Düğün davetiyesi
> Şaşılacak şey… İlk yarının mutlak hâkimi, savcısı, avukatı, mübaşiri her şey Galatasaray’dı. Sadece ev sahibi olmanın avantajı mı bu? Tabii ki hayır!
> Emre Kılınç’ın sürüklediği, Halil ile Kerem’in renklendirdiği sarı-kırmızı hücumların ardı arkası kesilmedi. Müthiş saldırgan ve baskılı oyun rakibi öyle sindirdi ki ilk yarıda…
> Hakemlerin tamamının gözünden kaçan birinci penaltı pozisyonundan sonra daha açık olan ikincisi VAR’a yakalandı.
> Penaltıdan da olsa atılan gol, Uğurcan’ın refleksini konuşturduğu pozisyon ve birçok gollük atak karşısında lider ne yaptı?
> Orta sahasız olarak çıktığı en kritik maçında, ilk 45 dakikada rakip kaleye şut atamadı! Açık ara ligin en iyi averajına sahip bir takım için şaşırtıcıydı elbet. Marek’in kenarda oluşu bu kadar mı düşürdü takımı?
> Dorukhan ve Berat ile bu maç asla dönmezdi. İkinci devre için Dorukhan sağa, Marek ortaya gibi bir değişiklik herkesin beklentisiydi.
> Olmadı; Abdullah Avcı, Ahmet Can ile Siopis’i “taze kuvvet” olarak sahaya sürdü ikinci yarı başında… Trabzonspor’un çok şey kaybedeceğini nihayet idrak ettiği dakikalar başladı ve rakip kaleyi hatırladı. İlk yarıda gelmeyen şutları izledik.
> Nitekim Marcao’nun uzaklaştırmak istediği topu önünde bulan ve sol ayağıyla tutulmaz bir şut çıkaran Bakasetas, Trabzonspor’u maça döndürdü.
> Galatasaray adına sezonun tesellisi olabilecek maç inanılmaz bir yere gitti bu dakikadan sonra…
> Tam maç beraberlikle bitiyor derken, Taylan’ın “pas verdiği” Edin Visca, en kritik maçta 3 puanın kahramanı oldu. Ve Trabzonspor, Sivas ve Giresun beraberliğinden sonra ilaç gibi bir galibiyetle hayata döndü.
MAÇIN ADAMI: Uğurcan Çakır