Kutlamak
13 Mayıs 2014 01:00
Sıkıntılı bir laf edeceğim: Görkemli şampiyonluk kutlaması, ligin marka değerini artırır. Fenerbahçeli olmayanlar buna kızacaktır ama konunun Fenerbahçe ile doğrudan ilgisi yok.
Diploma töreni düşünün, teskere töreni düşünün.
Terfi töreni düşünün, evlenme töreni düşünün.
Zor elde edilen kıymetli şeye çok sevinilir.
Onu diyorum.
Kupayı al, eve git... O kupa olmaz sürahi olur.
Tekrar ediyorum; görkemli kutlama, diğer takımların şampiyonluk iştahını ve ligin marka değerini artırır.
***
Şimdi Fenerbahçe'nin kutlamasına gelelim.
Sahada kâğıt dolaştırmak... Umarım Ersun Yanal'ın haberi yoktur. Varsa, meslektaşına karşı ayıp etmiştir. Yoksa mesele yok.
Mizanseni düşünen zekâyı alkışlıyorum; rakibi zarif bir şekilde iğneleme açısından başarılı bir "çalışma." Hakaret yok, şamata var. Keşke ezeli rekabette bütün "dalaşmalar" bu seviyede olsa.
Hatta Fenerbahçeli futbolcular son maç öncesi saha kenarında çilek yiyerek maça çıkabilirlerdi mesela...
Mehmet Topuz'un kangalı da gecenin renklerinden biriydi bence...
Pitbull olsaydı çirkin olurdu.
Kutlama gecesi Aziz Yıldırım'ın bir grup taraftara hakaretler yağdırması vahim... Karşı taraf ne yapmış olursa olsun...
"Başkan" ile "taraftar" arasında fark olmalı. Aynı dili konuşursanız fark kalmaz.
***
Şampiyon Fenerbahçe, kupa şampiyonu Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi'nde Trabzon, Sivas ve Eskişehir...
Gayet adil bir dağılım...
 |
Kaş yapayım derken...
Rıza Çalımbay tolere etti, Jean Tigana kovdu.
Kocaeli bir sezon kiraladı, bir daha istemedi.
Getafe'ye gitti, 8 maç oynayabildi, geri döndü.
Bursa'ya gitti, 1 maç oynadı; kavga, kart derken Ertuğrul Sağlam tarafından kovuldu.
Mersin'e gitti, en fazla maçı burada oynadı ama kırmızı kart görmekten geri durmadı.
Ordu'ya gitti, olmadı.
Elazığ'a gitti, sayabildiğim kadarıyla 6 sarı, 2 kırmızı kartlık bir performans gösterdi, takımının düşmesine "katkı yaptı."!
Ligde bu tip "çirkin" adamlardan bir takım çıkar ve onları herkes biliyor!