Valbuena girer ve…

¥ İlk yarı boyunca Fenerbahçe sahada patinaj çekerken, Aykut Kocaman’ın saha içindeki fizik güç hesaplarına saygı duyarak soruyorum; formlarını yakalamış iki oyuncu Valbuena ve Fernandao niye kulübede?
¥ İçeride ve Osmanlıspor’a karşı oynanan bir maçta Soldado - Fernandao birlikte oynasa hezimet mi olur?
¥ Kadıköy’deki tribünlerin yarısını doldurmuş seyirci, ilk 45 dakikada iki tane şut izledi; önce Osmanlıspor’dan Ceyhun, ardından Fenerbahçe’den De Souza imzalı… Bütün devre bu iki şut… Gerisi Osmanlıspor’un çokça koşarak oyun bozma çabasında başarılı olması…
¥ Maçın tamamı böyle giderse ne yazacağım endişesi ikinci yarıda yerini bol pozisyon ve gollere bıraktı neyse ki… Valbuena oyuna girdi ve işler değişti.
¥ Skrtel’in golüne büyüteç tutarsak… Topun çizgiyi geçtiği kararı doğru… Fakat daha sonra ekrandan bakınca, gol öncesi Slovak oyuncunun Yalçın’ı dirsekle bozduğunu görüyoruz. Hakemlerin bu pozisyonu süzmesi çok zor gerçi, onca oyuncu kalabalığı içinde...
¥ Osmanlıspor gibi ligin diplerinde dolaşan takımları sahada ve ayakta tutan şey, beraberlik skorundaki direnç… Golü yiyince dağılan cinsten… Nitekim Fenerbahçe’nin iki golü arasında sadece 6 dakika var. O arada yanlış tercihlerden ötürü kaçan goller, direkten dönen toplar…
¥ Hele bir Soldado aşırtması var ki, hazırlop attığı gol yerine keşke bu top direkten dönmeyip ağlara gitseydi… Mükemmel bir golcü vuruşuydu zira…
¥ Keza, Valbuena’nın kesip, Fernandao’nun bomboş durumda dışarı attığı kafa şutu… Özetle Fenerbahçe toplamda bu maçı -beklendiği gibi- hak etti ve ikinci yarıdaki oyunuyla kolay kazandı. (Bugün Galatasaray kaybederse seyreyle sen gümbürtüyü!)
¥ Osmanlıspor sezon boyu falezin kenarında oynadı ve dün ayakları uçurumdan sallandı, eliyle tutunmaya çalışıyor. Ve Gökçek Beyler, Ankaragücü’nden sonra ikinci takımlarını da bir alt lige yollamayı başarmak üzereler!

MAÇIN ADAMI: Valbuena