TEKNOLOJİK BAĞIMSIZLIK

A -
A +

Enflasyonun fırladığı, dövizin azdığı, fırsatçı kurtların durumdan istifadeyle etiket ve stok vurgunu yaptığı, faiz sömürücülerinin var güçleriyle saldırdıkları yakın günlerdeki karışık ve dumanlı havada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan:

"-Biz, ekonominin kitabını yazdık; kriz teğet geçecek!" demişti.

Ümitlerin hayli yıkık olduğu bir zamanda böyle konuşmak kolay değildi. Zira; dışarıdan içeriden, politik çevrelerden, her türlüsüyle medyadan, dün dost olup daha sonra keskin bir dönüşle yer değiştirenlerden mitralyözle ateş eder gibi taarruzlar geliyordu. Hükûmet, "TL korumalı tedbirler", faizi aşağı çekme, Türk parasının haysiyetini koruma ve fırsatçıların canına okuma tedbirlerini bu ortamda aldı. Erdoğan düşmanları, kendilerini öyle inandırmışlardı ki faizin aşağı çekilmesi, ülke için felâket olacaktı. Onlara göre faizi düşürmek, laikliğe ve faizin haram olduğuna dair yapılan hatırlatmalar da anayasaya aykırıydı.

Bu kısa fakat haşin dönemde Cumhur İttifakı çok sağlam durdu. Taviz vermedi. Doğru bildiğinden şaşmadı. Böylece dövizin yönü aşağı döndü, enflasyonun hızı kesildi, stokçular yakalandı, etiketlere suçüstü yapıldı. Ufak bir tereddüt, bunların hepsini engellerdi.

Her şey tamam mı, dolar ve avro olması gereken yerde mi, faiz sıfırlandı mı, enflasyon tek haneye düştü mü, etiket zulmü bitti mi?

Hayır!

Fakat; geniş ölçekte Cumhur İttifakı ve sahada da Hükûmet, aldığı cesur kararlarla canavarın belini kırdı. TL tutsaklıktan kurtarıldı. Bu netice, hem vatandaşa, hem yatırımcıya ve hem de Hükûmete yüksek mânevî destek, moral oldu.

Bir başka ifadeyle;

2023 seçim sath-ı mailine girmişken Hükûmetin, önce asgari ücrete son 50 yılın en yüksek artışı olan yüzde 50 zammı yapması ve ardından da o çok yönlü taarruzu karşılayıp tesirsiz hâle getirmesiyle Cumhur İttifakı, iktidar, muhalefete nazaran kıyas kabul etmez bir ruhî, psikolojik üstünlük kazandı. Bu hâlet-i rûhîye, bu canlılık ve dirilikle Cumhurbaşkanı ve Bakanlar, sevindirici haberler vermekte, büyük açılışlar yapmaktalar.

Evet;

Kriz bir kez daha teğet geçti.

Cumhurbaşkanı, hiç şüphe yok ki kendisini mahcup etmediği için Cenab-ı Hakk’a şükretmiştir.

Muhalefet ise…

Hâlâ Cumhurbaşkanı adayı kim olacak oyalanmasında. Bir CB namzedi bile gösteremeyen bu muhalefet mi iktidar olup memleketi daha iyi yönetecek?

Garip!

Ve anlamsız…

Adı geçenler, yalnızca CB mevzuunda acze düşmüş değiller. İhtirasın sevk ettiği vahim manzaralar da var...

Bütün bunların sonucu nedir?

Netice i kelâm şudur:

Var olduğu farz edilen Millet İttifakı çıkmazdadır. Anlaşmaları-birleşmeleri mümkün görünmüyor. Cumhurbaşkanlığı konusunda fikir birliği yapamıyorlar. HDP istediği tavizleri koparmadıktan sonra CHP’ye yâr olmayacaktır. Halk Partisi, istenen tavizleri vermezse HDP’den destek alamayacak ve dolayısıyla topal kalacaktır. Boyun eğmesi hâlindeyse millet, kendisini çizecektir.

Yâni:

Çok büyük, çok vahim, çok ağır hatalar işlenmez, vatandaşın rahatsız olduğu mevcut sıkıntılar, yanlışlar sür’atle düzeltilirse… gücenik kalbler kazanılırsa… ve sanayide dünyanın ilk 10’u arasına girmek için yaptığımız koşuda hız kesmez, iki asır sonra yakaladığımız sanayi, teknoloji ve bilişim hamlesini her tehdit ve ihanete rağmen devam ettirirsek:

Elbette ve inşallah teknolojik bağımsızlığımızı da yakalamış olacağız.

30 sene evvel TSK için sıradan bir tüfeği bile ithal ediyorduk. Bizim askerlik yaptığımız zamanların M-5 tüfeklerinin asker arasındaki adı "çoban sopası"ydı. Sopadan farkı yoktu.

Bugünse göğüs kabartan şu haber gündemdir:
-Ukrayna, olur ki bir "Moskof" işgali yaşarsa; Türkiye’den aldığı hava savunma silahlarıyla kendini müdafaa edecektir.

Büyük ve sevindirici bir haber!

Kıymeti ileride anlaşılır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.