 
Yazar da, bu dernek, “bu konuda” ne yapar; bunca yılın “spor da yazan” gazeteciyim, son yıllarda “bu konuda ciddi, ağırlıklı, hedefi olan” ve uygulamada “olumlu sonuçlar veren” bir girişim ve eylem ile ortada “Tüzüğün verdiği görevi yerine getiren” bir Dernek göremedim, göremiyorum.
1989’da Yusuf Namoğlu, Ahmet Akçay, Coşkun Kutay, Engin Kurt, Erman Toroğlu, İhsan Türe, Oğuz Sarvan, Özcan Oal, Sadık Dedave Yavuz Karaozan tarafından kurulan derneğin başkanlığını yıllardır Dr. Abdurrahman Arıcı yapmaktadır.
Bir ara siyasete de atılan, milletvekili seçilen, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı da yapan 70 yaşındaki Arıcı’nın biyografisinde “özetle” şunlar yazıyor: “Futbol hakemliği yaptı. Süper Lig Gözlemciliği, Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Üyeliği, Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD) Rize, Yozgat Kurucu Başkanlığı ve Dernek Genel Merkez Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 2012 yılından beri TFFHGD, Temmuz 2015’dan beri TFF Temsilciler Kurulu başkanıdır.” 
Peki, “kariyeri böyle olan” Türkiye Faal Futbol Hakemleri Derneği Başkanı’nın her hafta en az 2-3 hakemin futbol sayfalarında, futbol ekranlarında “infaz edilmelerine, hakaret yağmuruna tutulmalarına rağmen” sesini sedasını çıkardığını duydunuz mu?..
Sayın Arıcı, “o derneğin başına” yoksa “o dernekten ses seda çıkmasın” diye mi seçilmektedir?..
Elbette hakemler “hata yaptıklarında eleştirileceklerdir” ama hakaretler yağdırılan, ama “infaz edilen”, ama “esrarengiz, fakat açıklanmayan ‘çok bilmişlik imalarının töhmeti altında’ düdük çalmaya mahkûm ve mecbur edilen” hakemler için “kılını kıpırdatmayan” bir dernek yönetimi ve başkanı olabilir mi?.. 
Ne oluyor, “hakemlerin hak ve hukukunun korunacağını” yazan tüzük maddesi; paspas!..
“Reyting uğruna” her hafta “daha da ağırlaşan hakaret dolu yorumlar, yazılar” konusunda “suspus olan” bir derneğin “hakemleri koruduğundan” söz etmek için, insanın üç kelime ile “çok saf olması” gerekmez mi?..
Derneğin WEB Sitesi’ndeki “ATTİLA GÖKÇE’YE TEŞEKKÜR EDİYORUZ” başlıklı yazı bile, derneğin ne hâlde olduğunu gösteriyor.
Halis Özkahya gibi, bunca yıl sahalarda düdük çalmış, FIFA kokardını takmış, Dünyanın dört bir tarafında Türk hakemliğini başarı ile temsil etmiş bir hakemin… “Dördüncü ve Yardımcı hakemlerin, VAR’daki hakemlerin ortak olduğu” bir hata sebebi ile (Gaziantep FK – Kasımpaşa maçında takımları 9 dakikalık uzatmanın 5’inci dakikasında soyunma odasına gönderip, hatasını anlayınca geri çağırarak maçı tamamlatması olayı) aldığı “hakemliği bırakma kararı” konusunda da derneğin şu ana kadar çıkardığı ses, işte ve sadece “Attila Gökçe’ye teşekkür” açıklamasıdır. 
Halbuki hemen “devreye girip”, Federasyon ile Merkez Hakem Komitesi ile Halis Özkahya ile görüşüp “istifa kararının uygulanmamasını sağlamak” onların görevi değil miydi?..
Bu görevi üstlenen başta Sevgili Gökçe olmak üzere birkaç gazeteciden, eski bir iki hakemden, birkaç kulüp yöneticisinden önce “harekete geçmek” ve “sorunu tatlıya bağlamak” onlara düşmez miydi?.. 
Anlaşılıyor ki, dernekte “Sesini çıkarma, seyret ve yönetimde kal” sloganı, hem de “Halis Özkahya gibi bir hakem harcanırken” bile, geçerli; yazıklar olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.