Empati yapma fırsatı bulduk!

A -
A +

Suriye’deki iç savaşın başlama tarihi 15 Mart 2011.
Yani pazar günü tam dokuz yıl dolmuş.
Bütün dünya seyretmeye devam ediyor. Hiç empati yapan olmadı!
Koronavirüs, bütün dünyaya “empati yapma” şansı verdi.
Evde kalmak, okula, hastaneye, işe, camiye gidememek.
Can emniyeti ve aç kalma korkusu ne demekmiş? Bu duyguların hepsini tatmaya başladık.

VAR sıralamasındaki ilk yedi hakem!
İlk yedi hakemin, ilk 26 haftadaki VAR görevi sıralaması şöyle;
1) Özgüç Türkalp (15)
2) Koray Gençerler (15)
3) Bahattin Şimşek (12)
4) Mustafa Öğretmenoğlu (12)
5) Serkan Tokat (11)
6) Özgür Yankaya (11)
7) Suat Arslanboğa (11)
Müstakil bir VAR kadrosu yapılacak olursa yukarıdaki sıralama bir fikir verebilir.
Bu arada hakemlikte yaşını dolduranlar; MHK üyeliği, gözlemcilik, medyayı çok istemeyeceklerdir.
VAR, daha cazip gelecektir.

Hakem Meslek Lisesi açmak varken!
Hakemlik üzerine kafa yoran ve konuşan çok insan var.
Tabii bu da bir zenginliktir!
Kulüp başkanından tutun, sosyal medyada fikir üreten sade vatandaşa kadar...
Televizyoncudan tutun, “hakem meslek lisesi” açmaya karar verenlere kadar...
Ancak bir hakeme görüşünü sormazlar!
1) Her şeyden önce, hakem olmak isteyen çocuk futbolu sevecek.
2) Futbol maçı seyretmekten bıkmayacak, usanmayacak.
3) Fiziki bir kusuru ya da hastalığı olmayacak.
4) Atletik test ve antrenman konusunda tembel olmayacak.
5) İyi bir üniversitede okuyor olmalı, mümkünse de nitelikli bir bölüm olmalı.
6) İlk yıllarında hiçbir ücret almadığı hâlde haftada minimum üç gününü bu işe ayırabilmeli. (İki gün antrenman, bir gün maç)
Amatör kümelerde bazen günde iki maça çıkacaksın. İlk maçta bayrak sallayacaksın, ikinci maçta düdük çalacaksın.
İl Hakem Kurulu, Bölgesel Hakem Kurulu süzgeçlerinden geçeceksin.
Diyelim ki; bütün bu aşamalar geçildi. MHK’nın önüne geldiniz; kural ve İngilizce sınavları geçilecek. Atletik testler daha da ağırlaşarak devam edecek.
3. Lig’de bayrak kaldırmak ya da düdük çalma aşamasına geldiniz! İş bitti mi? İş, esas bundan sonra başlıyor.
Buraya kadar bu sürece katlanacak gençlere ulaşabilmek için çok vasıflı ve donanımlı “İl Hakem Kurullarına” ihtiyaç var.
İllerde genç ve saygın isimler, il hakem kurullarında olmalı. Ve bu kurullara, TFF mutlaka kaynak ayırmalı.
Ama bu tabii; Riva’daki beylerin işine hiç gelmez. Medyanın huzurunda “Hakem Meslek Lisesi” açmak varken...

Mevcut 42 hakem gitse yerine yeni 42 isim gelse!
Hakem eğitimi, hakem gelişimi, VAR protokolü, IFAB, kural kitabı, talimatlar... Bunlar çok sıkıcı konular.
“Kural hatası var, maç tekrar edilsin” demek için başvuru yapmak varken...
“Organize işler var” diye bağırmak varken...
MHK’lara istifa için süre vermek varken...
Hakem kellesi koparmak varken...
Bakın; bugün mevcut 42 hakemi yok etsek, yerine yeni bir başka 42 hakem koysak; hakem tartışması biter mi? Biterse; hiç beklemeyin, hiç durmayın!

Bunu da gördük!
Ekrandaki yorumcu, MHK Başkanı Zekeriya Alp’e istifa etmesi için 48 saat süre verdi.
Aynı ekran, anında “son dakika”yı da girdi; “MHK Başkanı istifa ediyor!” diye...

Bu işin sonu gelmez ki!
1) İkinci Lig kulübü, henüz ikinci haftada TFF’ye resmî yazı yazıyor;
“Bizim rakibimiz bu hafta Ankara Demirspor. Teknik Direktörü Trabzonlu Bahattin Güneş. Trabzon ya da Karadeniz’den hakem istemiyoruz.”
O hafta yardımcı hakemler Trabzon’dan, hakem ve 4. hakem de Rize’den verilmiş.
2) Geçen hafta Menemen-İstanbulspor maçı vardı.
Menemenspor, “hakem Trabzon’dan verilmiş” diye tepki göstermiş. “Bir müsabakada rakibimizin başkanı Trabzonlu ise teknik heyeti Trabzonlu ise bir de hakem Trabzonlu ise...”
İyi ama Trabzonlu hakem, Trabzonlu antrenör Fatih Tekke’yi ihraç etmiş ve PFDK’ya da sevk olmuş.
Trabzon kökenli antrenör ve futbolcuya her kulüpte rastlayabilirsiniz.
MHK, tayinlerde bir de bunu dikkate alacak olursa bu işin içinden çıkılmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.