Ligin üstünde bir maç

A -
A +

l Ligin en tecrübeli ve en yorgun takımı Trabzonspor, gayet dengeli başladı maça... İsabetli paslarla rakip kaleye gidiyor, karşı atakları özellikle Vitor Hugo’nun kritik müdahaleleriyle savuşturuyordu.

l Misafir Galatasaray da özellikle Morutan, Cicaldau ve Aanholt getirdikleri topları genç forvetler Kerem ve Halil ile buluşturuyordu.

l İki büyük takımın da günlerdir yaptığı çalışmalar, plan ve provalar sahada titizlikle uygulanırken, bir basit ve büyük hata terazinin dengesini altüst etti. Geri pasıyla Emre’ye asist yapan Edgar at gözlüğü mü takmıştı?

l Bir gol bir takımı bu kadar mı bozar? Trabzonspor’un tuhaf işlerini bir kez daha fatura etti Emre Kılınç. Daha ilk yarım saatteydik üstelik. Abdullah Avcı ligin en erken iki değişikliğini yaparak, Emre’nin kestiği faturayı İsmail ve Abdülkadir’e “pas etti.”

l Değişikliklerden sonra gelen gol hem Cornelius’un hem Avcı’nın hanesine yazılırken maç âdeta yeniden başladı. İki takım da şahane ataklarla heyecan fırtınası estiriyordu.

l Galatasaray tarafı kalabalık geldiği anlarda pas tercihlerini doğru yapabilseydi, maç erken kopabilirdi belki de...

l İkinci yarı başka bir maç başladı. Esneten ve uyutan.. “Nwakaeme’nin kötüsü de hiç çekilmiyor” diye geçti içimden... Tam o dakikada Hamsik küçük bir illüzyon gösterisi yaptı, fötr içinden tavşanı çıkarıp Nwakaeme’ye verdi, o da ağlara gönderdi.

l Son cümle olarak, her zamanki gibi hocaların oyuncu tercihlerine saygı duyarak derim ki, sonradan oyuna giren Yusuf Sarı, Trabzon’u ateşleyen adam oldu. Ve Galatasaray bir kere daha elindeki kuşu tutamazken, 0-2’den puan çıkaran Trabzonspor, güçlü bir sesle ligi tehdit etti.

MAÇIN ADAMI: Yusuf Sarı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.