MHK sizce ne yapmak istemiş olabilir?

A -
A +

Geçen sezon Trabzon-Alanya kupa finalini Ali Palabıyık yönetmişti.            
Bu yıl da finalin yine Ali Palabıyık'a verilmesine bir anlam veremedim.
Üstelik Ali Palabıyık'ın bu finale ihtiyacı da yoktu. Bu maç aklından bile geçmemiştir.
Aynı Ali Palabıyık, son 18 gün içinde Beşiktaş-Hatay, Beşiktaş-Karagümrük ve son kupada Antalya-Beşiktaş maçlarını yönetmiş oldu.
FIFA kokartlı ve tecrübeli bir hakemin bu maçlara çıkmasında hiçbir mahzur yok!
Ancak MHK, finaldeki bu hakem tercihini kimseye anlatamaz!
1) Fırat Aydınus onore edilebilirdi, edilmedi.
2) Mete Kalkavan sezonun sahada ve VAR'da yükünü çeken bir hakemdi, onore edilmedi.
3) Sahada ya da VAR'da nerede bir zor maç var, gönderdiğiniz Abdulkadir Bitigen onore edilebilirdi, edilmedi.
4) Halis Özkâhya onore edilebilirdi, o da onore edilmedi.
5) Halil Umut Meler'e Beşiktaş maçı çok şık düşmezdi. (Üst üste Beşiktaş-F.Bahçe ve Kasımpaşa-Beşiktaş maçlarından sonra)
6) Yaşar Kemal Uğurlu, Süper Kupa finalini yönetti, düşünülmemiş olması normal.
MHK'nın finaldeki hakem tercihinden kimse bir şey anlamadı. Tıpkı; İstanbul İl Hakem Kurulunun görevden alınması gibi...

Bir Fırat Aydunus geldi geçti!
Bunlar dile kolay geliyor da bir tekrarı ya da benzeri çok zor!
Fırat Aydınus, yurt içinde toplam 576 resmî maçta görev almış.
Üç büyükler arasındaki 33 derbi ve 350'den fazla Süper Lig maçı.
Süper Lig'de 18 sezon aralıksız maç yönetmek.
Onlarca TFF ve MHK ile çalışmak.
İlk derbisi 30 Ekim 2004'teki Beşiktaş-F.Bahçe (2-1) maçıydı.
O gün Beşiktaş'ta Sergen Yalçın, Okan Buruk, Çağdaş Atan, Tayfun Korkut, İbrahim Üzülmez, Murat Şahin futbolcu olarak forma giyiyorlardı.
F.Bahçe'de Rüştü Reçber, Aurelio, Mert Nobre oynuyordu.
Bu isimler orta yaşlı ya da tecrübeli teknik direktör oldular. Fırat Aydınus onların maçlarını yönetmeye devam etti.
BİLMEYENLER İÇİN SON BİR NOT; talimatlara göre Fırat Aydınus yani hakemliği bırakan kişi, ülkemizde bir yıl MHK Başkanı ya da MHK üyesi olamıyor.

Cevabı olmayan sorular!
Bugün Nihat Özdemir ve Serdar Tatlı koltuklarında biraz rahat oturuyorlarsa; bunda son birkaç haftadaki hakem performanslarının payı büyüktür.
Başta Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus olmak üzere 5-6 hakemin.
1) Sayın Serdar Tatlı, MHK Başkanı olarak İzmir'de kupa seremonisine çıkmanız ani gelişen bir karar mı? Yoksa önceden planlı ve programlı bir düşünce mi?
2) Ali Palabıyık'a kupa finalinin tebligatı, cumartesi akşamı 42. hafta maçları tamamlandıktan sonra yapıldı. Bu ve buna benzer finalin hakeminin Fırat Aydınus olduğuna dair en az 10 tane emare vardı. Son anda ne oldu?
3) Fırat Aydınus yıllardır kader birliği yaptığı yardımcılarıyla birlikte İzmir'de bir final yapsaydı; siz de bunun için sahaya inip uğurlasaydınız ve bu finale arzu eden hakemler davet edilseydi, Türk hakemliği için bir kazanç olmaz mıydı?
4) Sizler Serdar Tatlı, Metin Tokat, Erol Ersoy hakemliği istediğiniz gibi noktalayamadınız. Böyle bir finalle bir gelenek başlatmak istemez miydiniz?
5) Fırat Aydınus'a "Süper Final" ya da "bir yıl daha hakemliğe devam etsin" teklifinde bulunmayı düşünüyorsanız, kupa törenine çıkma sorum hariç hepsini geri alıyorum.

Bu hafta tuttuğum notlar!
1) İki kupa alan takımın taraftarı TFF Başkanı'nı protesto ederse, gerisini siz hesap edin.
2) Antalyaspor'un yeni başkanı Mustafa Yılmaz'ın arabasında fren yok.
3) "Seyircili maç" ile "seyircisiz maç" arasındaki farkı biri bana anlatsın.
4) Lig çok temiz bitti, herkes kendi göbeğini kendi kesti. Hiçbir senaryo tutmadı. Hepsi senaristlerin elinde patladı.

Kulübün anahtarlarını verin!
Normal "demokrasilerde" kulüp başkanı seçilir ve çalışacağı teknik direktörü belirler.
Ancak örneğimizde teknik direktör, adayların içinden bir tanesini başkan seçecek.
Kulübe yakın olan uzmanlar, "Mevcut teknik adamla çalışmayacağım" diyen adayın "başkanlığı kazanma şansı sıfır" diyorlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.