Moda haftası

A -
A +

¥ Şenol Güneş’in eski takımı, Samet Aybaba’nı eski takımına karşı çok baskılı başladı. Topla buluşan her Beşiktaşlı etrafında üç Bursalı buldu.
¥ Bu baskı uzun süre Beşiktaş’ın oyun kurmasına engel oldu. Hatta siyah-beyazlıların ilk yarıda hiç pozisyon bulamadıklarını söyleyebiliriz.
¥ Harun’un yerine kaleye geçen Okan’ı hiç rahatsız etmeyen Beşiktaş için ilk yarıda teselli sayılabilecek bir tek şey vardı; Utku’nun yerine kaleye geçen Karius’un Lima ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda klasını konuşturması…
¥ Ne Babel ile Quaresma’nın kanat değiştirmeleri, ne Oğuzhan’ın eskiye oranla daha hırsı oyunu gol için yeterli olmuyordu. Kartal’ın “golcü santrforu Pepe” de rakip kaleden uzak oynayınca tabela değişmiyordu.
¥ Lakin, neredeyse her maçta olduğu gibi Şenol Hoca devre arasında fırçayı eline alıp dağınık resmin orasını burasını düzeltince, Beşiktaş ikinci yarıya Beşiktaş gibi çıktı.
¥ Maestro Oğuzhan’ın solistliğinde kendi türküsünü söylemeye başlayan Kartal, Babel’le aradığını buldu.
¥ Gol tam bir kontra atak dersiydi. Yüklenen Bursaspor topu kaptırdı; Tolgay çabuk oynadı Oğuzhan’a… “Özyakup Seyahat” taşıdığı topu öyle bir zamanlama ile Babel’e çıkardı ki, “ayar harikasıydı” bu pas.
¥ Hem Bursaspor defansını “öldürdü”, hem Babel’in ofsayta düşmesini önledi. Babel de çok “temiz” vurdu. (Babel’in kolu önde, kolla gol olmayacağı için ofsayt yok.)
¥ Fenerbahçe ile Galatasaray’ın döküldüğü haftada Beşiktaş galibiyeti kutlama pastası kesecekti ki, Samet Aybaba’nın sonradan oyuna sürdüğü iki isim sahne aldı. Yusuf getirdi, Sakho bitirdi. Ve Beşiktaş “fırsat kaçırma geleneğini” sürdürdü.


MAÇIN ADAMI: Yusuf Erdoğan

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.